MELİH ALTINOK

Ya Trump’ı öldürselerdi

Dün tüm dünya mavi ekran verdi.
Bill Gates'in Microsoft'u çökünce İngiltere'de kanallar yayınlarını durdurdu. Almanya'dan Avustralya'ya, ABD'den Hindistan'a kadar havalimanlarında uçuşlar aksadı. ATM'lerden para çekilemedi. AVM ve market kasalarında ödeme yapılamadı. Sağlık sistemi kilitlendi.
Kriz, pandemiden beri "büyük reset"i bekleyenleri heyecanlandırdı.
Haksız da sayılmazlar. Çünkü hayatımıza "virüs" kavramını ilk kez bilgisayar üzerinden sokan Gates, koronavirüs heyulasının da önde gidenlerindendi.
Ne var ki o gün bugün değildi. Öğleden sonra sorunun Microsoft'a siber güvenlik hizmeti veren CrowdStrike'taki kesintiden kaynaklandığı ve kesintiye sebep olan hatanın giderildiği açıkladı.

Bütün sistemlerin, kontrolü küreselcilerin elinde olan merkezlere bağlandığı, yani sermayenin kediye yüklendiği bir ortamda beklenen yüzleşme bugün değilse yarın kapımıza dayanacak. Duvarda asılı o silah illa patlayacak.
Baksanıza birkaç ay sonra ABD'nin başına geçecek Trump'ı öldürmeye kalkacak kadar gözlerini karartmışlar. Kaos istiyorlar. Şişen, kilitlenen sistemi devam ettirmenin başka yolu olmadığını görüyorlar.
Trump konuşması sırasında kafasını barkodaki mülteci sayılarını okumak için çevirmeseydi ve mermi hedefini bulsaydı neler olacağını hiç düşündünüz mü?
Nasıl bir sabaha uyanırdık?
ATM'den para çekememekten falan bahsetmiyorum. Yalnızca ABD'de değil tüm dünyada ne borsa kalırdı ne piyasa. ABD'de çıkacak iç savaşın tsunamisi, ülkeleri seline katıp sürüklerdi.
Peki böylesine yıkıcı sonuçları göze alanların kasıma kadar boş duracaklarına mı inanıyorsunuz? Eli mitingde suikast düzenlemekten açan kumarbazların sınırlarını hayal edebiliyor musunuz?
Yalnızca Trump'ın değil, adaylığı bile bile lades anlamına gelen Biden'ın da hayatı tehlikede.

***


BİR TEK HUSİLER
Dün İsrail, evinde saldırıya uğradı. Tel Aviv'in merkezinde, ABD Büyükelçiliği yakınlarında insansız hava aracı nedeniyle meydana gelen patlamada bir kişinin hayatını kaybettiği, dört kişinin de yaralandığı bildirildi. Suudi Arabistan merkezli El Arabiya, saldırının Husiler tarafından düzenlendiğini duyurdu ve İsrail'e bir balistik füze, dört de İHA ateşlendiğini iddia etti.

İsrail karşılık vereceğini duyurdu. O sırada Aden Körfezi'nde hedefleri vuran Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri ise "Mazlum Filistin halkına destek ve yardım etme konusunda dini, ahlaki ve insani görevlerini yerine getirmeye devam edeceklerini" söylemekle yetindi.

***


BULA BULA ATATÜRK'E 'KASAP' DİYEN YUNAN'I BULMUŞLAR
Türk Eğitim Vakfı'nın bağış gecesine çağırdığı Yunan şarkıcı, sahnedeki Atatürk posterini gösterip "Benim için kasabın resminin önünde şarkı söylemekten farkı yok" demiş ve ortalık karışmış. Yunan şarkıcıyı sahnede İzmir Marşı okuyarak protesto eden Atatürkçü organizatörlerimizi tebrik ediyorum.
100 yıl öncesinde yaşayan bir Yunan milliyetçisini, takıntılı Atatürk düşmanını elleriyle koymuş gibi bulmuşlar.

***


ÇAV BELLA ÇAV BELLA OLALI...
Bella Ciao 19. yüzyılın sonlarında Kuzey İtalya'daki pirinç tarlalarında çalışan mevsimlik kadın işçiler tarafından zorlu koşulları eleştirmek amacıyla söylenmeye başlanan protest bir halk şarkısı. 1950'lerde de sözleri değiştirilip, İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki faşizm karşıtı İtalyan partizanlara adanmış bir marşa dönüştürülmüş.
Wikipedia'ya göre işçi versiyonunun sözleri şöyle:

Sabah kalktım
Çeltik tarlalarına gitmeliyim.
Ve böcekler ve sivrisinekler arasında
Ah, hoşça kal güzelim, hoşça kal güzelim, hoşça kal güzelim, hoşça kal, hoşça kal
Ve böcekler ve sivrisinekler arasında
Yapmam gereken zor bir iş."

Dünyanın her yerinde farklı versiyonları olan Bella Ciao'nun Türkiye'de en bilinen uyarlamasını kentli yoksul kitleyi politize etmek için Grup Yorum yapmıştı. Çav Bella...
La Casa De Papel dizisiyle tüm dünyada yeniden popüler olan Bella Ciao şu an da şampanyaların ayakkabıdan içildiği gece kulüplerinin, sosyete pavyonların, zengin düğünlerinin, pop konserlerinin, lahmacuna 1000 TL verilen Bodrum ve Çeşme beach'lerinin en gözde "eller havaya" şarkısı. After partiler onunla açılıyor. Patronlar Boğaz'daki yatlarından İtalyan işçilerin direnişine alkış tutuyor.
"Ne güzel işte sermayesi, küçük burjuvası herkes işçiden emekçiden yana" mı diyorsunuz?
Peki bu durumdan işçinin emekçinin niye haberi yok?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.