Muhalif medyada ganimet paniği

28 Mayıs seçimlerinde kaybetmesine oynadıkları Erdoğan kazanınca derin bir çöküntü yaşayan CHP yandaşı medya bugünlerde yine telaşlı.
Bu kez heyecanlarının sebebi 31 Mart'ta CHP'nin yerelde cukkalı büyükşehirleri kazanması. Bu başarının gelecekteki CHP iktidarının habercisi olduğuna inanıyorlar.
Hâliyle fon medyası piyasası hareketli. Yeni yeni haber kanalları kuruluyor. Hatta iktidar medyasında bu yeni döneme hazırlık yapmak için raks etmeye başlayanlar var. Meslektaşlarına "Yeni döneme uyum sağlayamayan kaybeder" diyerek yatırım tavsiyesinde bulunanlar da...
Ne var ki fondaş medyanın gözü dönmüş durumda. Pastayı kimseyle paylaşmaya niyetleri yok. Öyle ki, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e ekranlardan açık açık ayar veriyorlar.

Geçen gece de bir CHP kanalında, aynı saatlerde başka bir televizyona röportaj veren Özel'i yerden yere vuruyorlardı.
Kendileri gibi CHP yandaşları dururken Genel Başkan nasıl olurmuş da Habertürk gibi hükümete yakın bir kanala çıkarmış. Daha önce CHP'yi eleştirmiş gazetecilerle yan yana gelirmiş. Böyle iş mi olurmuş? Özel'in bu kadar kibirli olacağı hiç akıllarına gelmezmiş!
Evet, ekip İmamoğlu'nun ekibi. Özel'in diyalog açılımının, meşruiyeti Avrupa'da arayan İmamoğlu'nun önünü kesmek için bir hamle olduğunu düşünüyorlar. Ama dertleri İmamoğlu'nun siyasi bekasından ziyade muhalefetin ganimetinden alacakları pay.
Nagehan Alçı'yı otobüsüne aldı diye İmamoğlu'nu nasıl linç ettiklerini hatırlamıyor musunuz?

***

TÜRKİYE'NİN İSRAİL'E TİCARETİ DURDURMASI ETKİLİ OLUR MU?
İsrail basını bugünlerde Türkiye'nin İsrail'e yönelik aldığı sert ticari tedbirlerin olası etkilerini tartışıyor.
Genel olarak haberler ve yorumlar şu şekilde:
İhracat ve ithalatın durdurulmasının firmaları zor durumda bırakacağı, İsrailli ithalatçıların bir kısmının daha uzun ve daha maliyetli nakliye rotası olan Slovenya gibi üçüncü ülkeler üzerinden dolaylı nakliye yolları arayışında olduğu, bazılarının ise Türk tedarikçileri Avrupa ve ABD'deki çok daha pahalı firmalarla değiştirmek zorunda kalacağı öngörülüyor.

Türkiye'nin kararının İsrail'de kısa vadede kuru ve taze gıda ürünleri, hammaddeler, elektronik cihazlar, demir-çelik ve otomobil gibi çeşitli ithal ürünlerin fiyatlarında artışa yol açacağı, İsrailli ithalatçıların alternatif kaynaklar bulacağı ancak bunun sonucunda üretim ve nakliye maliyetlerinin yükseleceği ve İsrail'deki hayat pahalılığını daha da artıracağı uyarısı yapılıyor.
Türkiye dışında başka babayiğit yok mu?
Baksanıza, Biden bile "Eğer Refah'a girerlerse o zaman Refah'ta ve diğer şehirlerde kullanılan silahları göndermeyeceğimi açıkça belirttim" diye yalpalıyor.
Bir omuz verseniz bitecek bu iş.

***

BUYURUN SİZE AŞILARIN UZUN DÖNEM SONUCU
Bizde BioNTech'çilerin isimleri belediye tesislerine veriledursun, Batı'da J&J ve AstraZeneca aşıların ruhsatı iptal ediliyor.
Neden mi?
İptal sebebini pandemide, "Uzun dönem sonuçları yok. Bu aşıları topyekûn herkese yapamayız, yapmamalıyız" diyen Dr. Özcan Yücel dün tek cümleyle özetliyor:
"Aşıların uzun dönem sonuçlarına göre verdikleri zarar!"
O günlerde kendini bilimin yegâne temsilcisi ilan edip Yücel gibi cesur hekimleri uyarılarından ötürü aforoz eden akademiklerin yorumlarını bekliyoruz.

***

CEZALAR AZ DİYE Mİ ADAM ÖLDÜRÜLÜYOR?
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul'da bir okul müdürünün öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürülmesinin ardından dün sendikacılarla bir araya geldi. "Meslektaşlarımıza yapılan bu tür çirkin saldırıların son bulması için tüm gücümüzle mücadele etmeye kararlıyız. Öğretmenlerimizi asla kimseye ezdirmeyeceğimizi tüm Türkiye ile paylaşmak istiyoruz" dedi.

Bakan Tekin, öğretmenlere yönelik şiddet içeren olaylarda verilecek cezanın yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmesini talep ettiklerini söylüyor.
Bence yanlış bir bakış açısı. Okulda, sokakta, işte cezası az diye mi cinayet işleniyor?
ABD'de idam cezası bile var. Bizdeki gibi af da rutin değil. Gelin görün ki dünyada en çok cinayet işlenen, ayda bir okullarında toplu katliamlar yaşanan ülke de ABD.