Zeynep Tunuslu mu mutlu olacak, Celal Şengör mü?
Ünlüler oylarını açıklıyorlar.
Şaşırdığımız bir beyanat yok. Herkes pozisyonu koruyor. Kültür endüstrisi CHP'nin egemenliğinde olduğu için Kılıçdroğlu'na destek beyanları da elbette daha bir coşkuyla yapılıyor. Hatta bu yönde açıklama yapmayanlar meslektaşları tarafından isim isim deşifre edilip konuşmaya zorlanıyor.
Yazar Tuna Kiremitçi tarafından "Hiç sesin çıkmıyor yine" diye adı verilince kameraların karşına geçip "Oyum Kılıçdaroğlu'na" bile diyemeden destek açıklaması yapmak zorunda kalan Teoman'ın acıklı halini görmüyor musunuz?
Bunu ne söylediğinden bağımsız olarak söylüyorum. İnsan sustalı maymun mudur ki, "şak" deyince "tak" diye fırlayıp istenileni söylemeye karar versin?
Hele hele Teoman gibi yaşarken klasikleşen şarkılarıyla, halleriyle, tavırlarıyla bizleri "marjinal olmaktan" korkmadığına inandıran bir sanatçı.
Evet, mahalle baskısına direnmek zordur, herkesin bir limiti var, biliyorum. Oyun söz konusu olunca şarkılar lüzumsuzdür falan diye sıkıcılığın dibine vurduğuna bakılırsa bence kendisi de iteklendiği halden fena halde mutsuz.
Neyse...
Susma değil söyleme mecburiyeti olan bu faşizmin ortasında "Ben 60 yaşına kadar her seçimde CHP'ye oy verdim, hep umudum kırıldı. Bu sene kazananın yanındayım. Tayyip Bey'e vereceğim. Çünkü o kazanacak. Bari ben de sevineyim" diyen Türkiye'nin önde gelen modacılarından Zeynep Tunuslu'nun cesareti ilgimi çekiyor haliyle.
Gerekçesi de gayet mantıklı.
Politik açıdan söylemiyorum.
Çünkü mutlu olmak ya da olmamak çoğu zaman bir tercih meselesi.
Bir iki yıl önce "Kemal Kılıçdaroğlu'yla bir öğle yemeği yedim. Yanından ayrılırken çok üzüntülü ayrıldım. Çok samimi söylüyorum size. Dedim Atatürk'ün partisinin başı buysa vah yazık bize. Gittik gürültüye" diyen ancak şimdi "Oyum Kılıçdaroğlu'na" videosunu çeken Celal Şengör'ün ilan ettiği tercihini düşünün...
Sizce Cumhuriyet'in sonunu getireceğini söylediği, haline acıdığı bir adayı destekleme tercihinde karar kılan Celal Hoca mı istediği olursa mutlu olur? Yoksa kendini iyi hissettirmeyen bir rutinini değiştirme cesareti gösteren Tunuslu mu tercih ettiği aday kazanırsa daha mutlu olur?
Ben de sandığa başkasını mutsuz etmek için değil kendimi mutlu hissetmek için gideceğim.
***
KARARI TÜRKİYE'DEKİ SESSİZ ÇOĞUNLUK VERECEK
New York Times "Avrupalı liderler, sessizce Erdoğan'ın yenilgisini destekliyor" diyor.
Biliyorsunuz, İngiliz analistler de 6+1'li masa kazanırsa da Avrupa başkentlerinden Washington'a kadar ortalığı şampanya tıpalarıyla inletip sessizliği bozacaklarını ilan etmişlerdi.
İyi ki iktidarı onlar değil Türkiye'nin sessiz çoğunluğu belirliyor.
***
ÇOK SAÇMA BİR SORU
Geçtiğimiz akşam Cumhurbaşkanı her televizyondan kalabalık bir gazeteci grubuyla röportaj yaptı.
Erdoğan'ın, "Seçimi kaybederseniz hükümeti bırakmayacağınız yönünde iddialar, kaygılar var. Kaybederseniz tavrınız ne olur" şeklinde soruya verdiği şu yanıt çok konuşuldu:
"Çok saçma bir soru."
Bence az söyledi. Dünya üzerinde seçimle iş başında kalma rekoru kıran bir siyaset gurusuna böyle ciddi bir iddiayı yöneltmek için elinizde somut deliller olmalı değil mi? Ne bileyim, bu yönde devlet aygıtında bir hazırlık olduğuna dair işaretleri falan ortaya koymanız beklenir.
"Erdoğan iktidarı verecek mi?" başlıkları yazılarını "içimde öyle bir his var" diyerek delillendiren boş beleşlerin dedikodularıyla ciddi bir siyasetçiye "sezar olacak diyorlar" falan derseniz de haliyle alacağınız en nazik cevap bu olur.
Bu akşam göreceğiz işte... Sandıktan her kim +1'le çıkarsa o. Burası muz cumhuriyeti mi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- 60 günde Trump’ın elini kolunu bağlayacaklar (20.11.2024)
- Parsel parsel... (18.11.2024)
- Bahçeli’nin Öcalan çıkışıyla balataları sıyırdılar (17.11.2024)
- Eyvah asgari ücret artıyor! (16.11.2024)
- Patronun çırakları (15.11.2024)
- Zulme karşı insanlık ittifakını genişletiyoruz (14.11.2024)
- Sanırsın Trump ABD’ye değil Türkiye’ye başkan seçildi (11.11.2024)
- CHP erken seçim diye diye erken kurultaya gidecek (10.11.2024)
- Yavaş’ı İmamoğlu medyası vuruyor (09.11.2024)
- Trump kazanınca kaybedenler (08.11.2024)