Sosyal medya mecralarının hesaplarını kapattığı Trump, halen ABD'nin başkanı. Trump'ı desteklediği için Twitter'ın kendisini yasaklayabileceğini söyleyerek hesap kapatmayı eleştiren Lindsey Graham da senatör. Evet bütün bu skandalların yaşandığı yer Washington. Demokratlar, Anayasaya ek 25. Madde marifetiyle Trump'ı görevden almaya çalışıyor. Yardımcısı Pence ve kabinesinin çoğunluğu buna geçit vermezse azil süreci başlatılacak. Son bir haftada görevden alınmasını beklemiyorum ancak Trump'ın "halkı isyana teşvik etmek" suçlamasıyla başı çok ağrıyacak. Trump'ı ve mirasını tasfiye, Biden yönetiminin gündeminde olacak.
Trump'ı tasfiyeneleri örtmez?
Bu tasfiye hareketinin öncelikle Trump'ı güçlü şekilde etiketlemeye devam edeceği açık. Yargı süreçlerinin yanı sıra Trump, Amerikan tarihinde "istisna, çılgın, despot" ve benzeri sıfatlarla anılacak. Başkanlık dönemi bir "anomali" olarak kodlanacak. Beş yıllık siyasi hayatı polemik, iddia ve skandallarla dolu bir başkanın ardından birlikte çalıştığı isimlerden çok sayıda kötücül itiraflar gelecek. Kongre baskınınınAmerikan toplumununyaklaşık yarısı tarafındandestek gördüğü düşünülürseTrump'ı "şeytanlaştırma"sürecinin ters tepme ihtimalihiç de zayıf değil. Trump'tan kurtulalımderken Trumpizm'i kalıcı vedaha güçlü kılabilirler.
Neyse bunu da Amerikalılar düşünsün. Beni asıl ilgilendiren bu tartışmalı başkanın döneminin dünyaya neleri gösterdiği. Hangi Amerikan/Batılı masalları yıktığı, hangi evrensel doğruları buharlaştırdığı. Bence yıkılandört masal var: Amerikanistisnacılığı, demokrasi promosyonu,liberal değerlerinevrenselliği ve küreselleşmemiti.
'Tepedeki şehrin'pırıltısı söndü
Trump'ın tasfiyesinin örtemeyeceği en önemli iddia Amerikan istisnacılığı iddiasının çöküşü. Amerikan milliyetçiliğinin özü, "tepedeki pırıltılı şehir" diye tarif edilen ABD'nin yeni bir dünya kurmasının, liderlik etmesinin ve değerlerini yaymasının Tanrı'nın yüklediği misyon, açık kader olduğu inancıdır. Biden ve ekibi ABD'nin zarar gören küresel itibarını toparlamak için Trump'ı öteki olarak kullanıp Amerikan istisnacılığını içerde ve dışarda yeniden diriltmeyi deneyebilir. Trump tecrübesini reddederek aslında "özgürlük, bireycilik, eşitlik ve demokrasinin" şekillendirdiği "farklı bir millet" olduklarını, dünyayı dönüştürme "misyonuna" sahip olduklarını ve bunun için de "üstün" olduklarını yeniden pazarlayamaya çalışabilirler. Geçmiş olsun,bu efsane zihinlerdeyıkıldı.Bu ibretlik yıkılışınilk darbeleriniObama vurdu.Süslü demokrasive insan haklarısöylemi Suriye içsavaşında toprağagömüldü. Trumpise Amerikan ulusalçıkarlarını ençıplak haliyle dünya kamuoyuile paylaştı. Derdinin değerledeğil, petrolden silah satmayakadar ülkesinin çıkarları olduğunuher seferinde yüksek seslehaykırdı. Bunu içerideki mağduriyethissiyatındaki beyaz seçmenlerineyaranmak için yapmışolabilir. Sonuç değişmez.Dünyaya liderlik etme iddiasındaki"Amerikan misyonunun"yıldızlarını tümüyle döktü.Bu süreçten Avrupa da kendinikoruyamadı. Hem Arapisyanları hem de Trump tecrübesiAvrupalı ülkelerin dedeğerleri, çıkarlarını meşrulaştırmakiçin ne kadar yaygınkullandığını açık etti.İkinci masal olan demokrasipromosyonu da böyleceyıkıldı.
'Batı sonrası dünya'güçleniyor
Trump tecrübesi "özgürlük, tarafsızlık, bilimsellik, insan hakları ve terörle mücadele" gibi hususların evrensel olmadığı ve Batı'nın "işine gelen değerler" olduğu realitesini yaygınlaştırdı. Çin ve Rusya gibi otoritertotaliter rejimlerin "evrensellik" iddiaları yıkılalı çok oldu zaten. Yeni olan Trump tecrübesi ile bütün dünya iki masalın daha yıkıldığını görmesidir. ABD ve Avrupa'nın pazarladığı liberaldeğerler evrensel değildirve küreselleşme sadece onların lehine çalıştığı sürece olumlu görülmekte. Trump'a yapılan "sansür," dijital platformların ve sosyal mecraların Amerikan şirketleri tarafından ABD ulusal çıkarları için kontrol edildiğini kör göze ayan etti. Hatta tekelleşen bu dev şirketlerin "belirli bir grubun tanımladığı Amerikan çıkarına" hizmet ettiği netleşti. Dünya başkentlerinde "ulusal güvenlik" alarm zillerini yeniden çaldırdı. Trump tecrübesi"Batı sonrası dünya" olgusununideolojik/siyasi altyapısını güçlendirdi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.