Ahlak zabıtası mısınız?
Otobüste dans edip şarkı söyleyen bir grup sarhoşun görüntülerinin sosyal medyada paylaşılmasının ardından başlayan tartışma sürüyor.
Haberlerden öğrendiğimize göre "dans eden grup bu kez de Kadıköy sokaklarında görüntülenmiş".
Yetkililer uyuyor muymuş...
Zira ahlak elden gidiyormuş...
Yönetmen Mesut Uçakan'ın aşağıdaki tweet'i bir süredir benzer tartışmalar üzerinden yaratılmaya çalışılan atmosferi çok iyi özetliyor:
"Toplumdaki yozlaşmaya bakarak her şeyin dibe vurduğu hissi sizi de kuşattı mı? Cümlesinin ortak paydası ahlâk!.. Ama yok!.. Yani kalmadı! İşin püf noktası burası. O halde 'Her alanda ahlâkı tesis etme çabası', öncelikli bir devlet meselesi olmalı değil mi?"
Değil beyler bayanlar...
İstanbul turistiyle falan 20 milyonluk koskoca bir dünya şehri. 77 milletten insan yaşıyor. 24 saat ayakta. Kim bilir günde kaç yerde içip dağıtanlar oluyordur. Bu durumu istisnai bir vaka gibi gösterip yetkilileri göreve çağırmak falan nedir Allah aşkına?
Gören de Ege kıyılarında tesettürlü gezmenin medeni cesaret gerektirdiği Türkiye değil, içki içenlerin, kızlı erkekli takılanların ahlak polisine ihbar edildiği İran sanır.
Ortada yasalara göre bir suç, mağdur bir şikâyetçi falan varsa eyvallah da devleti her alanda ahlak tesis etsin diye göreve çağırmak da neyin nesi?
Bu yetkiyi vereceğin devletin geçmişte, yaratılan toplumsal histeriyi de arkasına alıp tesis etmeye kalkıştığı seküler ahlak projesini unuttun mu?
Türkiye'nin, sosyal medyadaki çığırtkanların köpürttüğü gibi bir sorunu, gündemi mi var?
Hangi yarayı kanatmaya çalışıyorsunuz?
***
NEME LAZIM...
Sosyal medyadaki hassasiyetin cazibesine kapılıp otobüste partileme vakası üzerinden işgüzarlığa soyunanlar olabilir... Her ihtimale karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hâkimleri kura törenindeki hukuk devleti hatırlatmasını şuraya bırakalım da:
"Sosyal medyada cübbe giyip ahkâm kesenler asla referansımız olamaz. Adaletin ölçüsü, sosyal medyadaki tepkiler değil, kanundur, nizamdır, maşeri vicdandır."
***
GAZETECİLERİN MAL VARLIĞI ARAŞTIRILSIN
Lağım patladı.
CHP Genel Başkanı, muhalif görünümlü gazetecilerin, "köşe yazarlarının kimden ne kadar para aldığını biliyorum" diyor.
Partisi kurumsal olarak Halk TV'ye artık para vermeyeceklerini noter yoluyla duyuruyor.
Ömürleri ona buna operasyon çekmekle geçmiş karanlık oda sakinleri birbirine düşmüş, "Sen de şundan para almadın mı" diye eski dostlarını suçluyorlar.
Enver Aysever'in söyledikleriyse yenilir yutulur cinsten değil. Şaban Sevinç ve Uğur Dündar'ın CHP'li belediyeleri tehdit ederek programları için para aldıklarını anlatıyor. "İnkâr ederseniz Mudanya Belediyesi dosyasını açarım" diyor.
"Aç aç" diyen yok.
***
MEMLEKETİN TAPUSU HİSSELİ Mİ?
Kılıçdaroğlu "Ülkemizin tapu senedi" dediği Lozan Barış Antlaşması'nın "mutlaka ama mutlaka" resmi bayram olarak kabul edilmesini sağlayacakmış.
Çok yerinde bir karar doğrusu! Herkes kendisinden bugünlerde böyle bir müjde bekliyordu zaten.
Ama şu memleketin tapusu klişesi biraz kafama takılıyor. Zira bir ara da darbeci generaller "Tapu senedi bizde" diyorlardı.
Kastettikleri tapu senedi ne menem bir şeydir, kim vermiş, kim onaylamış, kim darbecilere devretmiştir kafam karışık...
Tek bildiğim, ülkemiz olan bu topraklarda yüz yıldır değil, yüzyıllardır var olduğumuz. Tapusunu sormak kimin haddine.
***
TÜYSÜZ, SARIGÜL'ÜN 'SİZİ TANIMIYORUM' DEMESİNE Mİ BOZULDU?
Dün Meclis'te yumruklu saldırıya uğrayan CHP'li Mustafa Sarıgül "Yanıma yaklaşarak bana birtakım sorular sordu. Ben de 'Sizi tanımıyorum' dedim" diyor.
Ne var ki Sarıgül'e yumruk attığı belirtilen Turan Tüysüz, Sarıgül'ün kavgalarının damga vurduğu CHP'nin olaylı kurultayında fedaisi gibi yanıbaşındaymış.
Bu yüzden CHP'den ihraç edilen Tüysüz, kurultay sürecinde Sarıgül'ü desteklediği ve Sarıgül'ün Mersin mitingine katıldığı için kınama da almış.
Acaba Tüysüz, Mustafa Bey'in vefasızlığına mı bozuldu dersiniz?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- 60 günde Trump’ın elini kolunu bağlayacaklar (20.11.2024)
- Parsel parsel... (18.11.2024)
- Bahçeli’nin Öcalan çıkışıyla balataları sıyırdılar (17.11.2024)
- Eyvah asgari ücret artıyor! (16.11.2024)
- Patronun çırakları (15.11.2024)
- Zulme karşı insanlık ittifakını genişletiyoruz (14.11.2024)
- Sanırsın Trump ABD’ye değil Türkiye’ye başkan seçildi (11.11.2024)
- CHP erken seçim diye diye erken kurultaya gidecek (10.11.2024)
- Yavaş’ı İmamoğlu medyası vuruyor (09.11.2024)
- Trump kazanınca kaybedenler (08.11.2024)