Halk siyasette yumuşamaya nasıl bakıyor?

Areda Survey isimli şirket, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özel'in görüşmesinin ardından siyasette esmeye başlayan ılık rüzgârı halka sormuş.
Araştırmaya katılanların yüzde 69.4'ü Erdoğan-Özel görüşmesini son derece olumlu bulurken yüzde 30.6'sı bu görüşmeye olumsuz baktığını belirtiyor.
Farklı parti seçmenlerinin Erdoğan-Özel görüşmesine ağırlıklı olarak olumlu yanıt vermesi araştırmanın dikkat çekici detaylarından.
AK Parti seçmeni Erdoğan-Özel görüşmesine yüzde 78.6 oranında destek verirken CHP seçmeninde bu oran yüzde 59.6 olarak karşılık buluyor.

Ayrıca MHP seçmeninin yüzde 72.8'i, İyi Parti seçmeninin yüzde 65.4'ü ve DEM Parti seçmeninin yüzde 81.4'ü bu görüşmeyi olumlu görüyor.
Hem iktidar hem de muhalefet medyasında arabayı atın önüne koyup şart koşanlar, koşulsuz yan yana gelen siyasilere müzakere şartları dayatanlar kafaları bulandırmasa bu oranlar daha da yükselir.
Zira Türkiye'de kutuplaşan halk değil, siyasette ve medyada kendilerini var eden statükonun bozulmasından ödü kopan zümre.
Bakalım Özel, muhalefetin iktidarına kene gibi yapışmış asalakların baskısına ne kadar direnecek?
Görmüyor musunuz Saraçhane medyasının hâlini, ana haber bültenlerinde ülkenin Cumhurbaşkanı'yla görüşen ana muhalefet liderine hakaret ediyorlar.
Evet, işi zor. Zira teslim olursa akıbetinin Kılıçdaroğlu gibi olacağını da biliyor.

***

KOCA KOÇ'TAN BİR KOÇ ÇIKMADI
Bugün kamuoyu araştırmaları günü. MetroPOLL araştırma, halka "İsrail- Filistin meselesinde Türkiye'nin tavrı ne olmalı?" diye sormuş. Sonuçlar şöyle:
Tarafsız olmalı: Yüzde: 34.5.
Arabuluculuk yapmalı: Yüzde 26.4.
Filistin davasına sahip çıkmalı ancak Hamas ile mesafeli olmalı: Yüzde 18.1.
Hamas'ın arkasında durmalı: Yüzde 11.3.
İsrail'i desteklemeli: Yüzde 3.
Fikrim yok: Yüzde 6.7.
Bence ülkemizde gençler arasında Filistin'e ilgi daha da düşük seviyelerde.
ABD ve Avrupa'daki üniversitelerde öğrenciler ile hocalar kol kola ortalığı inletirken bizim gençliğin sınıfta kalması bunun açık göstergesi.
Aşağıdaki kare de dün Koç Üniversitesi'nde Filistin'e destek eyleminde çekildi. Koca üniversitede bir tane hoca yok mu bu duyarlı çocuklara destek verecek, öğrencilerine soykırımı, durumun vahametini anlatacak bir tane hoca?

Bu arada, CNN'in ABD'li gençler arasında yaptığı anket, şurada, aklınızın bir köşesinde dursun:
18-34 yaş arası ABD'liler arasında Biden'ın İsrail yanlısı politikalarını onaylamayanların oranı yüzde 81!

***

ATEŞKESTEN NE Mİ OLUR?
1.5 milyon sivilin bulunduğu Refah'a doğru ilerleyen İsrail savaş mekanizmasının durdurulması için herkes formül arayışında.
İnsanların ilk etapta ölümlerin durdurulmasını içeren ateşkese dair en ufak bir umut kırıntısının üzerine atlaması bu yüzden.
Sorunu gündemde tutmaya çalışan medyanın, Biden'ın açıklamalarında İsrail'deki yönetim üzerinden baskı oluşturacak unsurları öne çıkarması da gayet mantıklı.

Başka ne yapabiliriz ki?
"Ateşkes olsa ne olur, sanki sorun çözülecek mi" diye soranlar da cevabı, Hamas'ın pazartesi günü ateşkesi kabul ettiği saatlerde, çoluk çocuk sokağa dökülüp kutlayan Gazzelerin görüntülerinde bulabilirler.
Rahat koltuklarında, klavye başında döktürenlerin öncelikleri farklı olabilir ama Gazzelilerin şu an en acil ihtiyacı kafalarına bomba düşmemesi, öldürülmemek.

***

AVRUPALI
Günaydın yazarı Mevlüt Tezel, "TRT'nin tarihindeki en saçma kararlarından biriydi Eurovision'dan çekilmek. Puanlama sistemi bahanesi de komikti. Bu yarışmayı özel yapan Avrupa'nın bir parçası olduğunuzu hissetmekti. Eğlenceli, keyifli günlerdi" diyor.
Çocukken izlediğim yarışmaları hatırlıyorum da hiç kendimi Avrupalı gibi hissettiğimi hatırlamıyorum.

Bunun ilk sebebi Avrupalı olmamamdı tabii ki.
İkinci sebebi de ev sahiplerinin Avrupalı muamelesi şöyle dursun, İngilizce performanslarımıza rağmen oralı olmadığımızı iliklerimize kadar hissettirmeleriydi. Ülkeye de hâliyle cenk havası hâkim olur, "Avrupa Avrupa duy sesimizi" nidaları yükselirdi.