Birinci tur öncesi Demirtaş'a özgürlük ve belediyeleri PKK'ya teslim eden yönetimlere kayyum atanmasına olanak tanıyan yasanın revize edilmesi vaadinde bulunan Kılıçdaroğlu 180 derece döndü.
Mecburdu.
Zira Ümit Özdağ'ın, bu vaatlerine bakarak "Seçilirse HDP bölgede bağımsızlık ilan eder, iç savaş çıkar" dediği Kılıçdaroğlu, sandığın mesajını aldı.Kafası ne kadar karıştırılırsa karıştırılsın seçmenin, bu vaatler üzerine Kandil'in destek açıklamaları yaptığı bir adayı asla cumhurbaşkanlığı makamına getirmeyeceğini gördü.
İkinci turda PKK ve FETÖ gibi ABD aparatlarını tanıyan ortak aklın gözünü boyayıp oyunu almak için çırpınıyor.
Ama üç bakanlık vaadiyle "katil" dediği HDP'lilerle saf tutan Ümit Özdağ ve yabancı düşmanı marjinal partisiyle ne idiği belirsiz kâğıtlara imza atarak olacak iş mi bu?
Yer mi Anadolu çocuğu?
Dün söylediğini bugün inkâr eden Kılıçdaroğlu'na mı inanacaklar yoksa "Biz Özdağ'a bakmıyoruz, Kemal Bey'den aldığımız söze bakıyoruz" diyerek HDP seçmenini Kılıçdaroğlu'na oy vermeye çağıran Pervin Buldan'a mı?
Baksanıza birinci tur sonrası CHP Genel Merkezi tarafından cezaevinden Kılıçdaroğlu'na destek tweet'leri atmaması için uyarılınca neşesini kaybeden Demirtaş bile geri döndü.
"Hatırı için" seçmenleri sandık başına çağırıyor. Seçimlere yüzde 90 katılım sağlayan örnek bir seçmene video çekip "Sandığına sarıl" diye lüzumsuz akıl vermeye kalkan yapmacıklar gibi zoraki gülümsüyor. İş ciddiyete bindiği için, eskiden kettle'ının attığı o sulu tweet'lerinden eser yok.O da seçmenine "Takmayacaksın, tak atacaksın" diyen Buldan gibi, "Hele bir Sayın Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı yapalım, nefes alalım" diye sesleniyor.
Hava almak bedava, oyla değil ya.
***
ELEĞİN ÜSTÜNDE KALANLAR
Yavuz Ağıralioğlu, sözleri ile durduğu yer çelişkili olduğu için eleştiriliyordu.
Ben de bu yüzden ağzından çıkan doğruların hükümsüz kaldığını defalarca yazdım, söyledim.
Sonunda bu çelişkiyi ortadan kaldırmaya cesaret etti. Eleştirdiği projeye ortak olmayarak, linç edilmeyi göze alarak, kamuoyundaki samimiyetiyle ilgili tartışmaları bitirdi.
Sinan Oğan için de aynısı geçerli...
Bakanlık, cumhurbaşkanı yardımcılığı, milletvekilliği gibi pazarlıklara girmeden, koyduğu şerhlerden, eleştirilerinden vazgeçmeden cesurca tavrını belirledi.
Gelecek vaat ediyor gibi görünen popülist tortu ilk sallantıda eleğinin altına düşerken, Ağıralioğlu ve Oğan önümüzdeki dönem Türkiye siyasetinde müstakil karakterler olarak var olacaklarını kanıtladılar.
***
ENTELLER DANTELLER
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, söz Çözüm Süreci'nden açılınca, "Bir defa ne kadar entel, dantel, ne kadar kanaat önderleri varsa... Türkiye'nin genelinden buraya insanları biz davet ettik. Onlarla beraber yaptık. Sanatçısı vardı, hepsi vardı. Halkla görüşme, Çözüm Süreci'ne yönelik bir adımdı..." dedi.
Garipseyenler var. Bence cuk oturmuş.
Zira listeye şöyle bir göz attım... Bu 63 kişiden sadece 15'i hâlâ pozisyonunu koruyan enteller. Geriye kalanlar ise bugün "Megri Megri" diye söylenip sandıkta Kandil'in işaret ettiğine oy verecek hâle gelerek süreçte sadece dantel olduklarını kanıtlayanlardan oluşuyor.