Yargıç dediğin kararlarıyla, gerekçeleriyle konuşur

Odasının duvarında silah sergisi açan hâkim, hakkında başlatılan soruşturma için "Yanlış yanlış üstüne" diyor.
Ne var ki savunması için de aynı şey söz konusu.
Mesela, "Bu ülkede saçma sapan insanların elinde çok daha farklı silahlar varken..." diye söze başlamak ülkedeki hukuku temsil eden bir yargıç için garip değil mi?

Çağdaş olduğu için başına bunların geldiğini iddia eden hâkimin, "Evde çocuklarım var, silah koleksiyonumu orada sergileyemezdim" şeklindeki izahı da milliyetçilik nutukları atan bir siyasetçimizin, "Sivas'ta bedelli askerlik yapmışsınız" sorusunu "Nerede yapsaydım?" diye cevaplamasına benzemiş.
Neyse, "Yabancı dil bilen bir yargıcım, böyle hâkimlere çok sık rastlamıyorsunuz" diyerek kendisi için değil bizler adına üzüldüğünü söyleyen hâkimimiz fazla dert etmesin...
Belki zorlanırız ama o olmadan da bir şekilde idare edebiliriz. Meslek kanununda da tarif edildiği üzere, mütevazı, gösterişten uzak, ağırbaşlı, kararlarıyla konuşan hâkimlerimiz elbette var.
Yeter ki yaşadığı bu olaydan kendisi için de dersler çıkarsın. Öyle ya sayın yargıç, trafikte arkadan çarpılan bile her zaman 8'de 8 kusursuz çıkmıyor.

***

MAĞDUR TRUMP DAHA GÜÇLÜ
Kasım seçimleri için yapılan ankette Biden'a tur bindiren Trump'ı, sonunda yıllar önce beraber olduğu bir porno oyuncusunun ifadesiyle mahkûm ettiler.
Böylelikle ABD tarihinde kendisine yöneltilen suçlamalar nedeniyle ilk kez hâkim karşısına çıkan eski bir başkan suçlu bulunmuş oldu.
Trump, jürinin kararını "Alınan karar rezilliktir, ben suçsuzum. Gerçek karar 5 Kasım'daki başkanlık seçimlerinde ortaya çıkacak. Sonuna kadar devam edeceğiz" diyerek karşıladı.
Rakibi Biden ise X'te, "Donald Trump'ı Oval Ofis'in dışında tutmanın tek yolu var: O da sandık" mesajını paylaştı.
ABD anayasasına göre Trump içeri girse bile yarışa katılabilir; içeride de olsa başkan seçilebilir.
Peki, bu olay Trump'ın yükselişini durdurur mu?
Demokratlara göre öyle. Medyalarında da Trump'ın hüküm giymesi hâlinde partilerine oy vermeyeceklerini söyleyen Cumhuriyetçilerin de olduğu yazılıp çiziliyor.
Hayal görüyorlar. Bu Demokrat komplosu ellerinde fena patlayacak. Mahkûmiyet kararı seçmende "Trump engelleniyor" algısı yaratacak. Sandıklar patlayacak.
Trump, Filistin meselesinde yerden yere vurduğu küreselcilerin, savaş lobisinin yanında saf tutup rezil bir tavır takınarak müesses nizama kırmızı çizgilerini kabul ettiğini de ilan etti. Düne kadar 9/11 komplosundan bahseden, "Savaş kararı vermeyen tek ABD başkanıyım" diye övünen devrimci Trump gitti, yerine savaş uçaklarından verdiği pozlarla akılda kalan Junior Bush gibi klasik bir Cumhuriyetçi geldi.
ABD'de Demokratların üstü çizildi. Savaş aygıtının başına Cumhuriyetçiler geçiyor.

***

SİYASETTE YÜZLER GÜLÜYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e iade-i ziyaretini 9 Haziran'dan sonra yapacağını açıkladı.
İyi Parti Genel Başkanlığı'na seçilen Müsavat Dervişoğlu ile görüşüp görüşmeyeceğine dair soruya da yanıt veren Erdoğan, "Görüşmememiz için hiçbir neden yok" dedi.

Geçen gün AK Parti heyeti, İyi Parti'deydi.
Yüzler gülüyor.
Diyalogdan kimseye zarar gelmez.

***

TABUTTA RÖVAŞATA
Derviş Zaim'in kült filmi "Tabutta Rövaşata"nın Mahsun'u olarak hafızalarımızda yer eden Ahmet Uğurlu'nun dün cenaze töreni vardı. Tabutuna pek çok kişi omuz verdi.

İşiyle gündeme gelen çok yetenekli bir aktördü. Canlandırdığı karakterler kendisinin önüne geçti. Bir oyuncu için daha güzel bir ün düşünülebilir mi? Mahsun'un garipliğini ondan daha iyi canlandıracak bir garip olamazdı mesela.
Yapımcı Ezel Akay'ın tam anlamıyla yokluk içinde çektiği, BaBaZuLa'nın muhteşem müzikleriyle bambaşka bir boyut kattığı filmi bir kere daha izlemenin tam vaktidir.