OSMAN İMECE

Öfkemizi neden kontrol edemiyoruz? Öfke kontrol edilebilir bir duygu değil mi?

"İnsan yok sayıldığı zaman öfkeleniyor"

Doğan Cüceloğlu

Türkiye'de öfke, günlük yaşamın neredeyse her alanında gözle görülür hale gelmiş durumda.

Trafikte, sokakta, pazarda, iş yerinde, hastanede, yolda yürürken ya da yemek yediğimiz sırada ve hatta sosyal medyada bile en ufak bir kıvılcım büyük bir patlamaya dönüşebiliyor.

Bir kornaya basmak, bir laf atmak ya da sadece yanlış bir bakış bile, insanların birbirine saldırması için kocaman bir sebep(!)

Toplumda öfkenin dışa vurumu, yalnızca bireysel bir sorun değil, kültürel ve toplumsal dinamiklerle de beslenebiliyor.


***

İçinde büyüdüğümüz toplumsal yapının insan ilişkileri üzerindeki etkisi oldukça fazla.

Çoğu zaman duygularımızı sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi öğrenmeden büyümek durumunda kalıyoruz.

İnsanlar öfke, kırgınlık ya da haksızlık gibi duygularını nasıl yöneteceklerini öğrenemediklerinde, bu duygular birikiyor ve günlük yaşantımızda kontrolden çıkıyor.

Aslında dünyanın genel seyrine bakarsak, sadece ülkemize de has bir durum değil bu durum maalesef.

Hemen hemen dünyanın her yerinde öfkeli insanların farklı görüntüleri ortaya çıkıyor. Sosyal medyadan izliyoruz bu öfke halini.

Peki, bu kadar kolay tetiklenmemizin ardında ne yatıyor? Neden öfkemizi kontrol edemiyoruz?

İşte bu soruların yanıtı almak için işin uzmanına Nöropsikolog Şehadet Ekmen Peynirci'ye sordum merak ettiklerimi.

DUYGULARIMIZI BASTIRMADAN, ZARAR VERMEDEN ÖFKEYİ YÖNETMEK MÜMKÜN MÜ?

Her şeyden önce öfkenin aslında her zaman zararlı bir şey olmadığını bilmek gerekiyor.

Öfke aslında kontrol altında olunduğu zaman gayet de sağlıklı bir şey.

Mesela şu an İsrail'in Filistin'e yönelik bir soykırımı var.

Orada yaşanan katliama karşı insanlar adaletsizliğe karşı öfkelerini göstermek için sokaklara dökülüyor.

Bir kısım insan oraya gidiyor yardım yapıyor, bir kısmı da burada Filistin'e destek için bir sürü şey yapma gayretine girişiyor.

İşte bu aslında öfkenin sağlıklı hali, yani öfkemizi biz toplumsal adaletsizlikler ve haksızlıklar uğruna gösterebiliriz ve bu öfke gerçekten de bize iyi bir şeyler sunabilir.

***
Peki, öfkemizi bastırmadan zarar vermeden öfkeyi yönetmek mümkün mü?

Kimse demesin ki "Ben bir anda öfkelendim."

Hayır, bir anda öfkelenme olmaz!

Habercileri vardır bu öfke patlamalarının.

Öfke, ilkel beynimizden çıkıyor, ama öncesinde fark ettiğimiz anda yürütücü beynimize yani ön beynimizde hareket haline getirmemiz gerekiyor.

Yani şunu dememiz lazım "işte şu an öfkelenmek üzereyim patlayacağım muhtemelen, o zaman hemen dışarı çıkıp hava alayım."

Diğer türlü olduğu zaman öfke çığırından çıkar ve amigdala devreye girer.

Yani düşünen beyniniz, analiz eden beyniniz değil de tepkisel beyin harekete geçer.

ÖFKE BİR SAVUNMA MEKANİZMASI OLARAK KULLANILDIĞINDA, BUNUN ALTINDA HANGİ DUYGUSAL DİNAMİKLER YATIYOR OLABİLİR, ÖFKEMİZİN ARKASINDAKİ ASIL DUYGUYU NASIL FARK EDEBİLİRİZ?

Öfke, adrenalinle beslenir, güçlü duygusal ve içgüdüsel bir tepkidir.

Ya "savaş" ya da "kaç" içgüdüsü verir bize.

***
Bunun altyapısına baktığımız zaman kişinin kendini zaman zaman aşağıda görmesi değersizlik hissi, anlaşılmadığını düşünme ve dinlenilmediğini sanma durumları etkili olabilir.

Çünkü bu duygular egomuza zarar verir ve egomuzu korumak için bir savunmaya ihtiyaç duyarız.

Bu savunma öfkeyle olur.

Öfkenin rolü, egoyu bu zarardan korumaktır ve dolayısıyla tam da bunu yapacak bir tepki oluşturur.

Sürekli savunmada kalmak, saldırganlaşmak veya zarar vermek olabilir.

Öfkemizin arkasındaki duyguyu, kendimizle yüzleşerek fark edebiliriz.

TÜRKİYE'DE TOPLUMSAL OLARAK SABRIMIZIN AZALDIĞINI VE ÖFKENİN DAHA YAYGIN HALE GELDİĞİNİ GÖZLEMLİYORUZ. BİREYLERİN GÜNLÜK YAŞAMDA STRES VE TAHAMMÜLSÜZLÜKLE BAŞA ÇIKMALARI İÇİN HANGİ STRATEJİLER ÖNERİRSİNİZ?

Eğer öfke çok fazla zarar verecek durumdaysa yani sevdiklerinize şiddet uyguluyorsanız, ağır kelimeler kullanıyorsanız ve bu ataklar sık sık oluyorsa lütfen öncelikle bir psikiyatriste görünün.

Çünkü bu öfkenin kontrol edilemeyecek halde olduğunu gösterir.

Eğer ki öfkeniz kontrol edebilecek seviyede ise ve biraz daha sakin kalmak istiyorsanız şunları deneyebilirsiniz

Resim kursuna yazılın.

Düzenli bir şekilde spor yapın.

Öfkelendiğimiz şeyleri bir kâğıda yazın ve kendi yaralarınızla yüzleşin

Öfkelendiğiniz anda o bölgeyi terk edin ve yürüyüşe çıkın.

Öfkenizi ve stresinizi artıran şeyleri değiştirmeye çalışın.

Öfkenizi sürekli bir insana yansıtıyorsanız bunun sebebi

%100 o insan olmayabilir sizin kendi problem çözme mekanizmalarınızın yeterli olmaması ile alakalıdır.

Bunun için sorumluluk alın.

TOPLUMSAL NORMLAR, ÖZELLİKLE ERKEKLER ARASINDA ÖFKENİN BİR GÜÇ SEMBOLÜ OLARAK ALGILANMASINA NEDEN OLABİLİYOR. BU ALGIYI KIRMAK VE SAĞLIKLI DUYGUSAL İFADE BİÇİMLERİNİ BENİMSEMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Öfke her zaman zararlı bir şey değildir, ama eğer çevrenizdeki insanlara zarar vermeye başlıyorsanız ve bunu güç gösterisine dönüştürmüşseniz işte bu artık zararlı bir hale gelmiş demektir.

Kişi sürekli güç gösterisi yaparsa ve bunu öfkeyle yaparsa burada kişi artık tam bir zorbaya dönüşmüş demektir.

Bu algıyı yıkmanın en sağlıklı biçimi ise insanlara aşağılama ve ağır konuşmak yerine ya da hiç konuşmayıp öfke patlaması yaşamak yerine onlara kendimizi ifade etmeliyiz.

Eğer öfkelenmeye başladığımızda kendimizi ifade edip o bölgeden çıkmazsak, iletişimimizi tamamen yok edip şiddete ve aşağılamaya doğru bir sürece geçmiş oluruz. İşte bu da tehlikeli!

ÖFKENİN ALTINDA YATAN KONTROLSÜZLÜK VE GÜVENSİZLİK HİSLERİYLE BAŞA ÇIKABİLMEK ADINA BİREYLERİN GÜNLÜK YAŞAMDA UYGULAYABİLECEKLERİ BAZI BASİT TEKNİKLER NELER?

Öfkenin altında yatan güvensizlik ve kontrolsüzlük hissiyle başa çıkabilmek için kişi ilk önce bulunduğu ortamı değiştirmeli.

Bazen bu bir saat olabilir bir bazen aylık olabilir ya da iş değişikliği olabilir.

Çünkü kişi öfkeli olmasa bile iş ortamındaki güvensizlik ve kontrolü tutamama süreci öfkesinin daha da artmasına sebep olabilir.

Sizin karakterinize kişiliğinize iyi gelmiyorsa o işi değiştirme yolunu bulmaya çalışın.

Diyelim ki kontrolsüzlük duygusu çok fazla var güvensizlik de çok fazla var, bunun sebebini ya da sorumlusunu dışarıdan aramamanız gerekiyor, çünkü siz ilk önce kendinizi kontrol edemiyorsunuz ve kendinize güveniniz yok demektir.

İlk önce burayı birazcık güçlendirmeniz gerekiyor.

Nasıl güvenim artar kendi planladığınız şeylerin peşinde koşarak planınız programı yapmaya başlayarak söz verdiğiniz sözünün arkasında durarak önce kendinize güveninizi artırırsınız ve güven artınca da kendinize tabii ki de hayatınızı daha iyi kontrol edersiniz, bu da sizi daha sakin birine dönüştürür.

Yoksa, öfkeyle kalkan zararla oturabilir!

osman.imece@ahaber.com.tr

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.