Trump’ın asıl rakibi Biden değil Obamalar

Suikast girişiminin ardından dün Cumhuriyetçi Parti'nin kongresine kulağındaki bandajla gelen Trump adeta ilah gibi karşılandı.
Herkes çok duygusaldı. Sadece kongre salonuna hakim olan bir havadan bahsetmiyorum. Ülke genelinde de hakim olan hava da bu. Demokratlar bile CNN ve türevlerinin "kontrollü suikast" teorilerini elinin tersiyle itiyor. Suikastın ardından Başkan Biden'dan önce Trump'a geçmiş olsun mesajı atan Obama'nın sağ duyusu örnek gösteriliyor. Sosyal medyadaki Amerikalılar arasında "Obama Trump'ı desteklemeli" diye hayallere kapılanlar bile var.
Bence Trump da Biden'dan çok Obama'nın tepkisini merak etmiştir.
Zira Biden'la arasındaki sıradan bir siyasi rekabet. Şahsi bir meseleleri yok.
Ne var ki Obama için aynı şeyi söyleyemeyiz.

Öyle ki 90'lardan beri adı ABD başkan adayı olarak geçen ancak Trump'ı 2016'da cesaret etmesi için tahrik eden Obama'ydı.
Beyaz Saray Muhabirleri Derneği'nin geleneksel akşam yemeğine, kendisi için özel bir şov hazırladığı Trump'ı davet etti. Kürsüye çıktı. O günlerde kendisinin doğum sertifikasından bahseden Trump'ı hedef aldı.
"Biliyorum, kendisi son zamanlarda bazı eleştirilere uğradı, ama doğum sertifikası meselesine son noktanın koyulmasından dolayı Donald'dan daha fazla gurur duyan birisi yoktur. Çünkü şimdi kendisi artık esas ciddi meselelere odaklanabilecek; 'Ay'a ayak basılması sahte miydi?', '47'de uçan daire görüldüğü iddia edilen Roswell'e gerçekte ne oldu?' gibi" diye konuştu.
Obama, daha sonra "İlk kez doğum videomu göstereceğim" dedikten sonra, ekranda ünlü animasyon filmi "Aslan Kral"dan doğum sahnesinin olduğu bir kesit gösterildi.
Obama, Trump'ın başkan olması halinde Beyaz Saray'a gerçek değişimi getirebileceğini söyleyerek, "Trump, Beyaz Sarayı, bahçesinde jakuzi olan bir casinoya çevirecektir" diyerek bir grafik yayınladı.
Davetliler kamera açılarının ustalıkla ayarlandığı bir standup izler gibi, salonda donuk bir ifadeyle ağzını bile açmadan Obama'ya baklan Trump'a kahkahalarla gülüyorlardı.
Trump salonu terk etti. Yakın çevresi başkanlık yarışına girme kararını o gece aldığını anlatıyorlar.
Bulursanız görüntüleri izleyin. Böyle bir tuzağa siyaste tarihinde eşine az rastlanır.
Trump Kasım'da Obamaları 2. kez yendiğinde eminim aklına gelecek ilk şeylerden birisi bence o gece olacaktır.

***

OTURDUKLARI YERLERİNDEN KONUŞANLAR DİNLESİN
CHP Genel Başkanı Özgür Özel 15 Temmuz'un yıldönümünde Meclis Bahçesinden Habertürk'e verdiği röportajındaki şu sözler önemliydi:

"... Bazıları oturduğu yerden, 'Tiyatro, efendim şu bu.' diyor. Onlara çok sert tepki gösterdim hatta zaman zaman eleştirildim de. Adam F-16'yla şuradan atıyor, 0.1 derece yukarıdan atsa, genel kurulun üzerine vuracak. 16 tane 4,5 tonluk avize var. Oraya vursa bütün milletvekilleri ölecekti. Biz bunu orada yaşadık, sokakta gördük. Genelkurmay kavşağının oradan içeriye girerken orada tanklar insanları eziyordu. Bu Meclis'in bahçesine 3 kez, içerisinde 20 komandonun olduğu helikopter inmeye çalıştı. Meclis polislerinin ateşi karşılığında geri gittiler. Meclis'i ele geçirmek üzere komando yolladılar. Birkaç milletvekilinde silah vardı. Geldiklerinde çatışmayı göze aldılar. O gece herkes üzerine düşeni yaptı."

***

"BELEDİYE HANGİ BİRİNE YETİŞSİN" GAZETECİLİĞİ
İzmir Konak ilçesinde iki vatandaş gündüz feci şekilde can verdiler. Tıp Fakültesi Öğrencisi Özge Ceren Deniz (23) suyla dolan yolda elektrik akımına kapıldı. Onu kurtarmak isteyen ikinci el eşya satışı işiyle uğraşan, amatör müzisyen İnanç Öktemay (44) da akıma kapılıp, bir anda yere yığıldı.
Bu düpedüz cinayetti. Zira 2019 yılında "cinayet" bölgesindeki tehlikeye dikkat çelen haberler yapılmış, şikayetlere cevap vermeyen yetkililer "İlla birinin ölmesi mi gerekiyor" diye açıkça uyarılmışlardı.

Cinayetin ardından 5 yıldır şikayetlere kulak tıkayanlar sahaya indiler. Gediz Elektirik kaçağı giderdi. Konak Belediyesi ekipleri de yağmurda tıkanan ızgaraları temizledi, yolu asfaltladı.
Şu ana kadar 31 kişi gözaltına alındığı soruşturma devam ediyor. Davanın siyasetin alanına çekilip gargaraya getirilmesine izin vermemeliyiz. Zira iki insanın ölüsü henüz yerden kaldırılmışken utanmadan, gocunmadan "Belediye hangi birine birine yetişsin" diyebilen Yozdil'ler de iş başında.