ŞÜKRÜ Benli... O bir gazeteci... 15 Temmuz gecesi CHP'li Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın darbe girişimi şerefine kadeh kaldırdığı görüntülerini yayınlamıştı.
Bir ara Belediye Başkanı'nın sahneye çıktığını belirtiyor.
Sahnede mutluluktan marşlar söylemeye başladığını açıklayıp "Cep telefonuma kayıt yapmaya başladım.
İşte o görüntülerde benim başıma dert oldu maalesef..." diyor.
Bulgaristan'daki evinde kalırken iddiasına göre Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın adamları kendisiyle görüşmek istiyor. 5-6 kişi tarafından zorla bir cipe bindirilip bir eve götürülüyor.
Orada yaşadıklarını bakın nasıl anlatıyor; "Önce çırılçıplak soydular beni yüzüme vücuduma su attılar. Bir ahşap meteryala bağladılar.
Askı türü yere astılar.
Tabi bunun adı Filistin askısıymış... Kadın elbisesi giydirerek dans ettirmeye çalıştılar.
Sürekli Edirne Belediye Başkanı'ndan özür dilememi istendi." 15 Temmuz akşamı Erdoğan indirildi diye sevincinden sahneye fırlayıp marşlar söyleyen bir CHP'li bana şaşırtıcı gelmiyor. O gece Bağdat Caddesi'nde de sevincinden oynayanlar vardı. Tankları alkışlıyorlardı.
Darbeye sevinme her daim demokrasiden söz eden CHP'nin genlerinde hep var.
Dr. Ramazan Akkır da, Kriter Dergisi için bir makale kaleme aldı. Bakın CHP'nin 27 Mayıs Darbesi'nde aktif rol oynadığını nasıl anlattı;
"Bir gün Milli Birlik Komitesi üyesi Jandarma Yüzbaşı Ahmet Er'in yolu, Davutpaşa Kışlası'na düşer. Darbenin ayak sesleri işitilmektedir.
Niyeti, arkadaşı Kurmay Binbaşı Orhan Erkanlı'yı ziyaret etmektir.
CHP sıralarında milletvekilliği yapacak olan Binbaşı Orhan Erkanlı, o ziyaret esnasında Davutpaşa'da Tank Tabur Komutanı'dır. İki sivil ile görüşme halinde olan Erkanlı'nın odasına girer.
Odaya girince içeride bulunan iki yabancı bir anlık şaşkınlık yaşar. Kurmay Binbaşı, hemen duruma müdahale eder. Onlara döner ve 'Yüzbaşım yabancı değil; devam edin' der.
Bunun üzerine sivil şahıs konuşmaya, daha doğrusu Erkanlı'ya brifing vermeye devam eder: 'Binbaşım, Saraçhane'de iki grubu birbirleriyle çatıştırdık. Kavga bütün şiddetiyle devam ediyor.' Ve 'Başka bir emriniz var mı?' diye de ekler.
'Teşekkür ederim! Böyle devam edin' diyen Erkanlı, bir süre sonra onları yolcu eder.
Artık Erkanlı ile Er yalnızdır.
Er, şaşkınlıkla 'Binbaşım!
Bu adamlar kimdir?' diye sormaktan kendini alamaz.
Erkanlı'nın cevabı oldukça manidardır; 'Bunlar, Halk Partisi milletvekilleridir.' Bu duruma Er 'Memleketin genç evlatlarını birbirine kırdırıyorlar. Bu ne haince iştir?' sözleriyle tepki gösterir.
Erkanlı ise 'Olaya öyle bakma, onlar, ihtilale zemin hazırlıyor!' karşılığını verir." Yüzbaşı Ahmet Er, darbeleri araştırma komisyonuna da bir başka bilgi daha verir. Albay Fikret Kuytak, kendisini ziyarete gelir. Ona CHP lideri İsmet İnönü'nün bir teklifinden bahseder. Profesör Afet İnan'ın evinde darbeci askerlerden bazılarını etrafına toplayan İnönü'nün, iktidarın kendisine verilmesi karşılığında onlara yaptığı teklif, senatörlüktür. Darbe günü Kurmay Albay olarak Adnan Menderes'i ve Hasan Polatkan'ı havalimanından alarak Harp Okulu'na getiren ve Yüksek Adalet Divanı tarafından verilen idam kararlarının onaylanmasında "evet" oyu kullanan Albay Kuytak, "Biz bu teklifi kabul ettik, sizlerin de kabul etmenizi rica ediyorum" der. Amerikan darbesi öncersi Menderes İnönü'nün damadına ait dergide kapak yapılır. Yüzüne çarpı atılır. Duruşmaların başladığını haber veren bir başka sayısının kapağında ise Celal Bayar ve arkasında idam sehpası vardır.
Örnekleri say say bitmez.
Erdoğan'ı indirmek için muhalefete yardım edeceğini açıklayan Joe Biden'ın bu seçimi mantıksız değil.
ABD'nin bu ülkede yaptığı darbelere sevinen, oynayan, sahneye fırlayıp marşlar söyleyen, tanklara alkış tutanlar olduğu sürece kime yardım edecek?