Hamas, 7 Ekim'de İsrail topraklarına tarihinin en büyük saldırısını yaptı. 3 bin civarında Hamas savaşçısının katıldığı El Aksa Tufanı'nda yaklaşık 1200 kişi öldürüldü, 240 kişi de kaçırıldı. İsrail'in aynı gün başlattığı
Gazze saldırısında bugüne değin öldürülen Filistinli sivil sayısı ise 45 bine dayandı.
Bir terör eylemine cevap verdiğini söyleyen İsrail'in yurtdışında gerçekleştirdiği
suikastlar, devlet terörü de kesintisiz devam ediyor. Tüm dünya, uluslararası kurumlar da canlı yayında izliyor.
Geçtiğimiz günlerde İran'da Hamas lideri
Haniye'yi öldüren İsrail'in başlattığı insan avının itirafı, ülkenin
iç istihbarat servisi Şin Bet'in başkanı
Ronen Bar'ın televizyona düşen ses kayıtlarında mevcut.
Bar, devlet olarak uluslararası hukuku çatır çatır çiğnemeye ne kadar kararlı olduklarını şu sözlerle anlatıyor:
"Nerede olurlarsa olsunlar, ister Gazze'de, ister Katar'da, ister Türkiye'de, ister Lübnan'da... İsterse yıllar sürsün... Kabine bize bir görev verdi. Bunu başarmaya kararlıyız. Bu, bizim Münih'imiz."
Bar'ın Münih göndermesini biliyorsunuzdur.
"Kara Eylül" adlı Filistinli bir örgüt 1972'de Almanya'nın Münih kentindeki olimpiyat oyunları esnasında olimpiyat köyüne sızmış 2 İsrailli sporcuyu öldürüp 9'unu rehin almıştı. Diğer sporcular da kurtarma operasyonu sırasında öldürülmüştü.
Saldırganların sağ yakalanmalarını kişisel olarak rica eden dönemin İsrail Başbakanı
Golda Meir, dünyaya cehennemin kapılarını açacak bir mesaj verme zamanının geldiğini düşünüyordu. İsrail'in anası olarak inisiyatif aldı.
İsrail istihbaratının
"Tanrı'nın Gazabı" adını verdiği
suikast operasyonu böyle başladı. İsrail, bu operasyonda
Münih katliamını planlayan
Filistinlileri tercihen bombalı saldırıyla
katletti. Hepsini öldüremediler.
Operasyonda alakasız kişiler de İsrail
ajanları tarafından öldürüldü. 20 yıla
yakın sürdü. Dünya
terörize oldu.
İsrail istihbaratının başındaki ismin yarım asır sonra yeniden
Münih demesi bir sürecin devamı gibi algılanıyor ama aslında
son perdenin açıldığının habercisi. Ne kadar sürecek belli değil.
İsrail gidebildiği yere kadar gidecek. Geçtiğimiz günlerde
Sabah'a konuşan Dışişleri Bakanı
Hakan Fidan'ın dediği gibi
"maliyet ödemeden de durmayacak".