Geçen cuma Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in istifa ettiği iddiasını dolaşıma soktular.
Bizzat bakanın kendisi haberleri yalanladı.
Ama ne fayda. Aradan kaç gün geçti tetikçi gazetecilerine aynı yalanı tekrarlatıyorlar.
Ne yazık ki suyu bulandırmayı, kafaları karıştırmayı da başardılar. Borsayı düşürdüler, doları az da olsa hoplattılar, vatandaşı silkelettiler.
Peki, holdinglerin, belediye başkanlarının sponsorluğunda "gazetecilik" yaptıklarını gizleme gereği bile duymayan, yayınlarına reklam alan bu beslemelerin derdi ne? Ne uğruna lime lime olmuş itibarlarına jilet atmayı, bir kez daha yalancı yaftası yemeyi göze alıyorlar?
Doğru, bu açık yalanı sistematik hâlde işleyerek Rus oligarkın Boğaz'a nazır villa inşaatı için verdiği rüşvet tartışmasını da kısmen gündemden düşürdüler.
Ancak paralarını verip düdüklerini çalan patronlarının asıl derdi başka. Rekorlar kıran ihracatçılar dolar düşük kaldı demiyor mu? Tabii bir de kamuoyunda yükselen vergide adalet hassasiyeti var.
Ne zaman ki iktidar vergi işini biraz ciddiye almaya başladı, sorsan solcuyum diyen bu ekip düğmelerine basılmış gibi harekete geçtiler. Yoksa gelirken faizi yükseltecek diye Şimşek'i yere göğe sığdıramayan da onlardan başkası değildi.
Ne olursa olsun, 20 yılı aşan iktidarını, zengin semtlerden gelen oylara değil gelir seviyesi düşük mahallelerdeki desteğine borçlu olan iktidar sermayenin baskısına direnmek zorunda.
Bu arada Şimşek geçen gün kira vergisi vermeyen 1 milyon 700 bin kişinin tespit edildiğini açıkladı.
İyi güzel de bunlar devede kulak.
Kara deliğin büyüğünün nerede olduğunu biliyoruz.
Açıklayın şu 2014'ten beri ilan etmediğiniz vergi yüzleri listesini. Ve dahası gözümüzün önünde deveyi havuduyla götürdükleri hâlde vergi levhasında "matrahsız" yazanları.
Sağcısı da solcusu da, AK Partilisi de CHP'lisi de görsün memleketin kanını emenlerin hangi ayrıcalıklı azınlık olduğunu.
Hem vergide adalet algısı güçlenir hem de vergisini dürüst şekilde ödeyen kendini enayi gibi hissetmemiş olur.
***
EN BEĞENİLEN MİLLETVEKİLLERİ
AK Partili Özlem Zengin katıldığı bir televizyon programında, "Söylemekten hicap duyuyorum ama çok alaka gören bir milletvekiliyim. Bakın sürekli anketler yapılıyor, bu hafta da vardı. Yine en beğenilen milletvekili seçilmişim" dedi.
Zengin'in bahsettiği listede kimler var diye merak edip baktım.
Piar Araştırma'nın yaptığı ankete göre kendisiyle birlikte Marmara bölgesinin en iyi vekilleri seçilenler şunlar:
1- Cemal Enginyurt (Demokrat Parti)
2- Turhan Çömez (İyi Parti)
3- Gökhan Günaydın (CHP)
4- Sera Kadıgil (TİP)
5- Özlem Zengin (AK Parti) Belli ki vatandaş en çok kavga edeni beğeniyor. Zira listede yer alanlar polemik gündeminden düşmeyen isimler.
***
İMAMOĞLU'NU BU KEZ KİM ENGELLİYOR?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ilk beş yıllık görevi süresince İstanbul'un kanayan yarası sarı taksi sorunu daha da derinleşti.
Halkın tepkisine katıldığını söyleyen İmamoğlu, İBB Meclisi'nde çoğunluk AK Parti'de olduğu için çözüm geliştiremediğini söylüyor, "Çoğunluğu kazandığımızda bu iş tamam" diyordu.
Evet, başkan yine engelleniyordu!
31 Mart seçimlerinin ardından İBB Meclisi'nde çoğunluk İmamoğlu'nun partisine geçti. Hiçbir bahanesi kalmadı.
Ne var ki İmamoğlu bu konuyla ilgili vaatlerini de rafa kaldırmışa benziyor. Öyle ya elini tutan mı var, artırırsın taksi plakası sayısını.
Anlaşılan İmamoğlu ile taksiciler odası başkanı bir şekilde sulh olmuşlar.
İstanbullu da otursun oturduğu yerde!
***
ÖLEN BALIKLAR İZMİRLİ DEĞİLMİŞ, İÇİMİZ RAHATLADI!
İzmir kıyılarına vuran ölü balık sürüleriyle ilgili konuşan Belediye Başkanı Cemil Tugay, ''Bu balıklar buraya ait değil" diyor. Meğer Suriyeli mülteciler gibi kaçak yollarla Ege'ye gelmişler. Başkan ölen balıkların "gemilerle körfeze taşındıklarını" söylüyor.
İçimiz rahatladı.
Zira bilim adamları toplu balık ölümlerini, şehri lağım kokusuna boğan körfezdeki oksijen miktarının canlılar için ölümcül seviyelere düşmesiyle izah ediyorlardı. Biz de az daha onlara inanıyorduk.
Hayır dalga geçen ben değilim. Sizinle kafa bulan rekor oylarla seçtiğiniz belediye başkanınız.