Kim ne derse desin Suriye'de, Türkiye için öncelikli ve önemli "iki konu" var. 1- YPG/PYD terör yapılanmasının tasfiyesi. 2- Yeni yönetime bir şans tanınması. Yani, balayı günleri geçtikten sonra ortaya çıkabilecek yönetsel sorunların en az maliyetle aşılması. Devlet hizmetlerinin sürdürülebilmesi, hissedilir belediyecilik faaliyetlerinin başlaması. Böylece "kapsayıcı geçiş hükümeti" oluşuncaya ve "kurucu meclis" işbaşı yapıncaya kadar mevcut yönetimin meşruiyetinin ayakta tutulması.
Şu ana kadar uluslararası toplum, "birleşik Suriye" ortak paydasında buluşmuş, HTŞ'nin ismine ve geçmişine endeksli yaklaşımı geride bırakmış görünmekte. Ancak, Suriye'deki karmaşık aktörler ve çatışan çıkarlar yüzünden muhtelif fay hatlarının kırılması her zaman ihtimal dahilinde. Bilhassa, Rusya ve İran'ın yıllardır angaje oldukları Esad rejiminin çöküşüne tanık olup askeri ve paramiliter unsurları ile (!) sahadan çekilmesi, yarın Suriye ile ilgilenmeyecekleri anlamına gelmiyor. Bu nedenle Suriye'de hükümet ve meclis düzeninin hızla tesisi, kurumsallaşması ve ülkenin uluslararası müdahaleye olabildiğince kapalı hale gelmesi son derece mühim.
Dikkat, özen, tecrübeyle yoğrulmuş toplumsal psikoloji ve zaman yönetimi ile birlikte neden olmasın?
Şu ana kadar uluslararası toplum, "birleşik Suriye" ortak paydasında buluşmuş, HTŞ'nin ismine ve geçmişine endeksli yaklaşımı geride bırakmış görünmekte. Ancak, Suriye'deki karmaşık aktörler ve çatışan çıkarlar yüzünden muhtelif fay hatlarının kırılması her zaman ihtimal dahilinde. Bilhassa, Rusya ve İran'ın yıllardır angaje oldukları Esad rejiminin çöküşüne tanık olup askeri ve paramiliter unsurları ile (!) sahadan çekilmesi, yarın Suriye ile ilgilenmeyecekleri anlamına gelmiyor. Bu nedenle Suriye'de hükümet ve meclis düzeninin hızla tesisi, kurumsallaşması ve ülkenin uluslararası müdahaleye olabildiğince kapalı hale gelmesi son derece mühim.
***
Şu anda bizim (!) muhalefetin tetiklediği "Suriye'de kazanan-kaybeden" tartışmasına takılıp kalmanın bir manası yok. Genel tabloya "kazanan Suriyeliler" diye bakmak yeterli. Kaldı ki ABD Dışişleri Bakanı, AB Komisyonu Başkanı, Katar Emiri ve Lübnan Başbakanının Ankara ziyaretlerinin yanı sıra Rusya, Avusturya, Fransa devlet ve hükümet başkanları ile gelişen telefon diplomasisi Suriye merkezli gelişmelerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "anahtar rolünü" bir kez daha teyit ve tescil etti. Uluslararası medya ile analistlerin övgü dolu yorum ve anlatımlarına karşın Türkiye, ilgili kurumları ve resmi temsilcileriyle "Ankara soğukkanlılığı ve gerçekçiliği" olarak adlandırabileceğimiz bir tavır sergiliyor. Toprak bütünlüğü korunmuş üniter Suriye, farklı etnik ve dini grupları kapsayan yeni yönetim, her türden terör örgütüyle mücadele, kimyasal silahlardan arındırma, sığınmacıların güvenli, gönüllü, onurlu ve düzenli dönüşlerinin sağlanması... Bütün bu başlıklar Türkiye'nin öteden beri savunduğu, bugün de aynı tutarlılık ve ahlaki üstünlükle dünyaya anlattığı, küresel kabul gören başlangıç noktaları...***
Gelelim PYD/YPG sorununa... Burada kısa bir kronolojik yolculuğa çıkmamız gerekiyor. Şöyle ki... Türkiye Cumhuriyeti'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde ve sayılamayacak kadar çok risk altında başlattığı Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi (Çözüm Süreci) Suriye iç savaşının en kritik safhasında sabote edildi. ABD'nin öncülük ettiği DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu, Suriye'nin kuzey doğusuna ve petrol bölgelerine bomba üstüne bomba yağdırarak demografiyi alt üst etti. Eş zamanlı olarak Esad da askerlerini ülkenin kuzeyinden çekerek PKK/YPG'ye geniş alan açtı. O günlerde "Askerlerimizin botu Suriye'ye değmeyecek" diyen Amerikan yönetimi, Türkiye'ye de "Bize lâik savaşçılar bulun" türü önerilerle geldi. Yaşadık, tecrübe ettik. ABD'nin himayesinde Suriye'nin kuzeyinde bir "teröristan" meydana getirilmeye çalışıldı. Böylece "Rojova" denilen bölgeden, Türkiye'ye "kantonal yapı" ihracı planlandı. Ve TSK'nın üç büyük harekatı ile bu oyun bozuldu ama tam manasıyla çözülmedi. Şimdi tarihin yeniden doğru istikamette akması için Türkiye'de akamete uğratılan projenin Suriye'ye özgü versiyonunun hayata geçirilmesi şansı doğdu. Nedir o? Terör örgütünün Suriyeli olmayan unsurlarının ülke dışına çıkarılması. Silahlı unsurların silah bırakması. Suça bulaşmamış olanlarının Suriye'de asayiş sistemine eklemlenmesi. Suçla bağlantılı olanların pişmanlık indiriminden yararlanması. Cezasını çekenlerin günlük hayata uyumunun teşvik edilmesi. Hatta Türkiye'de de PKK terör örgütünün lağvedilmesiyle bağlantılı adımların atılması bu bağlamda düşünülebilir.Dikkat, özen, tecrübeyle yoğrulmuş toplumsal psikoloji ve zaman yönetimi ile birlikte neden olmasın?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Sonraki Haber
Daha Fazla Gör
- Son dakika video izle
- Son dakika haberleri
- A Haber analiz
- Gündem haberleri
- Ekonomi haberleri
- Otomobil haberleri
- Namaz vakitleri
- Hava durumu
- İstanbul Yol durumu
- Atv canlı yayın izle
- Spor haberleri
- Foto galeri
- Son dakika emekli haberleri
- Teknoloji haberleri
- A Haber programlar
- Sabah – Takvim yazarları oku
- Kuruluş Osman izle
- Gazete manşetleri
- Instagram dondurma
- Kişilik Analizi: Ayak şekline göre hangi liderlik tarzına sahipsiniz?
- Konut kredisinde hesaplar yenilendi! 2 milyon TL konut kredisinin taksit tutarı ne kadar?
- Kuru fasulye pişirmenin sırrı! Bu yöntem ile fasulyeler dağılmıyor, gaz sorunu olmuyor
- Zihninizdeki olumsuzluğu sileceğiniz basit bir teknik: 10 saniyede kaygıdan kurtarıyor
- Taşıt kredisinde ödeme planları güncellendi! Taşıt kredisi faiz oranları ve taksit tabloları!
- Doğuştan sezgileri güçlü burçlar: İç sesine güveniyorlar
- Ruhsal gelişimin anahtarı: Her çocuğun bilmesi gereken 6 manevi alışkanlık
- AFAD Personel Alımları 2025 | 8 sözleşmeli bilişim personeli alımı yapılacak: Başvuru şartları ve detaylar
- En uzun gecede akaryakıt fiyatları güncelleniyor! Benzin ve motorin fiyatları
- Kahvaltıda gizli tehlike: Bu gıdalar erken ölüm riskini artırıyor!
- D vitamini eksikliği nedir: Sağlığınızı nasıl etkiler? D vitamini eksikliğini önlemenin yolları
- Milli Savunma Bakanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında 2025 yılı için memur alımı yapılacak