MELİH ALTINOK

Trump umuttu, havucu görünce cozuttu

ABD Başkanı Joe Biden, geçtiğimiz günlerde, 2024 seçimlerinde tekrar aday olacağını açıklayarak seçmenlerden "başladığı işi bitirmek" için kendisine daha fazla zaman tanımalarını istedi.
80 yaşındaki Biden, yayımladığı 3 dakikalık videoda, "Amerika'nın ruhu için bir savaşta olduğumuzu söylemiştim. Bu savaşımız hâlâ devam ediyor. Herkesin kendisine sorması gereken soru, gelecek yıllarda sahip olacağımız özgürlüğümüz daha çok mu daha az mı olacak? Şimdi kayıtsız kalma zamanı değil, bu yüzden yeniden seçilmek için aday oluyorum" ifadelerini kullandı.
Trump'ın da adaylığı kesin. Anketler de sonucun Demokratların aleyhine olacağını gösteriyor. Herkes Trump'ın başkanlığını satın almış durumda, ona göre pozisyon alıyor.
Ortalık o kadar sütliman ki, ABD'de siyaseti yakından takip eden gazeteci arkadaşım Mustafa Tanyeri haklı olarak soruyor:
"Hislerim beni yanıltmıyorsa eğer, 5 Kasım 2024 ABD Başkanlık Seçimlerinde Demokrat Parti'nin adayının Joe Biden olmayacağını düşünüyorum. Bana öyle geliyor ki; 'bir şey' olacak ve Biden aday olamayacak. Demokrat Parti dediğin, öyle saf ve ahmak adamlardan oluşmuyor. Sokaktaki insanın Biden'da gördüğü yetersizliği ve garipliği bu kurt adamlar görmüyor olabilir mi hiç?"

Ben de yakın zamana kadar ABD müesses nizamı, giderken arkasından teneke çaldığı Trump'ı ne yapıp edip yarışa sokmaz diye düşünüyordum. Astronomik vergi cezalarından fahişelerin ifadelerine kadar her cepheden Trump'a fena yükleniyorlardı.
Ne yazık ki içeri tıkılma tehdidi, hatta suikast imaları etkili oldu. Trump son aylarda bir anda sisteme yönelik radikal eleştirilerini yumuşattı.
Geçişi de Gazze meselesi üzerinden yaptı. Demokrat kamuoyunun Filistin'den yana aldığı insani tavrı, Cumhuriyetçileri İsrail saflarına dizerek telafi etmeye soyundu. Bir yandan İsrail'e silah gönderirken diğer yandan Gazze sahillerine insani yardım atan devlet aygıtının operasyonlarına meşruiyet kazandırmaya çalıştı.
Pandemide aslanlar gibi direnen, Ukrayna'da idare eden Trump'ın içinden adeta bir Demokrat çıktı.
Artık ne 11 Eylül konusuna giriyor ne de derin devlet, sermaye eleştirisi yapıyor.
"Savaş emri vermeyen tek ABD başkanı" olmakla övünürdü, şimdilerde yeni cephe açma imaları yapıyor.
Biden'a yönelik belaltı imalarla, magazinle falan kampanyasını kotarıyor.
Özetle, Trump'ın engellenecek bir hâli kalmadığını düşünüyorum. Muhtemelen de rejimle anlaştı.
Geçen seçimlerde Trump'ı yensin diye sahneye sürdükleri Biden'ı da bu kez yenilsin diye sahneye sürdüler.
Geçmiş olsun.

***

HA DARBE HA TERÖR
Darbecilikten müebbet alan ve 1000 gün içeride kalan 28 Şubat'ın generalleri, "sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hâli" kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından affedildiler.

Paşaların cezaevinden tahliye edildiği gün, Ahmet Türk'e de yargılandığı davada terör örgütü üyeliğinden hapis cezası çıktı.
Hastalıksa, sorun Ahmet Türk de en az paşalar kadar hastadır. İhtiyarlıksa, o da 81 yaşında. Cezası da generaller gibi müebbet değil 10 yıl.
Herhalde içeri girmez değil mi?

***

MUHARREM BEY DE EMEKLİ OLACAK MI?
Muharrem İnce, CHP genel başkan adayı oldu, kazanamadı. Cumhurbaşkanı adayı oldu, seçilemedi.
CHP'den ayırılıp Memleket Partisi'ni kurdu, binde bilmem kaç oy aldı.
Muhalefetteki liderlik yarışı artık Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş arasında.
İki arada bir derede kalan partisinin muadili de çok.
2028 seçimlerinde yine piyasalar hareketlenince belki bir iki milletvekili alma umutları olabilir ama uzunca bir süre ne partisine ne de kendisine ihtiyaç olacak.
Parti binalarının kirası, elektriği, suyu, kırtasiye giderleri derken safi masraf.
Ama kimse "Muharrem Bey denemedi, risk almadı" diyemez.
Bazen olmayınca olmuyor işte.
Tıpkı siyasetten emekliye ayrıldığını açıklayan Meral Akşener gibi.

***

HANDE RÖPORTAJINDA BİR SORUYU ATLAMIŞ
Hürriyet'ten Hande Fırat'ın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'le yaptığı röportajın bir sorusu haber oldu.

Fırat'ın "Atatürk'ü seviyor musunuz?" sorusuna Bakan Tekin, "O ne demek, tabii ki seviyorum, tüm milli kahramanlarımız gibi" cevabını vermiş.
Peki, bakan annesini mi daha çok severmiş yoksa babasını mı?
Madem yeri de varmış, keşke Hande bu soruyu atlamasaymış.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.