ABD neye direniyor, ne istiyor?
1- PKK ile mücadelenizde size daha fazla destek sağlayalım. Ama PKK=PYD demekten vazgeçin. PYD, Suriye'de DEAŞ'ı geriletmek için sahada bize lazım. PYD, PKK geçişkenliği için önlem almaya çalışalım. Hem sizin hem de bizim beklentilerimizi karşılayan ara formül bulalım... Ankara'nın bu yaklaşıma yanıtını tahmin etmek güç değil. PKK=PYD=YPG... Üstelik ABD'nin YPG ile Suriye'deki işbirliği, Suriye sınırına yakın bölgede Türk güvenlik güçlerinin devam eden operasyonlarına karşı, PKK'nın elini güçlendiriyor.
2- Yine ABD tarafının, "Terörle mücadele Türkiye'nin meşru hakkı ama..." demesini de not etmek gerek. "Ama" ile biten cümlenin arkasından gelen ifadeler pek iç açıcı değil. Mealen... "Terörle mücadele operasyonlarında sivil halk zarar görebiliyor. Hatta insan hakları ihlalleri yaşanabiliyor. Bu noktada, batı kamuoyunda oluşan baskıyı yönetmekte zorlanıyoruz!" Özetle, Washington, "Elinizi çabuk tutun" demeye getiriyor. Bundan sonrası ise daha önemli!
3- Görünen o ki Amerikan devletinin derinlikleri, terör örgütü PKK ile Ankara arasında yeni bir süreci teşvik etme aşamasında.
Bir adım ileri gidilerek, "Silahlar sussun", (bırakılsın değil henüz), PKK ile müzakereler başlasın, isterseniz arabulucu da oluruz!" şeklinde nabız da yoklanmakta.
Netice olarak... Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları, sadece içeriye dönük değil, kendine rol biçen farklı uluslararası çevrelere göre de değerlendirilmeli!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’le özel zirve... (28.09.2024)
- BM’den geriye kalan: ‘Bir lider! Bir de çaresiz adam!’ (26.09.2024)
- ‘İnsanlık İttifakı’ çağrısı (25.09.2024)
- BM’de maskeyi düşüren lider (24.09.2024)
- Çinli otolara Türk duvarı (23.09.2024)
- BM’nin kıdemli lideri... (21.09.2024)
- Siber güvenlikte süper Türkiye (20.09.2024)
- ‘Teğmen’ mi, ‘değmen’ mi? (19.09.2024)
- Bürokratik oligarşinin anatomisi! (17.09.2024)
- Bir CHP klasiği ‘Ege Turizm Merkezi’ni’ engellediler (16.09.2024)