İKİ ay önce Anadolu Ajansı, çok dokunaklı iki canlı bombanın hikayesini servis ediyordu. Afrin'de yakalanmıştı o iki canlı bomba.
Münbiç'teki "Hacı" kod adlı PKK'lı terörist amcasının kızıyla yeğenine 1500 dolar vererek Afrin'de birine bazı malzemeler götürmelerini teklif ediyor. İki kız bu teklifi reddedince 18 yaşından küçük olana PKK'lı terörist tecavüz ediyor. Bunu da videoya alıp şantaj yapıyor. "Ya istediğim malzemeleri Afrin'e götürürsünüz ya da bu videoyu ailelerinize göstererek sizi mahvederim" diyor. İki kız korkuyor, çaresizce teklifi kabul ediyorlar.
Üzerlerine birer yelek giydirip, o malzemeleri yüklüyorlar. Ortaya iki tane canlı bomba çıkıyor. Canlı bomba olduklarından haberlerinin olmadığını belirten kurbanlardan N.M. bakın o anları nasıl anlatıyor;
"Ölüme geldiğimizi bilmiyorduk. Bize verdiği telefondan Hacı'ya (kod adlı terörist) ulaşıyorduk. Tecavüze uğrayan amcamın kızı yaşadığı travmadan korkuyor. Konuşamıyordu. Tek amacımız üzerimizde taşıdığımız eşyaları gelecek olan kadına vermekti. Afrin'de arabadan indirdiler bizi. Çarşının ortasında kaldık. Hacı'yı arıyorduk. Kimse gelmiyordu. Bize bir camiye girmemizi, üzerimizde bulunan yelekte GPRS olduğunu söyledi. Yeleklerin üzerinde düğmeler var. Ona basın diyordu ısrarla."
Hâlâ canlı bomba olduklarının farkında olmayan iki kız güvenlik güçlerince yakalandıklarında öğreniyor gerçeği. Çocuklara tecavüz ederek canlı bomba yapan PKK'nın hedefinde ise o bölgede görev yapan Mehmetçik var. Yine önceki gün bir başka trajik hikaye vardı. PKK'dan kaçmak isteyen 15 yaşındaki kızı el bombası ile imha ediyorlar, gizlice gömüyorlar. Sonra da çatışmada öldü diyerek şehit ilan ediyorlar. Diyarbakır annelerinin aylar süren direnişini ve gözyaşlarını gördükçe çocukları bile acımasızca kullanan PKK'ya, onların siyasi kanadı HDP'ye ve bunlarla ittifak yaparak meclise taşıyanlara kalbimden geçen öfkeyi anlatmama kelimeler yetmiyor.
Birleşmiş Milletler de, ABD Dışişleri Bakanlığı da her yıl yayınladığı raporlarla PKK'nın 15 yaşından küçükleri kaçırarak silahlandırdığını, ölüme gönderdiğini açıklıyor.
Ancak aynı ABD, o PKK'ya silah yağdırıyor, o çocukların ellerine tutuşturulan tüfek ve mermilerde imzası bulunuyor. O ABD sadece bununla kalmayıp, çocukların bile terörist yapıldığı o PKK'nın hamiliğini yapıyor. Sonra ortaya çıkıp insan haklarından bahsedecek, birçok ülkeden bu konuda hesap soracak kadar aşağılık bir utanmazlık ve yüzsüzlük içine giriyorlar. Bitti mi bu yüzsüzlük? Hayır... ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2021 İnsan Ticareti raporunda Türkiye'yi çocukların asker olarak kullanılmasına karışan ülkeler arasında gösterdi iyi mi? Yuh artık.
Belge olarak da perde arkasından milyonlarca dolar fon sağladığı bazı STK'ların açıklamasını gösterdi. Sicili tertemiz bir ülkeye, sicili PKK hamiliği ile kanıtlanmış bir iftiracıdan çamur geliyor. PKK-YPG kamplarında çocuk istismarlarına, tecavüzlerine, çocuk canlı bombalara, zorla terörist yapılmış çocuklara göz yuman bir İFTİRACI ABD ile karşı karşıyayız. Hep söylüyoruz. Alçaklıkta ve ikiyüzlülükte sınır tanımayan bir Washington var karşımızda. Ölen her PKK'lı zorla terörist yapılmış çocukların ellerindeki silahlarda "Made in USA" yazıyor. O çocukların eğitilip terörist yapıldığı Sincan'daki, Mahmur'daki, Haseke'deki, Kobani'deki kampların etrafında Amerikan tankları ve askerleri nöbet tutuyor. Ellerinde çocuk kanı olanların iftiraları yüzlerine bulaşmıştır. Türk halkı bu alçaklıklarını asla unutmayacaktır. Onlarla dümen tutanların, kirli ittifaklara girenlerin, sivil toplum örgütü adı altında fonlananların da bu ülkede asla bir yere varamayacağını Türk halkı gösterecektir.