Pentagon, Türkiye'yi F-35projesinden çıkardı.
Bu karar, Başkan Trump'ın Türkiye'nin S-400leri satın alma konusunda "haklı" olduğunu söylemesine rağmen verildi.
Kongre'nin bu yöndeki ısrarı biliniyordu.
Şimdi de gözler CAATSA yaptırımlarının uygulanıp uygulanmayacağında.
Dikkat çeken husus, Beyaz Saray ve NATO'dan aynı zamanda F-35 kararının "çok katmanlıve güçlü" ilişkileri etkilemeyeceği yönünde beyanlar gelmesi.
Gerçi Batı medyası daha net ve sert yorumlarla dolu.
Türkiye'nin "güvenilir müttefikolmadığı, Rusya ileişbirliği yaptığı ve NATO'danatılması gerektiği" minvalindeyorumlar yapılıyor.
***
The Washington Times'ın dünkü nüshasında George Bush döneminin savunma müsteşar yardımcısı J. Babbin bunu önerdi.
Babbin'e göre "en saldırgan"düşmanlar olan"Rusya ve İran ile müttefikolan Türkiye, NATOAnlaşması'nın BeşinciMaddesindeki ortak savunmayükümlülüğüne bağlılığınıbir kenara bıraktığı" içinüyelikten çıkarılmalı.
Trump Yönetimi ve NATO'nun gündeminde böyle bir hamle yok.
Bu hamlenin Rusya'nın tam da görmek istediği bir şey olduğunun farkındalar.
Hatta ilk açıklamalardan anlaşılan F-35 kararı ve peşindengelecek diğer kararların ilişkilerdehızlı, ciddi bir kopuşgetirmesi istenmiyor.
Aksine Türkiye'nin ittifak içindeki önemli konumundan dolayı gerilimi düşük tutan bir süreç yönetimi arzulanıyor.
Ancak ilişkilerde "onulmazyara" oluşturacak süreci de başlatmaktangeri durmadılar.
Türkiye ile nitelikli bir müttefik ilişkisi kurabilmekten hayli uzaklar.
İlişkilerde stratejik ayrışma kavşağına doğru gidişi durduramıyorlar.
***
Türkiye'nin F-35 programından çıkarılması, siyasi bir yaptırımkararı.
Washington, Ankara'nın S-400 ile F-35 arasındaki teknik meseleyi ortak bir komite ile araştırılalım önerisine rağmen bu kararı aldı.
Rasyonelleştirme de "Türkiye'nin yaS-400 hava savunmasistemini yada F-35 savaşuçaklarını alabileceği,ikisinebirden sahip olamayacağı" şeklinde yapıldı.
Patriotların Türkiye'ye satılmamasını Trump'ın bile "hata" olarak gördüğü ortamda sözkonusu rasyonelleştirme Türk kamuoyunda farklı algılandı: Washington, aslında herhangibir 5. nesil savaş uçağıile ileri düzey hava savunmasistemi (Patriot ya da S-400)gibi iki stratejik silahın ikisininbirden Türkiye'de bulunmasınıistemiyor.
S-400 alımına verilen sert tepkiler Doğu Akdeniz'deki gerginlik ile birleştiriliyor.
Batı ve özellikle ABD'nin sürekli Türkiye'nin milli çıkarlarını ihlal ettiği kanaati iktidar ya da muhalefet fark etmeksizin yerleşik hale geliyor.
***
Ankara ve Washington hattındaki gerginliğin titizlikle yönetilmesi gerektiğini düşünenlerdenim.
Erdoğan ve Trump arasındaki diplomasinin de eldeki tek olumlu unsur olduğu söylenebilir. Türk-Amerikan ilişkilerindeyeni bir aşamaya geçtiğimizigörelim.
2013'den itibaren devam eden "gerginlik" döneminden şimdi "yaptırımların gölgesindekiilişki" dönemine geçtik.
ABD'nin Türk savunma sanayisine olası yaptırımlarının iki ülkenin askeri işbirliğini derinden etkileyebileceği ortada. "Stratejik ortak" kalma niyeti olumlu ise de artık sözlerin değil somut eylemlerin ilişkileri şekillendirdiğini biliyoruz.
Ankara'nın 5. nesil uçak ihtiyacı açık ve Rusya bu konuda istekli.
Şimdi Rusya, Türkiye ve ABD-NATO arasındaki çatlağı büyütmek için daha istekli olacak. Washington ikili ilişkilerinmahiyetinin değiştiğinifark edip, önce tamirat yapmaksonra da işbirliği alanlarıüretmek durumunda.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.