TAM 10 yılı aşkın süredir bu ülkede birileri bağırıyor. "Battık,batıyoruz, bittik tükeniyoruz". diye...
Ancak bir türlü batmıyoruz. "Yahu hanibatacaktık" diyorsunuz... "Dur azkaldı" diyorlar hala senelerdir umutla.
100 yıl geçse bu kafalar yine aynı sakızı çiğneyecek. İttihatçı kafa genleri taşıyan bu tipleri ikna etmek mümkün değil. Kurulmuş saat gibiler. Görmezler, duymazlar. Anlamazlar. Yıllarca bu ülkede iç meselelerle, türbanla uğraştırıldık bu kafalar yüzünden. Bir çivi çakmadılar ve çaktırmadılar. Sadece ve sadece kendi ülke insanına çakan bir sistemle sürekli tokatlayıp durdular bizi. Son yıllarda Türkiye sağlıktan ulaşıma tüm dünyanın parmak ısırdığı bir ülke haline geldi. Alt yapıya yatırımlar uçtu gitti. Memleketin her köşesine trilyonlarca çivi çakıldı. Bu alt yapının esas semeresini önümüzdeki 10 yıl içinde hayal edemeyeceğiniz ölçüde alacağız. Çünkü alt yapı üretim demek.
Yegane yolu bu. Zaman herkesi şaşkına çevirecek. Çünkü bu uçak havalandı.
Gidiyor bir yerlere. Hem de içimizdeki çatlak seslere rağmen. Bakın adam makale yazmış. Diyor ki; "PKK'yı kurarak Türkleri biz süper güç yaptık haberimiz olmadan. Onlar sınırları içinde küçük, geri kalmış, fakir bir devletti. Çomağı biz soktuk. En büyük hatayı burada yaptık. Türkler, sürekli savaşarak savaşa hazır hale geldi. Sürekli teknolojilerini geliştirerek dünya silah teknolojilerinin anlayamadığı teknolojilere kavuştular.
PKK'yı içte bitirdiler. Şimdi sınırların dışına çıktılar. Süper güçlere kafa tutarak ilerlediler. Suriye'de Rusya'yı, Libya'da hem Rusya'yı hem Amerika'yı yendiler.
Şimdi her yerde hem savaşıyorlar hem de teknolojilerini daha da geliştiriyorlar.
Aslında şu an bile hiçbir devlet Türkleri karşısına almak istemiyor. Gelecek ise daha da korkutucu. Aslında uyuyan Canavarı biz uyandırdık. Ortadoğu'da işleri bittiğinde Batı'da tekrar eski hedeflerine ulaşacaklar. Avrupa'nın bugün bile Türkleri durduracak gücü ve inancı yoktur. Avrupa korkuyor ve endişe ile izliyor. Fransa gerçeğe uyanmalı.
Sadece Kuzey Afrika değil, Türkler tüm Afrikada ve Ortadoğu'da Fransa'yı, Batı'yı yeniyor ve kovuyor. Afrika ve Ortadoğu kaybedilmiş birer anı olmak üzere. Eninde sonunda diz üstü çöküp Türkiye'ye, Avrupa Birliğine gelmesi için yalvaracaktır." Fransız Le Figaro'da yayınlanan bu makaleye imzamı atarım. Onlar binlerce km öteden görüyor. Bizim içerdeki muhalefet maskeyi gözüne takmış göremiyor. Bu da normal. Zira ağızlar dolu, solunum cihazına bağlı.
Bitkisel hayatta yaşıyorlar. Dışarıda hergün Türkiye ile ilgili inanılmaz övgüler yağıyor. "Bir devi uyandırdık, bizne halt ettik" diye ağlayanlar çığ gibi büyüyor. Sevgili Hakkı Öcal bir tweet atmış." Şu Yunan gazetesininanladığını, bizim muhalefet anlamışdeğil. Bu yazıyı tam çevirip, altılidere (!) de sunmak gerekir." diyor. Peki ne diyor o Yunan Xronos gazetesi? Hadi okuyalım: "Türkiye'ninyükselişi; demografik büyümeyeve endüstriyel kalkınmayadayanıyor. Türkiye, Libya veSuriye'de belirleyici olmaklakalmadı, Somali'den Arnavutluk'a,Tunus'tan Pakistan'a özel ilişkilerağı kuruyor" Hakkı Öcal devam ediyor;
"Bizim muhalefetin görmediklerinidüşman görüyor!" diye. HergünYunan kanallarına Amiraller, Generallerçıkıyor. "Türk gemilerini vuracak mısınız"diye soran ahmak spikerlere "Siz delimisiniz? Türkiye bölgesel süpergüç. Bir savaşta bizi bitirir" diyereksopa indiriyor. 2000'li yıllara kadarbize zavallı bir ülke olarak bakarlardı.
Acırlardı. Uçağımıza bir vida almak için bile kapılarda yalvarırdık. Liderlerimizi kale alan yoktu. Şimdi Ortadoğu'dan Balkanlara, Afrika'dan Orta Asya'ya, Kafkaslara kadar uzanan muazzam bir GÖNÜL ve GÜÇ patlaması, Macron gibi zavallıların ağzına bile Türkiye'yi doladı. Bizde çok monşer vardı.
"Aman Fransa'yı üzmeyelim" derler, hiçbir lider gıkını çıkaramazdı. Şimdi zavallı hale getirdiğin Macron'a "De get" diyorsun. Fransız medyası da bu "De get" üzerinden kendi devlet başkanını vuruyor. Masa kuran ve Avrupa'yı garsona çeviren Türkiye'yi onlar görüyor, onlar duyuyor. Bizim ittihatçı kafalar "Batıyoruz" demeye ve Batı'nın güdümünde batmaya devam etsinler... Önemli değil!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.