SALİH TUNA

Yerde gördüğü yazılı kâğıt parçasını içindeki harfler / kelimeler çiğnenir endişesiyle alıp bir duvarın çatlağına sıkıştıran mana ikliminin insanları...
"Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir" ayetinin yer aldığı kitabın müntesipleri...
Fuhuşla geçimini sağlayan İsrailoğulları'ndan bir kadının, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpeğe ayakkabısıyla kuyudan çektiği suyu içirdiğine tanık olunca, "Bu merhametinden dolayı Allah onun bütün günahlarını affeder" diyen Rahmet Peygamberi (s.a.v) nin ümmeti...
Bu utanca daha ne kadar sessiz kalabilirsiniz...
Demiştim, 2012'de, bağlamı Hrant Dink olan bir yazımda.
Güvercinlere merhamet eden medeniyetin çocuklarına canını emanet eden Hrant'a kıyanların cemi cümlesi hesap verene kadar bu davanın peşini bırakamayacağımızı, bunun namus borcumuz olduğunu dile getirmiş, bu ülkenin iyi Müslümanlarını ayağa kalkmaya davet etmiştim.
"Bu ülkenin iyi Müslümanları" ifadesi de bir konuşmamızda dedesinin, "Oğlum, Müslümanlar iyidir" sözünü aktaran Markar Esayan'dan mülhemdi.
Markar mı?
Kelimenin tam anlamıyla iyi insandı.
Müstevlilerin taşeronu "sözde Müslümanların" savaş uçakları ve tanklarla saldırıya geçtikleri 15 Temmuz gecesi "Ezanlar susmasın" tweet'ini atandı.
Mahut saldırının arkasındaki "merkez üssünü" böyle deşifre etmişti.
Ezanların bu ülkenin istiklalinin ifadesi olduğunu, ezanların susmasının bu ülkenin bağımsızlığını kaybetmesi anlamına geldiğini çok iyi biliyordu...
"Batılılaşma" serüvenimizin de aynı zamanda "sömürgeleştirilme süreci" olduğunu birçok yazısıyla en etkin şekilde ortaya koymuştu.
Ki, 15 Temmuz gecesi sala okunan camilere saldıranlar işte bu sömürgeleştirilen bedhahlar içinden çıkmıştı.
Markar ilk sınavda dökülenlerin, istifade edemediği için istifa edenlerin, kazandığını kaybetme korkusuyla itirafçılığa soyunanların, mürailerin, muhafazakar fırıldakların aksine son nefesine kadar "iyi Müslümanlarla" birlikte direniş cephesinde yer aldı.
"Kendi mahallesi" başta olmak üzere hiçbir kınayıcının kınamasına aldırış etmedi.
Vefat haberini aldığımda içim nasıl yandı anlatamam.
Kolum kanadım kırıldı, saatlerce öyle kalakaldım.
Twitter üzerinden duygularımı kırık dökük kelimelerle dile getirmem üzerine muhafazakar hanım bir okurumuz DM üzerinden şu mesajı gönderdi: "Markar Esayan için çok çok üzüldüm ben de... Bir keresinde durumum iyi değildi. Bir tanıdık vasıtasıyla bana 1000 liralık BIM kartı göndermişti... Hiç tanışmadık ama onun çok iyi bir insan olduğunu biliyorum..."
Dedim ya kelimenin tam anlamıyla iyi insandı...
Bu ülkeye bu denli aşkla bağlı çok az insan tanıdım.
Türkiye'nin başı sağ olsun, çok değerli bir evladını kaybetti.