‘Sarayın yargısı’ manipülasyonu kimseye fayda getirmez

Yargı kurumlarında FETÖ temizliği tüm hızıyla devam ederken terör örgütünün hukuk yapılanmasına karşı yapılan son operasyonlar "Avrupa Yargı Kurulları Ağı" AYKA'yı epey rahatsız etmiş görünüyor…

AB adayı ülkelerin AYKA çalışmalarına gözlemci statüsüyle katıldığı bu yapı, HSYK'yı gözlemci statüsünden çıkarma girişimi ile açıkça Türk yargısını infaza yeltendi…

Gerekçeleri ise FETÖ operasyonları kapsamında yargıdaki örgüt unsurlarının temizlenmesinden endişe duymaları... Geçtiğimiz hafta yaptıkları açıklamalara göre Hakim ve savcıların görevden alınmaları bağımsız yargı kurullarında dikkatle inceleniyormuş…

Darbe girişimi sonrası OHAL KHK'lerini özgürlüklere müdahale diye eleştirip sözüm ona özgürlükçü AB'ye şikayet edenler, çatısız evlerinden birini daha devreye sokmuş görünüyor…

Konuyu HSYK başkanvekili Mehmet Yılmaz'a sorduk ve kendisinden aldığımız yanıtlar bir hayli ilginçti… Basına yansıyan açıklamalarının ötesinde BYLOCK'çu hakim ve savcılardan, Yargıya yönelik itibar suikastlerine, Saray Yargısı manipülasyonlarından, FETÖ'nün eski adalet bakanları üzerinden kurguladığı oyunlara kadar pek çok konuya değindi…

Yılmaz'ın, AYKA'nın HSYK'ya yönelik son kamikaze dalışını anlatırken söylediği bir cümle ise aslında büyük çerçevenin de özetini oluşturuyordu…

"Normal giden ilişkilerimiz ne zaman dalgalı bir seyir aldı biliyor musunuz? Biz göreve geldikten sonra MİT tırları ve Selam Tevhid gibi kumpasları hazırlayan hakimleri görevden alıp inceleme başlattık sonra ilişkilerde bir sarsılma yaşandı"

Yani…

Türk yargısı, Türkiye'yi uluslararası savaş mahkemesinde yargılatmak için kazılan çukurun önemli kürekçilerinden olan o Hakimlere dokunuyordu…

AB'nin rahatsızlığı buydu. Yargı bağımsızlığının korunması Hakim ve Savcıların korunması değil elbet mesele… İyi niyetli olup olmadıklarının testini, yine Mehmet Yılmaz'ın açıklamalarından çıkarabiliyoruz:

"15 Temmuz Sonrası Avrupa Yargı Kurulu Ağı'na mektup gönderdik, endişelerini belirtiyorlardı. Durumu anlayabilmeleri için buraya bir heyet gönderin, sizinle herşeyi paylaşalım dediğimiz halde hukuk normlarına uymayan bir tavırla tek taraflı davranmaya devam ettiler… Olağanüstü toplanacağız, kuşku oluştu dediler, yine mektup gönderdik ihraç gerekçelerini beklemeniz gerekir dedik… Olmadı"

Yılmaz, "Kaldı ki bu bir gecede alınmış bir karar değil, özellikle 17-25 Aralık sonrası başlatılan incelemeler var, o incelemelerle 15 Temmuz sonrası açığa çıkan hakim ve savcı isimlerinin örtüştüğünü gördük" diyor…

Bylock'un ise kripto hakimlerin ortaya çıkarılmasındaki rolünden söz ederken, son dönemde açığa alınan hakim ve savcılarla birlikte sayının 3866'ya ulaştığını vurguluyordu…

HSYK başkanvekilinin önemli tespitlerinden bir diğeri ise FETÖ'nün Yargıyı kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırma çalışmalarını gözler önüne seriyor…

"FETÖ mensupları yargı kararlarını manipüle etmek için eski Adalet bakanlarına abartılı ve yanlış bilgiler verip onların kamuoyu önünde ve medyada negatif açıklama yapmalarına zemin hazırlıyorlardı, Bu yolla Yargı kararlarına karşı kamuoyunda güven bunalımı oluşturmak istediler"

'SARAYIN YARGISI' MANİPÜLASYONU KİMSEYE FAYDA GETİRMEZ

'Paralel Devlet Yapılanması, Türkiye'yi uluslararası güçlere peşkeş çekmek için önündeki en büyük engeli aşmalıydı…

Bunun için de Yargı kurumlarını dizayn planının ana omurgasına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı oturttu… Cumhurbaşkanı'na karşı nefret koalisyonunda yer alan farklı oluşumlara her gün pas atmaları gerekiyordu…

TV'lerde, gazetelerde, sosyal medyada, halka doğrudan ulaşan her alanda Yargıyı etkilemeye dönük hamlelerini hızlandırdılar…

Son dönemde başını Cumhuriyet Gazetesi'nin çektiği manipülasyon medyası 'Sarayın Yargısı' başlığı ile Külliye'ye davet edilen hukukçulara saldırıp, Yargı bağımsızlığına vurgu yapıyordu…

HSYK başkanvekili Yılmaz'a konuyu hatırlattığımızda bu manipülasyonların kimseye fayda getirmeyeceğini ve gerçekten yargı bağımsızlığını düşünenlerin kamuoyuna bu yönde etki ederek bağımsız hukuk normlarını gölgelediğini ifade etti…

Yılmaz, "Hukuk adamı herkesle görüşür, Cumhurbaşkanı'ndan muhalefet liderlerine, temizlik işçisinden devlet memuruna herkesi dinler, ama hukuk adamı kararlarına müdahale ettirmez… HSYK'daki tüm üyelerimiz şu anda o hukuk adamlığını gösteriyorlar ki; muhalefetten iktidarına her alandan HSYK'ya olumlu eleştiriler geliyor. İşin gerçeği bu tip manipülasyonlar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kamuoyuna diktatör diye gösterip, Yargıyı da diktatörlüğün parçası olarak lanse etmek istediler ama başaramadılar" diyordu…

Avrupa Yargı Kurulları Ağı'nın;

Medyadaki spekülasyon ustalarının;

Muhalefet partilerine sızan çatısızların;

Alternatif siyaset adı altında FETÖ'ye çanak tutan vesayet parlatıcılarının;

Ve Askeri üniformasına uluslararası güçleri reklam sponsoru olarak alanların;

Ortak dertleri nasıl da buluşuyor…