"TÜRKİYE halakalkınamamışsa bununen büyük sebebi, Batı'nıniçimizde çok kolay adamsatın alabilmesidir"diyordu ölüm yıldönümünderahmetle andığımız eskiCumhurbaşkanımız TurgutÖzal. Eşi Semra hanım daönceki gün kesin olarakaçıklıyordu; "MezarındanDNA örnekleri alındı, zehirçıktı" diye.
Bu ülkede "ÖnceTürkiye" diyenleriyaşatmazlardı. Ya zehirlerler,ya da darbeyle indiripasarlardı. Neyse konumuzadönelim. Amerika'nın CIAeliyle beslediği FETÖ'nünhazırladığı kasetle koltuğaoturan Kemal Bey yenibir kampanya başlattı.
Merkez Bankası üzerinden saldırıya geçti, Amerika'nın komutanlık yaptığı PKK'nın siyasi kanadı HDP ile ittifak yapan CHP. Amerikan kanalı Fox'un ölümünesevda ile deteklediği Kemal Bey'in Merkez Bankası üzerinden kampanyasına bir baktık, önceki gün Amerikan elçisiyle buluşan Meral hanımın partilileri de atladı.
15 Temmuz'dan birgün önce "Başkan olacağım" diye kehanette bulunan Meral hanımın Amerikan elçisi ile ne konuştuğu bizi ilgilendirmiyor.
Ancak Batı başkentlerinden sürekli saldırı altında olan Merkez Bankamız'a içeriden de koro olanları görünce insan şaşırıyor. Halbuki CHP'li İlhan Kesici "Yahu devletteki hiçbirşey kaybolmaz. Hepsinin kaydı vardı" demesine rağmen durmak bilmiyor bu Batı sevdalısı ve de Amerika'nın çok sevdiği, arkasından hep ittiği bizim muhalefet.
Amerikan Başkanı Biden'ın "Destek vereceğiz" dediği muhalefetten CHP'li bir hanımefendi de konferanslarda konuşuyor, "Önce yalanısöyleyeceksin. Sonradefalarca o yalana devamedeceksin. Yalanlarüzerinde tepindikçe halkda inanmaya başlar" diye algı dersleri veriyordu.
Bir baktım bu sipariş algı operasyonlara, Show Tv'den 'Güldür Güldür Şov' da katıldı.
Onlar da Merkez Bankası'nı skeçlerinde Mesut karakteri ile gündeme getirip, CHP'nin sloganı üzerinden muhalefete eşlik ettiler. B.K.M'nin ve Yılmaz Erdoğan'ın çocukları CHP'li İlhan Kesici'nin "Merak etmeyin devlettekihiçbir şey kaybolmaz. Hepsi kayıtlıdır" sözlerini dinleseler de, bu kampanyanın sahte olduğunu ima etse de bir şey fark etmezdi. Şakşakçılık yapacaklarsa yapacaklardı Yılmaz'ın çocukları. Önlerine ne konursa onu üflemek zorundaydılar.
Mesela ben önlerine bir senaryo koysam asla yayınlayamazlardı. Yılmaz'ın çocuklarının çıktığı kanalın patronu birgün FETÖ'yü ziyaret etmişti. Salonda oturup FETÖ'yü beklerken puro yakmıştı. Gelip onu uyarmışlardı, terör örgütü lideri puro sevmez diye. "Söndür" dediler. Söndürmedi.... Birkaç dakika sonra yan odaya çağırıp bir kaset izlettiler. O puro içen adam, patetes püresine döndü.
O puro derhal söndü. O günden sonra patetes püresine dönen adam hala puro içiyor mu bilmem. Ama bildiğim tek şey var. Yılmaz'ın çocukları bunu oynayıp sahneleyemez Güldür Güldür Şov'da.
Onlarda o yürek cacıktır.
Gidip soramazlar patronlarına...
"Amerika'nındesteklediği FETÖ'nünevinde puro içerkenizlediğin kasette ne vardı. Anlat da. Oynayalım" diyemezler. Bu senaryoyu oynamaya kalksalar B.K.M üzerine oturturlar adamı...
Öyle değil mi çocuklarına operasyon oynatan Yılmaz!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.