Ana Muhalefet Partisi CHP'nin Genel Başkanı ve yöneticilerinin iktidara gelmeyi hakikaten isteyip istemedikleri, karmaşık bir konu.
Tek başına ya da birileriyle iktidara gelmek gibi bir niyeti olsaydı, çelik çekirdeği dışındakilerden de oy alabilmek için birtakım vaatlerde bulunurdu CHP. Böylelikle en azından onlara şirin gözükmeye çalışırdı. Ama böyle bir şey olmadığı gibi, tam aksi gelişmeler var...
CHP Genel Başkanı'nın iktidar mensuplarını hedef alan 'selamı sabahı kesin' şeklindeki sözü, kitleleri dışından oy alabilme konusunda hiç ümitleri kalmadığının göstergesi. İçlerindeki kokuşmuşluğu kamufle için bu sözün öncesi ve sonrasına eklediği hakaretler de kendilerini hatırlatıyor.
Normalde aklı başında birisinin söylemeyeceği bu sözü, ağzını her açtığında kutuplaşmadan şikayet eden Kılıçdaroğlu'nun söylemesi, daha da vahim. Bu, geçinmeye niyeti olmadığının da göstergesi.
İnkar ve itibarsızlaştırma siyasetinin milletimizin büyük çoğunluğunu kendilerine karşı kararlı hale getirdiğinin farkına varmış olmalı CHP Genel Başkanı. Azıcık ümidi olsaydı, gemileri yakma manasına gelecek bu sözleri etmezdi.
CHP'nin yüzde 20'lerde sıkışıp kaldığı, malum. 50+1 konusunda, gizli ya da açık sürdürmeye çalıştıkları ve artık çatırdadığını gizleyemedikleri ittifak da ümit vermiyor. Gerçekten muhalefet yapabilseler oyları biraz artabilirdi belki. Ama bunun için vakit çok geç.
Sadece CHP'nin değil, Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin de AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kazanmasını engelleme dışında bir hedefleri yok. CHP için geçerli olan bu hedefi kendi istekleri ile mi yoksa dostlarının arzusu ile mi belirledikleri sorusu, ittifakın diğer üyeleri için de geçerli.
Türkiye'nin geleceği ile ilgili gündemleri olmayan CHP ve Millet İttifakı üyesi diğer partiler, algılarla alabilecekleri mesafenin artık sonuna gelmiş durumda söylemek gerek. Sürekli yıkmaktan bahsederek topladıkları taraftarlarının, 'diyelim ki yıktık, peki sonra?' diyecekleri günler uzak değil…
AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a husumetleri sebebiyle gözleri kapalı olanlar göremese de, geleceğe yönelik ümitlerin yükselişe geçtiği bir süreç yaşıyor Türkiye.
Birtakım sıkıntılar olsa da, ülke olarak parlak bir geleceğe doğru yol aldığımızın herkes gibi ittifaka mensup partilere oy verenler de farkında. Var olanı yıkmaktan başka amaçları olmayanlardan kimseye fayda gelmeyeceğinin da tabii…
Başta CHP olmak üzere, oylarını ancak toplumu kutuplaştırarak muhafaza edebileceklerini zannedenlerin yanıldıklarını yakında anlayacaklardır. Çırpındıkça batıyorlar çünkü…