İngiltere merkezli bir rakı markası "O gün geldiğinde sen yapacaksın" mottosuyla bir reklam çekmiş. Filme bakarsak herkesin hayali şöyle bir kafayı çekmek, küfelik olmakmış.
Normaldir. Alkolden kaynaklanan sağlık problemleriyle magazin gündeminden düşmeyen oyuncu Nejat İşler'in seslendirdiği filmin amacı rakı satmak. Hedef gibi kitle de belli.
O günün hangi gün olduğu da herkesin malumu.
"Erdoğan'ın sandıkta yenilip 6+1'li masanın iktidara geldiği gün mü?" diye soramadıkları için "Tabii ki de Cumhuriyet Bayramı" diyerek yine Atam'ın arkasına saklanmışlar.
Daha önceki kritik seçim arifelerinde de bazı markaların bayram seyran ayağına benzer işler yaptığına şahit olmuştuk.
Evet, bu vasatlık Şark'ta tutar denilerek üzerimize boca edilen kurnazlık fazlasıyla sıkıcı olsa da sonuçta bir pazarlama tercihi. Ve her müteşebbis de siyasete girip milletvekili adayı olan Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş gibi ticaretinde samimi olmak zorunda değil.
Burada benim ilgimi çeken, muhalif seçmenin reklamda tepe tepe kullanılan, karikatürize edilen imajı seve isteye üzerine geçirivermesi, reklamı elden ele coşkuyla dolaştırması...
Memlekette muhalefet edilecek konu, gündeme getirilecek sorun, talep edilecek özgürlük kalmamış gibi İngiliz'in "Erdoğan gidince sokakları rakıyla yıkayacağız" arabeskine siyasetini meze yapması...
Öyle ya, önce rakı şişesinde alık balık gibi tasvir edilen muhalif seçmenin bu istismara karşı çıkması, "Yine mi kaybedenler kulübü romantizmi" demesi gerekmez miydi?
***
İNSANLIK İÇİN KÜÇÜK CHP İÇİN BÜYÜK BİR ADIM
Soğan üzerinden iktidara eleştirilerine devam eden Kemal Kılıçdaroğlu dün, "Makarnacı, kömürcü diye alay edilirdi fakirle fukarayla. Çok şükür onları aramızdan uzaklaştırmayı başardık" özeleştirisini araya sıkıştırıverdi.
Acaba kim bu "Çobanın oyuyla benimki bir mi" dedikleri için CHP'den uzaklaştırılanlar?
Neyse...
2023 dünyası için minnacık olsa da Cumhuriyet'in kurucu partisi için kuşkusuz büyük bir adım!
Kemal Bey, CHP'nin medya mahallesindeki "Ev hanımları cahil oldukları için, makarna ve kömür aldıkları için AKP'ye o veriyor" türünden yayınlara da bir el atmalı.
Şunun şurasında seçimlere ne kaldı?
Biraz sabretsinler...
Eğer kazanırlarsa, "15
Mayıs sonrası takiye yapmak zorunda kalmayacağız" diye vaatlerde bulunan Canan Kaftancıoğlu'nun da vurguladığı gibi, kaldıkları yerden gündelik faşizme devam edecekler.
***
MAŞALLAH DEDİĞİMİZ ÜÇ GÜNDE KOVULUYOR
Demokratların ipliğini pazara çıkartan, senato baskını gibi komploların görüntülerini yayınlayarak ABD müesses nizamının şimşeklerini üzerine çeken gazeteci Tucker Carlson, FOX'tan gönderildi.
Sebebi, Trump'ın kaybettiği seçimlerin çalındığı yönündeki yayınları nedeniyle oy kullanma sistemini üreten Dominion şirketine 787 milyon dolar tazminat ödemek zorunda olan kanalın baskılara dayanamaması.
İki hafta önce bu köşede Carlson'un yaptığı gazeteciliği takdir etmiş, ezber bozması, tabuları devirmesini alkışlamış, üzerindeki baskıları kınamıştım.
Olsun.
Bence daha da özgürleşecek.
2024 seçimleri öncesi medyanın susturulduğu, müesses nizamın demokrasinin kemerini sıktığı ABD'de ve dünyada onun gibi cesur yüreklere çok ihtiyaç var.