Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ, Gazi, Başkent, Atılım ve Çankırı Karatekin üniversitelerinden 200'e yakın akademisyen ve uzmanla hidrolik, jeoloji, zemin mekaniği, su kalitesi, tsunami analizi, deprem analizi, inşaat yönetimi, hukuk, arkeoloji, flora (bitki) ve fauna (hayvan) habitatı, kuş türleri, kültürel miras ve benzeri konularda 33 bilim dalında çalışmalar yürütülerek, Kanal İstanbul'la alakalı bütün konular detaylıca araştırılmış.
Yetmemiş, 97 noktada ağır metal, toz, sediment, hidrolik ve benzeri çevresel ölçümler, 15 noktada gürültü ve titreşim ölçümü, 304 noktada 17 bin metre sondaj (kara, deniz ve göl) gerçekleştirilip, 8 noktada yer altı suyu akış tespit kuyusu, 17 noktada hidrojeolojik gözlem kuyusu açılmış…
57 kurum ve kuruluştan çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) görüşü alınan proje için, Türkiye ve Fransa'da laboratuvar deneyleri ve simülasyonlar da gerçekleştirilmiş.
Yıllardır sürdürülen bu ve benzeri çalışmalar neticesinde, herhangi bir mahzuru olmayıp, önemli de bir kazanım olacağı anlaşılan Kanal İstanbul için 'yapılabilir' denilmiş.
Yani kanal İstanbul ile alakalı her şey tamam... Ancak, yapılan her şeye karşı çıkmayı görev bilenlere göre, bütün bunlar anlamsız.
13 bin sahifeyi bulan çalışma külliyatı ve 1595 sahifelik ÇED Raporuna rağmen, Kanal İstanbul'la alakalı görüşleri tek kelime: İstemezük!.. Dayanakları da birtakım yalanlar ve saçma sapan iddialar…
CHP Genel Başkanı ile rol kapma çabaları da sürse de, Kanal İstanbul karşıtlığının öncülüğünü İBB Başkanı yürütüyor.
Önceki gün Kanal İstanbul'u hedef alan gösterisinin ardından Fener Rum Patrikhanesi'ndeki Noel Ayini'ne gitmiş İBB Başkanı. Burada karşılaştığı Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'dan, 1882'de yapımına başlanıp 1893'te tamamlanan Korint Kanalı hakkında biraz bilgi alsaydı, keşke.
Korint ve Kiel!..
6,4 kilometre uzunluğunda, 21,4 metre genişliğinde ve 8 metre derinlikte olsa da, Mora Yarımadasını Yunanistan anakarasından ayıran Korint Kanalı ile ilgili bilgiler, İBB Başkanı eğer samimi olsaydı, Kanal İstanbul'a bakışını değiştirebilirdi çünkü…
Gemilerin büyümesi ve tonajlarının artmasıyla ticari önemi kaybolan Korint Kanalı'nı geliştirmek amacıyla Yunan Hükümeti'nce projeler yapılsa da, ekonomik kriz yüzünden rafa kaldırılmış.
Kendisi hakkında İstanbul değil, 'Konstantinopol Belediye Başkanı' diyen Yunanistan Dışişleri Bakanı'ndan Korint Kanalı ile ilgili bilgiler alamadığına üzülüyorsa, İBB Başkanı, Almanya'dan birilerini arayıp Kiel Kanalı hakkında bilgiler isteyebilir.
Kuzey Denizi kıyısındaki Brünsbüttelkoog ile Baltık Denizi kıyısındaki Kiel limanındaki Holtenau arasında bulunan 98 km. uzunluğundaki Kiel Kanalı (1948'e kadar Kayzer Wilhelm Kanalı), 103 m. genişliğe ve 11 m. derinliğe sahip.
1887-95 arasında, kuzeye gidecek savaş gemilerine kestirme yol için yapılan ve üzerinde 42 m. yükseklikte 10 köprüsü ile iki deniz arasındaki en güvenli, kısa ve ucuz ulaşım yolu olarak bilinen Kiel Kanalı'nın, Almanya'nın kuzeyini yarımada olmaktan çıkarıp, ada haline getirdiğini, biliyoruz.
Boğaz köprüleri ve Osmangazi'ye, Avrasya Tüneli'ne, Marmaray'a ve Türkiye için önem taşıyan bütün projelere karşı olanların Kanal İstanbul'a da karşı çıkmaları, normal.
Ancak benzerlerine sahip olan ülkelerin, neden Türkiye'nin de sahip olmasını istemedikleri üzerine biraz düşünmelerini istemek, çok fazla olmaz herhalde…
İşin asıl düşündürücü tarafı ise; 'istemezük' diyenlerin, yalanları ile nasıl olup da kamuoyunu etkileyebildikleri...