Türkiye'nin dış politikasını içeriden ideolojik gözlüklerle okuyanlar gelişmeleri doğru analiz edemiyor.
Kimi zaman Batı medyasında Ankara'nın sert gücü kullanmasından rahatsız olanlardan etkilenerek "maceracı, İslamcı, YeniOsmanlıcı" etiketlerini kullanıyorlar. Bazen Türkiye'nin Libya, Dağlık Karabağ gibi aktif hamlelerinden ürkerek "Ne işimiz var" söylemine dönüyorlar. Kimi zaman da "emperyalistlerin taşeronu" suçlamasına savruluyorlar.
Mısır, BAE ve Suudi Arabistan ile normalleşme çabaları için de "U dönüşü"yaftası hazır. Kuşkusuz muhalefetin en romantik replikleri CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na ait.
Kılıçdaroğlu hem "davul zurnaile sığınmacıları" gönderiyor hemde bölge-komşu ülkelerle görüşüpOrtadoğu'ya hemencecik "barış"getiriyor. Bütün bu savrulmalar, iktidarısuçlamaktan öte sorunlar üretiyor. Dünyadaki yeni güç dengelerini ve etrafımızdaki bölgelerin değişen gerçekliklerini gözden kaçırmak gibi. Türkiye'nin çok yönlü ve düzlemli dış politikasını anlamlandıramamak gibi. Ya da değişen politikaların sebeplerini ve akışını...
Halbuki ülkemiz son yıllarda küreselölçekte bir aktör haline geldi. Sert gücünü kullandığı sahalardaki aktiviteleriyle aynı zamanda savunma sanayisini ve ticaret atılımlarını pekiştiriyor. Yumuşak gücü (TİKA, YTB, TRT ve Maarif gibi) ile ilişkilerde kalıcı ortaklık zemini oluşturuyor. İş dünyasınınyatırımları, Erdoğan'ın dış politikahamleleri ile birleşiyor.
DIŞARISI FARKINDA...
Bütün bu sinerjinin değerini ve dinamizmini ancak bu ülkelere seyahat ettiğinizde anlayabilirsiniz. İlginç olan, bu durumu kendini içeriye kapayan muhalefetin görememesi ya da ısrarla görmezden gelmesi. Türkiye'nin yenietkin rolü, içeriye kıyasla çevremizdekibölge tarafından daha çokfark ediliyor.
Ve bu rol, 2011'lerde Batı medyasının yaptığı uçuk model güzellemesi gibi değil, sahici. Demokrasi, siyasi istikrar, güvenlik, ekonomik çıkarlar ve rekabet konularında realist bir deneyimi temsil ediyor. Türbülans ve gerilimlere rağmen Türkiye'nin büyüyen kapasitesi ileErdoğan'ın diplomatik tecrübesineve çalışkanlığına dayanıyor.
Bu gerçekliği en son Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşlik ettiğim Bosna Hersek ve Karadağ seyahatinde müşahede ettim. Diğer örnek de Akıncı.
BOSNA HERSEK VE KARADAĞ ZİYARETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir yandanAfganistan'daki son gelişmeleri gözlerkendiğer yandan Balkanlar'da istikrara katkıveren bir seyahat gerçekleştirdi. Malumson dönemde Balkanlar ve Orta Asya,Türk dış politikasının öncelikli alanları olaraköne çıkıyor. Her ikisinde de Türkiyeistikrar sağlayan, arabulucu, yatırımyapan ve güven veren yönüyleöne çıkıyor.
Bosna Hersek'in toprak bütünlüğü, Dayton Anlaşması'nın karmaşık kırılganlığına dayanıyor. Sürdürülebilirliği Balkan jeopolitiğindeki başat güçler olan Rusya, AB ve Türkiye'ye bağlı. Bu itibarla Türkiye, Balkanlar'daki güçlü varlığını Sırbistan, Hırvatistan ve BosnaHersek arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için seferber ediyor.
Balkanlar'ın bir daha 1990'lardaki çatışma ortamına dönmemesi için işbirliği projeleri (Saraybosna-Belgrad otobanı gibi) uyguluyor. Son seyahatte Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi'nin Sırp ve Hırvat üyelerinin de Türkiye'yi bölgede "huzur ve barışın garantörü" olarak görmesi ve Erdoğan'ın arabuluculuğuna sıcak bakması bu başarıya işaret ediyor.
ÜÇ ÜLKEDEN BİRİ TÜRKİYE
Baykar Savunma tarafından üretilenAkıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı(TİHA), Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinegirdi. Akıncı ile birlikte Türkiye'nin asimetrikoperasyonlarda gösterdiği verimlilikdaha da yükselecek. Akıncı, 1350kg mühimmat taşıma kapasitesi ile terörlemücadeleyi yeni bir boyuta götürecek. Zira sadece savaş uçaklarında kullanılan yüksek ağırlıklı füzeler taşıyabilecek.
Mağara gibi korunaklı alanlardaki tehditler daha kolaylıkla tasfiye edilecek. Akıncı yer taarruzlarındaki rolüyle Türkiye'nin avcı filosunun ömründen tasarruf sağlayacak. Böylece İHA sistemlerini ülkemizin konvansiyonel savunma doktrinine entegre ederek askeri etkinlik düzeyimizi artıracağız.
Akıncı ile birlikte İHA gücü olarakTürkiye bu yeni ürün ile sektördeüç ülkeden birisi durumunageldi. Hedef bu kritik teknolojide dünyaliderliği. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a veBayraktar ailesine müteşekkiriz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.