MELİH ALTINOK

Saraçhane medyası Erdoğan’ı unuttu

Özgür Özel'in CHP'yi yıllardır yüzde 20-25 bandına mahkûm eden dar kalıpçı söylemi kırma çabaları, parti içi iktidar mücadelesinde İmamoğlu'na yanaşan Saraçhane medyasının bütün makyajını akıttı.
Kemal Kılıçdaroğlu'na bile demediklerini ona diyorlar.
Görmüyor musunuz, CHP medyasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çok Özel linç ediliyor?
Dün de trol orduları sosyal medyada Özel'in grup konuşmasında çiftçiye sus dediği anların görüntülerini elden ele yayıyorlardı.
Aynen öyle... Yıllardır CHP'nin sıkıştığı sığ ve güvenli sularında beslenen, argüman üreten bu zümre, Özel'i "iktidar perspektifiyle" hareket ettiği için yerden yere vuruyor.

Unutmadık, Kemal Bey'in Alevi kimliğini de tartışmaya açan onlardı, İmamoğlu'nun seçim döneminde camilerde poz vermesini Türkiye gerçeklerine uygun siyaset olarak rasyonelleştirenler de...
Şimdi ise Özel, ırkçı marjinal partilerle yarışan kimi CHP'li belediye başkanlarının Arapça tabela indirme şovuna itiraz edince hep birlikte "Cumhuriyet Ak Partisi olduk" diye ağlaşıyorlar.
Peki ne demiş Özel?
"Yasal düzenleme gereğince yabancı dilde tabelalar için bir düzenleme var. Belediye başkanlarımıza tüm diller için bu düzenlemeye uymaları gerektiğini söyledik. Arapça bir yazıyı kanuna uygun yazışmalar ve ihtarlar yapıp, ilgilisine sökmek için süre vermeden ya da sökmüyorsa belediyenin ilgili birimiyle yapmadan, belediye başkanının kendi eliyle yırtması fazladan bir popülizmdir. Bu doğru değil. Ayrıca bu ülkede 6 milyona yakın vatandaşın, Türkiye vatandaşının, Hatay, Şanlıurfa, Mardin, Batman'da yaşayan 6 milyon vatandaşımızın anadili Arapça'dır. Arapça'ya yapılan hürmetsizlik, o kişilere karşı yapılan hürmetsizlik olarak algılanıyor. O yüzden nezaketi koruyalım. Ayrıca Kuran-ı Kerim, Arapça'nın orijinal dilidir."
Yanlış olan ne var bu sözlerde?
PKK ile bağlantısını göğsünü gere gere itiraf eden DEM'in kapatılması tartışmalarında "ama 6 milyon oy alıyor" diyen demokratik-sivil siyaset gurmeleri, Özel'in milyonlarca seçmenin hassasiyetini gözetmesini mi sindiremiyorlar?

***


ÇAKARLI GAZETECİLER SESSİZ, FARUK BEY 'DEDİKODU' DİYOR
Geçen hafta İçişleri Bakanlığı'nın açıkladığı kamuda tasarruf tedbirleriyle ilgili şunları yazdım:
"Kamuda tasarruf derken beklentimiz, emniyet gibi kritik görevleri yürüten bürokratların güvenlik koşullarından ziyade israf niteliğindeki kalemlerde kısıntıya gidilmesi. Mesela ünlü isimlere jest niteliğinde verilen korumlar. Korumasız gezemiyorlarsa az yesinler de parasını ceplerinden versinler. Ama tabii o zaman trafikte çakarlı arabaları kullanamazlar, akşam yemeğinde Bebek Otel'e yetişmek için trafiği terörize edemezler değil mi? Sık sık ünlülerin yanında şoförlükten çanta taşımaya kadar alakasız işler yaptırılan görevlilerin yakınmalarını dinliyorum. Aralarında gazetecilerin korumalığını yapanlar da var. Her şey bir yana, gazetecinin polis korumasıyla gezmesi nedir arkadaş?"

Meğer sektörde yalnız gezenler, eskortsuz dolaşanlar azınlıktaymış. Doğru yere parmak basmışım. Herkes bir şeyler söylüyor.
Mesela kendisinin de çağrılı koruma hakkı olduğunu ancak kullanmadığını anlatan Halk TV programcısı İsmail Küçükkaya, daha çok AK Parti'ye yakın gazetecilerin korumayla gezdiğinden bahsediyor.
Bir konuyu eleştirirken muhatabı yandaş mı fondaş mı diye bakmadığımı biliyorsun İsmail. Ama merak ediyorsan söyleyeyim; çakarlı medya ünlüleri de çok. Çoğu da arkadaşın.
"Medya Ombudsmanı" Faruk Bildirici ise isim vermem gerektiğini, yaptığımın "dedikodu yazarlığına" benzediğini söylüyor. Güya eleştiriyormuşum ama isim vermeyerek koruyormuşum da.
Koruyacak olsam niye konuyu açayım hocam. Şu yazdığına kendin inanıyor musun?
Ayrıca kusura bakmasın, haber kaynaklarımın, polislerin ekmeğiyle oynayamam. Ben görevimi yerine getirdim. Açık açık ilgililere şikâyetleri buradan ilettim. Derdim üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil.
Kendisine de tavsiyem, "O onu demiş, bu bunu demiş" şeklindeki dedikodu ombdusmanlığını bırakması, mesleğin prestijini önemsiyorsa ayukka çıkmış iddiaların üzerine gitmesi, muhataplarından önce "dedikodu bunlar" diye haberin üstünü örtmeye çalışmaması.

***


EMEKLİLİĞE TAKILANLAR
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) out.
Emeklilikte Tarihe Takılanlar (ETT) in.
Emeklilikte yaş ve tarihten başka neye takılınır zaten?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.