Merkez Bankası ataması neyi ifade ediyor?
Öyle uzağa gitmeye gerek yok. 2006'da Merkez Bankası'na atama yapması engellenen bir hükümet vardı. Merhum Adnan Büyükdeniz'den sonradan özür dileyenler, o tarihte çok haksızlık yapmıştı. Mehmet Şimşek de Merkez Bankası'nın eşiğinden döndürülmüştü. Ve görev, Merkez Bankası'nın sıcak karar odalarına hiç girmeyen, muhafazakâr kimliği ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le hukuku nedeni ile Durmuş Yılmaz'a tevdi edilmişti. Yılmaz'ı, küresel para otoritelerine refere eden ise Süreyya Serdengeçti olmuştu. Derken eski Bakan Ali Babacan'ın danışmanı kimliği kullanılarak piyasalara tanıtılan ve kısa süre içinde Merkez Bankası'na kanalize edilen Erdem Başçı ile bir başka geçiş süreci yaşandı.
Dünü, bugünden ayıran en önemli husus, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "yerli ve milli duruşundaki üstünlüğünün" malum odaklarca zoraki kabulü oldu. Merkez Bankası yine politika araçlarının kullanımında bağımsız kalacak. Lakin "algı ve piyasa yönetimini" daha incelikli tekniklerle yürütecek. Kendine güvenen, siyasetin desteğini alan, ne yapacağını bilen, yaptığına ve Türkiye'nin önceliklerine inanan bir yönetim fark yaratacaktır. İşe, enflasyon hedeflemesinin olması gereken kriterleri yüksek faiz ve siyasi risk primi faturasıyla başlamanın tam zamanıdır!
"BU KOLTUĞA PARALELCİ OTURAMAZ"
Aradan epeyce süre geçti ama bugün hatırlatmakta fayda var. Konuşmanın geçtiği tarihte henüz "Paralel Devlet Yapılanması" tanımı ortada yoktu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile makam odasında baş başa görüşme halinde idik. Çalışma masasının üstü dosya ve gazete kupürleri ile doluydu. Devlet Bey, nezaket göstermiş makamda oturmak yerine misafir koltuklarında ağırlamak istemişti. Konu konuyu açtı, MHP lideri sözü, o günkü anlatımıyla "cemaate" getirdi. MHP'ye farklı grupların sızma girişiminden söz etti. Etnik köken, mezhep vb ayrımı gözetmeksizin, MHP'nin ilke ve değerlerine bağlı olan herkese kapı aralayabileceklerini belirtti. Sonra... Yüzündeki ifade birden sertleşti. Makamı işaret ederek "Yalnız" dedi, "Bu koltuğa asla bir cemaat mensubu oturamaz. Buna karşı tüm gücümle mücadele ederim!"
Devlet Bey'in, MHP'deki olağanüstü kurultay girişimlerine karşı, "Bizde paralele teslim edilecek parti yok" çıkışını, zihni arka planı ile birlikte düşünmek gerek. Bugünden itibaren Devlet Bey ve arkadaşlarına düşen ise paralel yapının MHP'ye operasyon çektiği iddiasını somutlaştırmasıdır. 7 Haziran 2015 seçimi öncesinde HDP üzerinden yapılan siyaset mühendisliği, Nisan 2016 şartlarında bu kez MHP üzerinden tezgâhlanıyorsa hepimizin düşünmesi gereken çok husus var demektir!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’le özel zirve... (28.09.2024)
- BM’den geriye kalan: ‘Bir lider! Bir de çaresiz adam!’ (26.09.2024)
- ‘İnsanlık İttifakı’ çağrısı (25.09.2024)
- BM’de maskeyi düşüren lider (24.09.2024)
- Çinli otolara Türk duvarı (23.09.2024)
- BM’nin kıdemli lideri... (21.09.2024)
- Siber güvenlikte süper Türkiye (20.09.2024)
- ‘Teğmen’ mi, ‘değmen’ mi? (19.09.2024)
- Bürokratik oligarşinin anatomisi! (17.09.2024)
- Bir CHP klasiği ‘Ege Turizm Merkezi’ni’ engellediler (16.09.2024)