Cumhurbaşkanı TayyipErdoğan'ın AK Parti'de başlattığıdeğişim ve yenilenme dalgası,siyaset sahnesindeki tüm aktörleringündem maddesi haline geldi. "Değişmeyen tek şeyin değişimolduğu gerçeği" siyasetihareketlendirdikçe "erkenseçim senaryoları" dapiyasaya sürüldü. Oysa AKParti'de dikkatle izlenmesigereken bu süreç bir "baskınseçim planı değil!"Kritik önemdeki zincirlemeseçimlere her bakımdanhazırlıklı girme çabasıolarak tanımlanabilir. Aynızamanda "Erdoğan yenidenCumhurbaşkanıseçilir ama AK Parti..."diye kurulmakta olan oyunubozma hamlesi olarak görülebilir.
Heyecan veren bir hikâyesi olmayan, hayal kuramayan, vaatleri gelecek tasarımı içermeyen, gençleri ve kadınları merkeze almayan, ülkenin bekasını öncelemeyen, küresel sistemdeki değişimi doğru okumayan siyasi partilerin 2019 ve sonrasında şansı kalmayacak.
***
Önceki gün SETA'da "SiyasetteYenilenme ve AK Parti'ninGeleceği" konulu bir panel vardı. Benim de katıldığım o beyin fırtınasında AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal'ın, "değişim yönetimi" analizi ilgi çekici idi. İlk tespiti şu oldu: Sn. Erdoğan'ın 2014'teCumhurbaşkanı seçilip AK Partiile ilişiğinin kesilmesiyle Türksiyasetinin merkezinde bir kaymayaşandı. Cumhurbaşkanımızın 16Nisan referandumu sonrasında partininbaşına geçmesiyle siyasettekrar rayına oturdu."
Bana göre de Erdoğan'ın partilicumhurbaşkanlığının resmiyet kazanmasıile birlikte AK Parti'deki değişim dönemibaşladı. Ünal'ın, AK Parti'deki değişimiradesini kademelendirme biçimi isebir rehber niteliğinde... 1- Muhafaza edilmesi gerekenler. 2- Değiştirilmesi gerekenler. 3-Yıkılması gerekenler. 4- Hiç olmamasıgerekenler...
Tabii bu genel çerçevenin içinin nasıl doldurulacağı konusu mühim. AK Parti; kuruluş felsefesini, reformcu kimliğini, inancımızı, milli kültürümüzü, milli birliğimizi, Cumhuriyet ortak paydasındaki değerlerimizi şüphesiz korumaya devam edecektir. "Tek millet, tek bayrak,tek vatan, tek devlet"düsturu, Türkiye'nin taşıyıcısütunları olarak kalacaktır.
Sonuçta sistemi tıkayan, devletin millet eliyle yönetilmesi ilkesine uymayan kurumların tasfiyesi, iş yapma biçiminin değişmesi, bürokratik zihniyetin yıkılması da kaçınılmaz hale gelecektir. İşte bugün AK Parti, yukarıdaki düzlemde 4 ana değişim başlığını içselleştirme ve topluma mal etme çabasında.
***
Peki, Sn. Cumhurbaşkanı, "değişimiçin değişim olmayacağını" her fırsattahatırlattığına göre, AK Parti'yi kökleriile bağını güçlendirerek yenilenmeyehangi faktörler zorluyor? 1- Değişim, siyasette sürdürülebilirliğin bir gereği. 2- Siyasette rutine dönüşen iş ve işlemlerin aşılması da bir ihtiyaç. 3- Küresel ve jeopolitik şartlar da kapıyı zorlamakta. 4- Devlet mekanizmasının, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile uyumlu çalışması da açık bir zorunluluk. 5- AK Parti ile oluşan sosyo-ekonomik katmanların beklentileri de göz ardı edilemeyecek noktada. 6- Siyasetteki rekabet açığı da AK Parti'nin kendi içinde değişimini gerektirmekte. 7- Yeni nesil reformlara yönelik artan talep ile AK Parti'nin dinamik icraat tarzının sürekliliği de bir diğer unsur. 8- Ve nihayet... Yenilenmeyen siyaseti veya siyasetçiyi seçmenin radikal kararlarla değiştirdiği de tecrübeyle sabit.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.