"Siyasi ayak" tartışması yeniden alevlendi. Bu tartışmada, kontrollü darbe söyleminin sahibi CHP zorda. Kılıçdaroğlu'nun 6 danışmanı FETÖ ile ilgili yargılanırken, CHP bu tartışmada kaybetmeye mahkûm. Gün geçmiyor ki iddianameler CHP'ye gözleri çevirmesin. En son, Enver Altaylı iddianamesine göre Kılıçdaroğlu'nun kripto danışmanı konuşma metinlerini yazan kişi aynı zamanda. "Kontrollü darbe" lafı da bu danışmana aitmiş. CHP'nin FETÖ ile ilgili yaptığı hataları anlatmadan önce bir kafa karışıklığını netleştirelim.
Kafa karışıklığına gerek yok
FETÖ ve siyaset ilişkisi konuşulurken ikihusus sıklıkla karıştırılıyor. İlki, 17-25 Aralık2013 yargı darbesi girişimiyle suç örgütüolduğu anlaşılan Gülen Hareketinin "gizliemelleri" için bu tarihten önce sivil toplumkuruluşu maskesi altında siyasilerle kurduğuilişki. İkincisi, önce suç ve sonra terör örgütüolduğu netleştikten sonra FETÖ ile siyasilerinmünasebeti. Bu netleşmeyi sağlamadanbir diğerini "siyasi ayak" olarak nitelemekFETÖ'nün puslu hava yaratarak kendisiylemücadeleyi engelleme hedefine katkı sağlar.
Elbette FETÖ'nün devlet, siyaset ve toplum örgütlenmesini anlamak ve çözmek için 2013 öncesi analiz edilmeli. 1960'lardan itibaren her tür kılığa girerek her şeyi nasıl kullandığı sarahatle anlaşılmalı. Ancak bu dönemi karşılıklı suçlamalarla ele almak faydasız. Asl olan siyasiler dahil suçlu olan herkesin mahkeme önünde verdiği hesap.
Kalıcı mücadele için...
FETÖ ile mücadele siyasi hayatımızın kalıcı bir meselesi. Partiler üstü bir hassasiyetle ele alınmalı. Erdoğan'ın güçlü liderliği ile geldiğimiz bugünkü aşamayı siyasi istikrarsızlık döneminde kaybetme riski yüksek. İçeride devlet kurumlarının bu yapıdan temizlenmesi yetmez. FETÖ, tıpkı PKK gibi yurtdışında Türkiye karşıtı oluşumlara ve politikalara sürekli destek veriyor.
Bu yapı, yabancı istihbarat örgütlerin taşeronu durumunda. Türkiye'nin milli menfaatlerine zarar vermek için her türlü iş birliğine giriyor. Kalıcı mücadele için iki husus önemli: 1-Siyaset kurumu, FETÖ'nün ne zaman suç ve terör örgütü haline geldiğinde uzlaşmak zorunda. Bu konudaki muğlaklık FETÖ ile mücadeleyi sekteye uğratır. 2-FETÖ ile mücadelede uzun vadede koordinasyonunu sağlayacak bir yapıya ihtiyaç var. Gelelim CHP'nin içine girdiği bataklığa...
CHP'nin hataları
Hadi diyelim ki CHP, 2010'daki Baykal'akurulan kaset kumpasını fark etmedi. Pekineden 2013 öncesinde AK Parti'yi Gülenörgütü ile ilgili eleştirirken, bu yapının derinbir suç örgütlenmesi olduğu görüldüktensonra güçlü bir iş birliğine yöneldi? Güncelsiyasi çıkarlar uğruna CHP'nin yaptığıaffedilemez hatalarından birkaçını sıralayayım: -25 Şubat 2014'te Kılıçdaroğlu, yasadışı ses kayıtlarını CHP Meclis Grubunda dinletti.
-2014 yerel seçimlerinde FETÖ ile ittifak yaptı (CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler'in beyanı). -Şubat 2015'te Bank Asya'ya kayyum atandıktan sonra CHP Milletvekili Tanal, destek için hesap açtırdı. -MGK, FETÖ'yü milli güvenliğe tehdit olarak niteledikten sonra Kılıçdaroğlu 20 Ekim 2015'de STV'de konuk oldu ve 21 Ekim 2015'te Zaman Gazetesini ziyaret etti.
Ancak CHP, 2013-2016 arasındaki bu iş birliğini 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da devam ettirdi. FETÖ'nün "kontrollü darbe" söyleminin tekrar ederek Meclis araştırma raporunu kilitledi. Darbenin hedefi Erdoğan'ı darbeci gibi gösterme cüretini gösterdi. "Sivil darbe" iddiasıyla da bu örgütle mücadelenin zeminini yaraladı. CHP şimdi de girdiği FETÖ batağından çıkamıyor. Mahkeme sürecinde parti içindeki FETÖcüler tutuklandıkça, CHPliler "siyasi ayak" suçlamasını karşı tarafa atıyor. Demokrasimizin selameti için CHP'nin kripto FETÖcülerden ve FETÖcü manipülasyonlardan kurtarılması lazım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.