CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "yapay" gündemden şikayetçi. Ancak "sözde cumhurbaşkanı" diyerek polemiği ve kutuplaşmayı yükseltmekten de geri durmuyor. Ekonomi ve pandemi kaynaklı sorunları konuşarak istediği havayı oluşturamadığını görünce bildik sermayeye sarılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alıyor. Prensip basit. "Hiçbir şey yapamıyorsan tek adam söyleminin versiyonları ile Erdoğan'a saldır." Çünkü somut politika tartışmaları bir hatta tutmaya çalıştığı partiler arasında sıkıntı doğuruyor. Sözgelimi CHP'nin Kürt sorunu hakkında rapor hazırladığı söyleniyordu. Kılıçdaroğlu bu tartışmayı açmaya hâlâ cesaret edebilmiş değil.
Muhalefetin tedirginliğinin sebebi
2002'den bu yana girdiği tüm seçimlerikazanan Erdoğan'ı hedef almaktan muhalefetinasla vazgeçemeyeceğini biliyoruz. Yine deKılıçdaroğlu'nun son günlerde bu kadar sert kelimelerkullanmasının sebebi Erdoğan'ın yenihamleleri ile siyasetin denklemlerini değiştirmesindençekinmesiyle alakalı. Muhalefetin birincipartisi olarak CHP, diğer muhalefet partilerinikendince bir iş bölümü çerçevesinde yönlendiriyor.İYİ Parti, SP, HDP, Gelecek ve DEVAile ilişkilerini sıcak tutuyor. Ancak ortak bir politikaalanı oluşturamıyor. Erdoğan'ın reformve dış politikada yeni sayfalar açma hamleleriise muhalefetin istemediği bir dinamizmi oluşturuyor.Muhalefet sembolik davalar üzerinden"reform" olamayacağını öne sürse de Erdoğan'ınişaret ettiği ekonomi, hukuk ve demokrasi alanlarındakireform gündemi ihtiyaçlara, zorunluluklarave taleplere dayanıyor. Elbette mücadeledenvazgeçmeden vurgulanan bu reformhamlesinin içeriği süreç içerisinde dolduruluyor.Aktörlerin tepkileri, halkın beklentileri, dış konjonktürünimkân ve sınırları gözetilerek yapılıyor.Erdoğan doktriner/ideolojik bir siyasetçideğil. Faydayı, imkanı, trendleri çok iyi gözetir.Konjonktüre teslim olmaz, aktörlüğünü hertürlü gerginliği de göze alarak ortaya koymaktançekinmez. Tek boyutlu hamleler yapmaz.Hamlelerinin mimarisi birbirlerine bağlandığındanetleşir. Gündemi belirlerken aktörleri, eğilimlerive halkın gerçek taleplerini iyi hesap eder.Önce başlığı koyar, içini kısmen muğlak bırakır.Aktörlerin pozisyonlarını ve kamuoyunun ilgisiniölçerek sonra içini doldurur. İhtiyaçları, zorunluluklarıve realiteyi önemser. Dönüştürme iradesinisabırla sürdürür, esnek olunması gerekenyerde pragmatiktir.
AB ile ilişkilerde iyileşme karşılıklı önemli
Dünya siyasetinin yeni bir döneme girdiğinin farkında olan Erdoğan hem Biden Yönetimiile hem de AB ile yeni bir ilişki tarzını arıyor. Salı günü AB büyükelçileri ile yaptığı konuşmada Türkiye'nin yerinin Avrupa olduğunu tekrar vurguladı. Türkiye'nin ve Avrupa'nın tarihinin birlikte yazıldığını ve yazılmaya devam edeceğini hatırlattı. Avrupalı siyasetçilerin Yunanistan ve GKRY'nin dar çıkarlarına teslim olmadan, ortak aydınlanmış menfaati görerek cesaret göstermesini istedi. Türkiye tarafında reform ve yeni sayfa iradesi var, aynı iradenin AB tarafında olup olmadığı henüz net değil. Merkel'in siyasete vedaya hazırlandığı, Macron'un liderlik denemelerinin başarısızlıkla sonuçlandığı bir dönemde, AB, Biden Yönetiminin transatlantik ittifak politikasını bekliyor. Halbuki kendi Türkiye ve Rusya politikasını revize ederek Biden ile masaya otururken daha iddialı bir yeni politika şekillendirebilirler. Erdoğan'ın bölgesel aktörlerle yenisayfa açma hamlesi de devam ediyor.
Sistem tartışması ne getirir?
İşte CHP, Erdoğan'ın çoklu düzlemdeki hamlelerinin 2023'e giderken içeride ittifaklar denklemini değiştirmesini istemiyor. Erdoğan'ın parti siyasetini hareketlendirmesi (SP, BBP, Hüdapar ile görüşmeler ve dahası) Kılıçdaroğlu'nu bu yüzden tedirgin ediyor. Bir süredir muhalefet partileri "güçlendirilmiş parlamenter sistem" önerilerine hazırlık yapıyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminin performansını bu şekilde eleştirmeyi hedefliyorlar. Sistem tartışması da muhalefete değil iktidara yarar. Önerilerini eski kötü tecrübeden ayrıştırmaları kolay olmayacak. Erdoğan'a yeni hamlelerini cumhurbaşkanlığı sistemi etrafında toparlama ve anlatma imkânı tanıyacaklar. Gerekli yeni düzenlemeleri de yapma fırsatıyla birlikte. Asıl gerilim, HDP'nin siyasi kaderi ve parti siyasetindeki değişim etrafında olacak gibi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.