Taraftarlık, doğası itibarıyla "tarafsız" olmayı kaldırmaz. Taraftarlar arasında da nifak veya ikilik olmaz.
Tamam, kimi maçlarda taraftarların bir kısmının "yuh" çektiği futbolcuyu, bir kısmı alkışlar, fakat bu kategorik değildir.
Gelgelelim, işin içine siyaset girdi mi her şey değişir! Futbol her şeyden evvel hayatın gailesinden kaçıp sığındığımız liman olmaktan çıkar.
Oysa taraftarlık ideolojiye, partizanlığa, etnisiteye, mezhebe, dine, dile, sosyal sınıfa, mahalleye bakmaksızın forma aşkı motivasyonuyla gol yiyince hep birlikte üzülmek, gol atınca da havalara uçmaktır.
O kadar ki...
Mesela, "AK Parti bütün oyları alsa da yüzde 90 alsa da, 2023'te onu ordan indireceğiz; iç savaş olacak gerekirse, ama yapacağız!.." diyen sosyal medyadaki o genç çeri ile "Erdoğan'a canım feda!" diyen bir genç birbirlerinin siyasi görüşünden habersiz şekilde renklerine âşık oldukları takımın attığı golün ardından sevinç içinde sarmaş dolaş olurlar.
Taraftarlık böyle bir şeydir.
Peki, araya siyaset girince nasıl olacak bu iş?
Gazetemizin başyazarı MehmetBarlas'ın ifadesiyle, "deprem yağmacılarındanhiçbir farkı olmayan biravuç provokatörün" yaptığı "saygısızlığı"gördük işte taraftarların büyük birkısmı ıslıkla protesto etti.
Fakat, "fondaş medya" ıslıkları duymazlıktan gelip 'Ulan'lı o edepsiz tezahüratı köpürttü.
Amaç belli: "Yaratıcı yıkıcılık"için "altlık" yapmak.
Bu amaç uğruna, HDP'li PervinBuldan Beşiktaşlı, FETÖ'cü HakanŞükür de Fenerli oldu.
Algı operatörleri çakalların en kolay taklaya getirdiği iki zümre var:
Biri Z kuşağı, diğeri taraftarlar.
Taraftarlık zaten rasyonalitenin bittiği yerde başlar.
Uzun lafın kısası: Siyaseti tribünlere taşımak, aynı takımın taraftarları arasına bile "nifak bombası" koymaktan başka bir şey değildir.
Nifak bombası patladı mı da sonuçları hiç belli olmaz.
Polis naçar müdahale etmeye başlayınca "fondaş medya" anında "Her gün bir polis intihar ediyor" diye manşetler atar.
Müstevli taşeronu bilumum örgütler de sahada yerini alır.
Yeni sürüm Can'cıklar da yurtdışı hesaplarından, "Polis taraftarların üzerinden TOMA'larla geçiyor. Gidip bir TOMA'nın altına yatacağım..." yollu tweet'ler atarak kaosa benzin döker!..
Maksat Türkiye'yi çıktığı bağımsızlık yolundan döndürmektir.
Bu filmi tekrar vizyona sokmak isteyenlerin dikkatini çekmek isterim: F tipi polis de pek kalmadı, artık muvazaa olmaz.
Halktan yüzde 90 onaylı bir iktidarı zorla indireceğini söyleyen o zıpır gibi kimsecikler içmeden sarhoş olmasın. Fare bile rakı içtikten sonra, "O kedi buraya gelecek" diye racon kesmiş, ona göre.
Agâh ol, cehalet sarhoşu olma!
Hangi takımın taraftarı olursan ol, hangi siyasi partiye oy verirsen ver, Türkiye'nin birliği, dirliği ve yarınları için hadi haykır:
"Tribünlerde siyaset istemiyoruz!"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.