Brüksel’de Erdoğan diplomasisi farkı ve sembolik Şuşa ziyareti
15.06.2021, Salı
Bütün dikkatler dünkü NATO Zirvesi ve CumhurbaşkanıErdoğan-BaşkanBiden görüşmesine çevrilmişken Türk diplomasisi son günlerde çok hareketliydi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu başkanlığındaki üst düzey heyet, cumartesi günü ani bir ziyaretle Trablus'a giderek kritik görüşmeler yaptı.
Libya'daki Türk askeri varlığından rahatsız olan çevrelerin "Tümyabancı güçler çekilsin" baskısı biliniyor. NATO Zirvesi öncesibu tür baskılara Ulusal BirlikHükümeti'nin karşı durmasıönemliydi. Türk güçlerininLibya'da yabancı güç olmadığıtüm taraflara hatırlatıldı. Zira Ankara'nın müdahalesi olmadan ne geçiş hükümeti ne de 2. Berlin Konferansı olabilirdi. Trablus'u Hafter işgalinden kurtaran Türk askeri, "Wagner'le, Çad ve Sudanlı paralı askerlerle aynı kefeye" konulamaz. Brüksel'deki Erdoğan-Biden görüşmesi ise çok önemliydi. Zira Biden'ın tek baş başa görüşmesi Erdoğan'laydı.
BİDEN İLE OLUMLU BAŞLANGIÇ
Bloomberg'in dünkü sayısındaki "Türkiye'nin Batı'yı terk edeli çok olduğu ve NATO Zirvesi'nde Biden'ın Ankara'nın Batı ile olan bağlarını kesip atması" görüşü tam bir saçmalıktı. Aksine dünkü zirvedeErdoğan ve Biden gerek vücutdilleriyle gerekse görüşmeyedair çok "olumlu bir fotoğraf"verdi. Nitekim 45 dakikalık başbaşa görüşmeden sonra Biden,"Erdoğan ile çok iyi bir görüşmeyaptık" dedi.
Buna şaşırmamak lazım. Küresel sistem hem NATO hem ABD'nin Türkiye ile ilişkilerini güçlendirmesi gereken bir yere gidiyor. Bu sebeple Erdoğan-Biden görüşmesinde Kâbil Havalimanı'nın yönetimi ve Libya dosyaları gibi işbirliği alanlarının, sorunların önüne geçmesi gerekiyordu. Öyle de oldu. Biden'ın Erdoğan ile kavga etmesini bekleyenler ise bu gerilim arzularını yarınki Biden-Putin görüşmesine ertelemeliler. Biden'ın Brüksel'deki yaklaşımı, Erdoğan'ın ABD ile "yeni bir dönem" arzusuna uygun görünüyor.
Erdoğan'ın Biden ile görüşmeden sonra yaptığı "İki müttefike ve stratejik ortağa yakışır şekilde, doğrudan diyalog kanallarını etkin ve düzenli şekilde kullanma konusunda mutabık kaldık. Son derece yararlı, samimi bir görüşme oldu. Her alanda karşılıklı saygı veçıkara dayalı verimli bir işbirliğidöneminin başlaması anlamındagüçlü bir iradenin olduğunugörüyoruz. Türkiye, ABD ilişkilerinde çözülemeyecek hiçbir mesele olmadığını" açıklama da havanın olumlu olduğunu gösterdi.
Yine Erdoğan'ın Britanya, Fransa, Almanya ve Yunanistan liderleriyle yaptığı ikili görüşmeler de işbirliği odaklı geçti. Erdoğan ve Macron'un Libya ve Suriye konularında birlikte çalışmaktan bahsetmeye başlaması gözlerden kaçmamalı. Ayrıca NATO Liderler Zirvesi sonuç bildirisinde Suriye krizine değinilmesi ve "Türkiye için güvenlik tedbirlerinekatkılarımızı artırdık" denmesi dikkat çekti. Brüksel zirvesi, Türkiye'nin Batı ittifakı içerisindeki yerini sağlamlaştıran bir zirve oldu. Erdoğan'ın Brüksel'deki NATO zirvesi ve ikili görüşmelerinden sonra Şuşa'ya gidişi ise Türkiye'nin yeni gerçekliğinin başka bir tezahürü.
ŞUŞA ZİYARETİNİN ANLAMI
44 günlük Dağlık Karabağ zaferini kültür başkenti Şuşa'da kutlamak için Azerbaycan'a giden heyetin içerisindeyim. Bu seyahat, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşliğin ve ortak kaderin bir sembolü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan'ın ve lider Aliyev'in sevincine katılmayı fazlasıyla hak ediyor. Nasıl Trablus'un düşmesini engelleyerek geçiş hükümetini mümkün kılan Erdoğan olduysa, Şuşa'nın 27 yıllık işgalden kurtarılmasına da çok katkı verdi.
Son günlerdeki Trablus- Brüksel-Şuşa hattındaki diplomasi, Türkiye'nin yeni küresel-bölgesel konumunun tezahürüdür. Ankara'nın yeni dönemde Kafkaslar ve Orta Asya bölgesinde işbirliği imkânlarını araştırması daha da öne çıkacaktır. Bu arayışınRusya ve İran'a karşı değil,aksine bölgeye daha fazlaistikrar ve ticaret getirecek birişbirliği olarak görülmesi gerekir.
Özetle, Erdoğan hem NATO zirvesindeki görüşmelerle hem de Şuşa seyahati ile Türkiye'nin son dönemdeki dış politika hamlelerini pekiştirecek adımları atıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.