MAYIS ayında The Heritage Foundation adını taşıyan Washington DC merkezli düşünce kuruluşu rapor yayınlıyordu. ABD derin devletini en çok etkileyen, ciddiye alınan ve yol gösteren muhafazakar bir kurumdu. Pentagon'u ve Amerikan yönetimini "Türkler hızla silah üreterek, birçok ülkeyi kendine bağımlı hale getiriyor" diye uyarıyordu. Türkiye'nin Akdeniz'de ve Afrika kıtasında çok önemli bir güç haline geldiğini belirten raporda en çok dikkatimi çeken bir konu vardı. Adamlar Amerika'nın dünyada nasıl süper güç konumuna geldiği konusunda en önemli etkeni açıklıyordu. Yeryüzünde birçok ülkede faaliyet gösteren Amerikan askeri üsleri Süper Güç olma yolunu açan ana etkendi. Raporu kaleme alanlar "Türkiye tam 16 ülkeye askerlerini yerleştirerek Rusları ve İngilizleri solladı" diyordu. "Türkler dünyanın değişik ülkelerinde askeri üs sayısı bakımından hemen ABD'nin dibine geldi, ikinci sıraya yerleşti" diyerek Ankara'nın üç kıtada artan nüfuzuna dikkat çekiyordu.
"Bölgesel güç olmaktan çıkan Türkiye"den bahsediyorlardı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da S.Arabistan ziyaretinde "Filistinli kardeşlerimizin, Kudüs'ün korunması için oraya bir güç göndereceğiz ve bundan sonra İsrail istediği zaman Filistinli kardeşlerimize saldıramayacak." diyordu. Salı günü de sessiz sedasız tüm bölgede dengeleri değiştirecek bir olay yaşandı. Türkiye ile Filistin Devleti arasında Güvenlik İş Birliği Anlaşması Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yürürlüğe girdi. Yani bu "Filistin'e da askeri üs" ve İsrail'e de "Sıkıysa bir daha saldır" demekti. Bölgeyi ve dünyayı çok iyi okuyan bir Amerikalı ile sohbet ettik dün. "Türkler intihar sürüsüne sahip" diyordu. Savaşlarda düşmanı düşürecek güçten bahsediyordu. Libya'da Karabağ'da bu güce tüm dünya şahit olmuştu.
Türkiye'nin elinde kamikaze dron sürüleri vardı. Yapay zekaya sahiptiler. İnsandan emir almadan, düşmanı gördükleri anda peşine düşüp intihar dalışı yapıyor, yüzde yüz imha ediyordu. Amerika'da şu anda tüm düşünce kuruluşlarının ve lobilerin bu muazazam gücü konuştuğunu anlatıyordu o Amerikalı. Kamikaze anlam olarak, Japonların 1. Dünya Savaşı'nda Amerikan gemilerine intihar dalışı yapan savaş uçağı pilotlarından geliyordu. Amerikalıya göre ABD'deki tüm düşünce kuruşlarını ayağa kaldıran ise Türkiye'nin intihar dalışçısı dron sürüsü kamikazeleriydi. Bu dronlarda pilot yoktu. İnsan yoktu. Sadece dron zarar görebilirdi. Amerikalı "Bu yeni geliştirilmiş yapay zekaya sahip silah tüm savaşların seyrini değiştirecek bir durum ortaya çıkarıyor" diyordu. "ABD F-35 vermiyormuş, Türkiye zayıflıyormuş...
Bu yaptırım Ankara'yı perişan ediyormuş. Bunların hepsi yalan oldu.
F-35 dahil tüm savaş uçağı projelerini çöpe atıyorsunuz. Bunun farkında mısınız?" diye de sordu.
Geçtiğimiz günlerde yabancı askeri uzmanlar "Türkler İHA ile tank, uçak, savaş gemisi sanayini toprağa gömüyor" diye bağırmıştı. Tam olarak anlayamamıştım.
Ne yani bundan ekmek yiyen yüzbinlerce kişi ve dünyanın en büyük silah ihracatçısı Amerika-Çin fena halde mi etkilenip boşa düşeceklerdi? Amerikalı bu soruma gülerek cevap verdi; "Bak bir örnek anlatayım sana.
Sizin ülke insansız denizaltı yapıyor. Ve bunlar da tıpkı SİHA'lar, drone sürüsü gibi radara yakalanmıyor. Şöyle bir düşünün.
Seri üretime geçip ürettiğiniz binlerce insansız denizaltıyı saldınız. Dünyanın tüm denizlerinde suyun dibinde uykuya yatırdınız.
Yapay zeka yazılımı ile düşman gemisini tespit edip insandan komut almadan harekete geçecek o denizaltıların neler yapabileceğini bir hayal edin. Hangi uçak gemisi her an denizlerin dibine gömülme korkusu yaşamaz? İnsansız tanklar da üretiyorsunuz. Artık tüm savaş sistemlerini hızla tarihe gömüyorsunuz"
Vay be idi durumlar. Bizim Amerika destekli muhalefet kürsülere patates soğan edebiyatı ile çıkıp bizi kısır tartışmalarla oyalamaya çalışırken dünya başka şeyler konuşuyordu hakkımızda. Amerikalı bir detay daha verdi. ABD'deki Michael Rubin gibi İsrail lobilerinin destekçisi ve darbeci tüm think thank kurumlarının BM'ye kılıfına uydurulmuş bir "Türkleri durdurma" çağrısına hazırlandığını söyledi. "Tıpkı dünyadaki nükleer başlık sınırlamasında olduğu gibi insansız hava araçlarında da 300 kiloyu geçen bombalara sınırlama getirilmesini istiyorlar. Bunun insanlık suçu olduğu gazını veriyorlar. Çünkü Türkler 2 tonu geçen bomba taşıyan insansız hava araçları ürettiler. Bu büyük güç ve delirtiyor!" Daha çook delirecek ve bizim muhalefete desteği daha da artıracaklar. Normal!