Türkiye'de Kuzey Kıbrıs'taki Maraş'ı bilmeyen ya da ilgili konuya geç intikal edenler, normal kabul edilebilir...
Bu cümleden olarak; Maraş konusu sorulduğunda konuya geç intikal etmesi bir yana, ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu'nun "Maraş'ın tamamının açılması lazım. Niye tamamını açmıyorlar?" demesi, güzeldi…
Tabii Kılıçdaroğlu'nun, bir süre sonra 'Ne işimiz var Maraş'ta!..' deyip demeyeceği, ayrı bir mesele.
Ancak, KKTC'nin tepe yöneticilerden olup burasının 46 yıl sonra kısmen de olsa açılmasına bozulanlar, meselenin bam teli.
Maraş'ın nihayet açılmasına canı sıkılanlardan birisi KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı…
Maraş'ın açılmasının, KKTC'de bugün yapılacak seçimleri etkilemeye yönelik olduğunu iddia ederek, 'demokrasi adına yüz karası' olduğunu söyleyen Akıncı, şöyle devam etmiş: "Biz Maraş konusunda çözüme katkı sağlayacak bir siyaset izlenmesi ve bunun da halkın yetkilendireceği Cumhurbaşkanı nezdinde yapılması gerektiğini söylüyoruz."
Akıncı'nın çözüme katkı sağlayacak siyasetten ne anladığı, 2017'de katıldığı bir TV programında sarf ettiği şu sözlerden anlaşılıyor: "Kıbrıs'ta çözüm istiyorsak, bizim Rumlardan aldığımız topraklardan bir miktarını iade etmemiz lazım!.."
Laf arasında 'hepsini değil, bir miktarını' dese de, belli ki 'ver kurtul' yanlısı KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı… Tam da Rumların hoşlanacağı bir tavır bu.
Rumlardan alınan topraklardan bahsederken 'Bizim' vurgusu yapan Akıncı, bu tanımın sadece 350 bin KKTC vatandaşını değil aynı zamanda 83 milyonluk Türkiye'yi de kapsadığını biliyor olmalı…
Bir şey verilecekse, buna 'alanlar' karar verebilir…
Türkiye ile ilgili gelişmeler söz konu olduğunda şaşırtıcı hatta rahatsız edici türden açıklamalar yapma merakı ile bilinen Akıncı'nın, KKTC'nin geleceği ile ilgili olarak Türkiye'nin rıza göstermeyeceği çözüm yollarına ilgi duyduğu da malum.
Akıncı'ya bile yer yok!..
Rumların 1974 müdahalesine zemin hazırlayan zihniyetlerinde bir değişiklik olmadığını ve Kıbrıs'ta Türk varlığını kabule yanaşmadıklarını iyi biliyor Akıncı.
Ancak, Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durma kararlılığı ile ilgili adımlarından rahatsızlık duyduğu anlaşılan Akıncı, KKTC ile ilgili de uluslararası güç odaklarının istediklerinin yapılması gerektiğini düşünüyor belli ki.
Kıbrıs meselesinin halli bahsinde yıllardan beri bir türlü netice alınamayan görüşmelerde çok sık gündeme gelen 'toprak verme' konusu, halen KKTC Cumhurbaşkanı olup bugün tekrar seçilmeyi ümit eden Mustafa Akıncı'nın ana tezlerinden.
Akıncı ve benzerlerinin zihniyetlerini iyi bilen Rum Kesimi'nin hemen her görüşmede çok daha fazlasını isteme alışkanlığının çözüme yönelik görüşmeleri kilitlediği de, bir vakıa…
Kıbrıs meselesinin, Yunanistan ve Rum Kesimi'nin Avrupa ve Batı'nın sadece hukuk dışı değil adalet ve hakkaniyetten uzak desteklerine sahip olmaları sebebiyle çözülemediği, çok açık bir husus.
İngiltere'nin çekilmesi sonrası kana buladıkları Kıbrıs'ta kurulan Cumhuriyet'e bile tahammül edemeyenlerin tümüne hükmedecekleri bir Kıbrıs istediklerini, çocuklar bile biliyor…
Ne kadar taviz verseler de Rumları ve taraftarlarını tatmin edemeyecek olan Akıncı ve benzerleri, Rumların hayalini kurdukları Kıbrıs'ta kendileri gibi düşünenlere bile yer olmadığını bilmiyor gibiler. Vermek, çözüm getirmiyor yani…
Rahmetli Cemil Meriç'in "Bütün Kur'an'ları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız; Osmanlı, yani İslam!" şeklindeki sözleri, Akıncı ve benzerlerini de içeriyor oysa…