Türkiye'de uzun soluklu siyasetçiler için aile ve siyaset ilişkisi hep en zorlu alan oldu. Halbuki dünyanın birçok yerinde durum bizden farklı. Sözgelimi Amerikan siyasetinde aynı aileden isimlerin aynı dönemde siyasette olması ciddi bir tartışma doğurmuyor. Son dönemden ilk akla gelenler Bush, Clinton ve Trump aileleri. Bizde ise İnönü, Menderes, Özal, Demirel ve Ecevit gibi liderlerin aile fertleri bazen kendi siyasi hayatlarında bazen de sonrasında siyasete girdiler. Ama "aile" eleştirisi hep üzerlerinde oldu. Muhalefet bu konuyu siyasi polemik alanı olarak kullandı.
Siyaseti, "Büyük Türkiye"davasını hayata geçirmedebir yaşam tarzı olarak görenCumhurbaşkanı Erdoğan'ın ailesininbu davaya destek vermesidoğaldı. Parti ve büyükşehir belediyebaşkanlığı dönemlerini birkenara bırakalım. Erdoğan, sadeceson 18 yılda başbakan ve cumhurbaşkanıolarak Türkiye'nin enüst düzey siyasi sorumluluğunukesintisiz olarak üstlenen siyasetçi.Hapisleri, iç-dış operasyonlarıve açık-gizli darbe girişimlerini aşanbir liderin aile ferdi olmak hayli ağırbir yük. 17-25 Aralık'ta da böyleydi,15 Temmuz'da da... Her şeyiniziisteseniz de istemeseniz de siyasetbelirliyor. Hele uzun süreli iktidardöneminde siyasetçinin ailesindenolmak çok yönlü bir imtihandır.Büyük kriz anlarında siyasetin darkoridorlarının yalnız bırakan acımasızlığı,lidere aileden alınan desteğinvazgeçilmezliğini gösterir. Ailefertleri, Erdoğan'a bu güçlü desteğiaynı davanın yolcusu olarak verdi.Gerektiğinde siyasetin dışına çıkmayıtercih ederek...
Genellikle temsil, hayır işleri ve özel sektörde olmayı seçen Erdoğan ailesinin fertlerinden siyasete giren Berat Albayrak oldu. Geçen kasım ayındaki istifasına kadar Enerji ile Hazine ve Maliye Bakanlığı yaptı. Siyasette olduğu sürece de aile efradından (damat) olmanın bütün sıkıntılarını yaşadı. Elbette liderin ağır çalışma temposuna ve kritik kararların verilmesine katkı sağlamaktaki yükü kastetmiyorum. Bu ortak bir siyasi davanın gereğidir. Ancak "damat" etiketi ile her türlü polemik, hakaret ve iftiranın hedefi olmak taşınabilecek bir yük değil. Bu zorluğu en iyi ifade eden cümleleri Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İzmir İl Kongresi'nde dile getirdi: "Berat Bey'in önce enerjideardından ekonomide ifaettiği görevlerdeki en büyüktalihsizliği, damat sıfatının bualanlardaki birikimi, gayretive başarısının önüne geçirilmişolmasıdır. Eğer herhangibir siyasetçi olarak buişleri yapmış olsaydı kendisiyleilgili değerlendirmelerdaha objektif yapılabilirdi diyedüşünüyorum. Türkiye'nin sondönemde enerji alanında attığıadımların temelinde BeratBey'in bakanlığı dönemindeyaptığı stratejiler yer alıyor.Bunu başardığı için çıldırıyorlar.Ülkemizin en büyükkazanımlarının altında BeratAlbayrak'ın imzası var."
CHP'nın Albayrak'a yönelik bitmek bilmeyen, saldırgan algı kampanyası, polemik siyasetinin kirli çukuru. Aynı zamanda çaresizliğin ve şaşkınlığın göstergesi. Bu şaşkınlıkta yalnız değiller. İrili ufaklı muhalefet partileri Erdoğan'ın ailesini ve damadını eleştirmeyi "siyasi sermaye" olarak bellemişlerdi. Geçmiş olsun... Erdoğan, gerekirse ailesinden bir ferdin siyaset dışına çıkma sürecini yönetebilen bir lider. Albayrak dahil, aile fertleri de bu ağır dava yükünü taşıyabildiklerini gösterdiler.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.