Fatih Terim, Arda Turan, Seçil Erzan olayına dair kafamdaki 3 soru
Ünlü futbolculardan özel fon ve kâr payı vaadiyle milyon dolarlar alan ancak geri ödemediği iddia edilen bankacı Seçil Erzan hakkında 226 yıl hapis cezası isteniyor.
İlk kez hâkim karşısına çıkan Erzan, "Esas dolandırılan benim. Batmak üzere olan bir geminin kaptanıydım. Herkes kendi rızasıyla veriyordu. Verdiğim sözü tutamadığımda kredi çekip ödüyordum" diyor.
Erzan, kendisine ilk para teslim eden kişinin Fatih Terim olduğunu ve Galatasaray camiası bu isme güvendiği için pek çok futbolcuyla iletişim kurabildiğini anlatıyor.
Bu arada iddialara göre, Terim'in kızı Buse Terim'in de Erzan'a para verenler arasında olduğunu hatırlatalım.
Erzan'a en fazla para veren isim olan Arda Turan'ın (7.5 milyon dolar) savcılığa yaptığı şikâyetinde anlattıkları, değirmenin nasıl döndüğünü çok iyi özetliyor:
"3 milyon dolar parayı elden teslim ettim. 1 ay sonra Seçil Erzan bana 1 milyon dolar nakit parayı elden verdi. Bunu verirken de 'Fon çalıştı ve payına bu düştü' dedi. Sinan Kandemir isimli arkadaşımdan 4 milyon dolar borç alarak ve Sütlüce'deki arazimi 4 milyon dolara satıp nakit olarak elden verdim... Bütün birikimim gitti."
Gerçekten ibretlik bir vaka.
Kafamda üç soru var:
1- Büyük kulüplerde, Milli Takım gibi prestijli kurumlarda kariyer yapmış ve son tahlilde "sporcu" diye anılan isimlerin, hayatlarının merkezine paralarını katlama hırsını koymaları acıklı değil mi?
2- Erzan para dağıtırken "yatırım danışmanıydı" da zarar edince mi dolandırıcı oldu?
3- Ve gelelim asıl sorumuza... Milyon dolarların pastane köşelerinde elden teslim edildiği (kaç çanta yapar?) ortaya çıkmışken Maliye Bakanlığı, MASAK artık yetkili kimse devreye girmeyi düşünmüyor mu?
Öyle ya bu paralar bankada olsa Erzan'a elden teslim edilmez, banka üzerinden aktarılırdı.
Sormayacaklar mı, "Bu paralar nereden çıktı, vergisi ödendi mi" diye?
Yurtdışında 10 bin dolardan fazlasını elden bankaya bile yatırmaya kalksanız takibe takılırsınız.
Yetkililer devreye girdiler mi yoksa onlar da halkımız gibi olan biteni magazin haberi olarak mı takip ediyorlar?
***
NETANYAHU 'İSRAİLLİ REHİNELER ÖLÜRSE ÖLSÜN' DEDİ
Hamas'ın elindeki 50 rehineyi bırakması karşılığında başlayacağı ilan edilen ateşkes haberini alınca birazcık olsun rahatlamıştık.
"4 gün 4 gündür, daha az bebek ölür" diye düşünmüştük. Daracık bir alanda çoluk çocuk 50 gündür susuz, aç, uykusuz kalan, bitap düşmüş yüz binlerce Filistinli bir soluk alacaktı. Kısmen de olsa yaralılarını, hastalarını tedavi edecek tıbbi malzemelere kavuşacaklardı.
Ama yine içimizde bir kuşku vardı.
Dün sabah 10.00'da başlayacak ateşkese saatler kala Gazze şehrindeki sivilleri bombalamaya devam eden İsrail, son dakika sözünden dönebilirdi.
Zira insandan saymadıkları Filistinlerin bebeklerinin yanı sıra aslında Hamas'ın elindeki İsrailli rehineleri de umursamadıklarını biliyorduk.
Ne yazık ki yanıltmadılar.
Tarih boyunca rolü "akit bozan taraf" olanlar yine sözünden döndü. İsrail İsrailliğini yaptı, ateşkesi başlamadan bozdu.
Bugüne ertelenen ateşkese uyacaklarından da emin değilim.
Hamas'ın bırakmayı teklif ettiği İsraillilerin aileleri ve "ama rehineler" diyen Batı devletleri bundan sonra olası ölümlerin hesabını kimden soracaklar?
***
YAVŞAĞIN ADI DA DENİZ!
Memleketimdeki solcuların "gazetecisi" Deniz Yücel isimli firari, İsrail'in Filistin'de bebekleri katletmesine isyan edenleri "aklıselime" davet ediyor:
"Kaldı ki, uluslararası savaş hukukunda 'Savaşta sivilleri öldürmek suçtur' gibi bir ibare yoktur. Ne Dördüncü Cenevre Sözleşmesi (1949) ne Ek Protokoller (1977) sivil kayıpları yaşanmayan bir savaşın mümkün olduğunu zannedecek kadar naiftir."
Elbette tek örnek adı da "Deniz" olan bu pişkin değil...
Bu süreçte Filistin Kurtuluş Örgütü'nde savaşmış Deniz Gezmiş'in adını ağzından düşürmeyen CHP de dâhil Türkiye solu rezil bir sınav verdi.
TİP ve Vatan Partisi gibi birkaç "naif" istisnayı tenzih ederim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- 60 günde Trump’ın elini kolunu bağlayacaklar (20.11.2024)
- Parsel parsel... (18.11.2024)
- Bahçeli’nin Öcalan çıkışıyla balataları sıyırdılar (17.11.2024)
- Eyvah asgari ücret artıyor! (16.11.2024)
- Patronun çırakları (15.11.2024)
- Zulme karşı insanlık ittifakını genişletiyoruz (14.11.2024)
- Sanırsın Trump ABD’ye değil Türkiye’ye başkan seçildi (11.11.2024)
- CHP erken seçim diye diye erken kurultaya gidecek (10.11.2024)
- Yavaş’ı İmamoğlu medyası vuruyor (09.11.2024)
- Trump kazanınca kaybedenler (08.11.2024)