Muhalefet blokunun cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda hazırlıklı olmadığı her haliyle anlaşılıyor. Bu belki seçimlerin öne alınması ile alakalı. Ama seçimler 2019'a kalsaydı da, derslerine gereği gibi çalışmayacakları için değişen bir şey olmayacaktı zaten…
Cumhur İttifakı mensupları her konuda net ve açık. Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durma kararlılığı ile gelişme yolculuğunu sürdürmesi kararlılığından zerre kadar taviz verilmemesi, temel bakış açıları…
Ülkenin 15 yılda 3.5 kat büyümesini sağlayan kadronun lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı tekrar Cumhurbaşkanı seçtirmek ve Yasama'nın artacak önemi sebebiyle TBMM'de de çok daha güçlü bir hale gelebilmek, Cumhur İttifakı'nın öncelikli hedefleri...
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye'nin gelişme yolculuğunu sıçramalarla devam ettireceği gerçeği, belki de en temel motivasyon kaynakları… Duraklamanın, hele hele de bazı geri adımlar atmaya mecbur kalmanın ülkenin bekası ilgili problemler çıkarabileceğinin farkındalar…
Karşı ittifakın, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası ne olacağı konusunda kafaları karışık öncelikle. İçlerinden birisinin cumhurbaşkanı seçilemeyeceği kesin olsa da, milletimizin karşısına propaganda için çıktıklarında söylemeleri gereken birtakım şeyler var ve burada işler çatallaşıyor.
Muhalefet blokunun ve tabii Cumhurbaşkanı adaylarının da, yola yeni sistemle mi devam edecekleri yoksa Parlamenter Sisteme geri dönüşü sağlamaya mı çalışacakları konusundaki ikircikli halleri, hoş manzaralar oluşturuyor.
Cumhurbaşkanı seçilebilmek için oy isterken, aslında bunu yeni sistemle ülkeyi yönetmek istediklerini söyleyebilseler, işleri kolay. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın manifestosu ve seçim bildirgesinden bazı şeyler seçerek kampanyalarını yürütebilirler. (Olduğu kadarı ile de öyle yapılıyor zaten.)
İçeriden, dışarıdan…
İçinde bulundukları blokun, temel olarak parlamenter sisteme dönmeyi savunması, adayların işini zorlaştırıyor. 'Hükümet Sistemi'ni tekrar Parlamenter Sisteme döndürebilmek için Cumhurbaşkanı olmak istiyorum' diyerek insanlardan oy istemenin garip bir tarafı var çünkü.
En çok sıkıntı çeken de, seçimlerde muhalefet adayları arasında önde gözüken CHP adayı Muharrem İnce. Defalarca partisinin genel başkanlığına oynayıp başarısız olduğu halde Cumhurbaşkanlığı adaylığına layık görülen bir isim İnce. O da, ola ki seçilirse Cumhurbaşkanlığı mı yapacağı, yoksa sistemi geri dönmeye mi zorlayacağı konusunda henüz söylemini oturtamamış durumda...
Kendisini adaylığa itenlerin de kampanyanın nasıl yürütüleceği konusunda kesin kararlar almamış olması, İnce'yi zorlayan hususlardan. Külliyeyi üniversiteye çevirmek, Çankaya'ya geri taşınmak gibi vaatlerle kampanya olmayacağını o da biliyor. İlk günlerin şaşkınlığını kısmen atınca, Cumhurbaşkanımızın konuşmalarını örnek alarak bir şeyler söylemeye de başladı zaten…
Cumhurbaşkanlığı konusunda iddialı olmayanların parlamento seçimlerine odaklanarak, seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı zorlamayı hedefledikleri netleşmiş durumda.
İlgi çekici olan dış mihrakların da bu hedefi benimsiyor olması...
24 Haziran, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni oturtmak isteyenlerle, Parlamenter Sistem'e geri dönmeyi savunanların mücadelesine sahne olacak.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni oturtmak isteyenlerin ülkemizin kendi ayakları üzerinde geleceğe daha güvenli yürümesini; geri dönmeyi arzulayanların da, başta batının olmak üzere vesayeti savunuyor olmaları, işin püf noktası…