Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yüz binlerce konutun altyapısı ve üstyapısı ile inşası anlamına gelen bu süreci kısa sürede tamamlayacağımıza inanıyorum. Sizlerden bir yıl süre istiyorum. Bir yıl içinde bu inşaatların inşasını yapacağız, ihyasını da gerçekleştireceğiz" dedi.
Yük çok ağır. Ancak İzmir ve Van depremlerinde, sel felaketlerinde sözünü yerine getiren Erdoğan'ın bu dev sorun yumağını çözme ihtimali en güçlü isim olduğu ortada.
Dev inşaat hamlesinin 1 Mart'ta başlayacağını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da afet bölgesindeki master plan çalışmasının sürdüğünü ve şehrin sakinlerinin görüşlerinin de sürece dahil edildiğini söylüyor.
Yetkililer de mutlaka düşünmüşlerdir ama bu kritik süreçte bir kez daha altını çizmemizin zararı olmaz...
Kadim kentlerimizi, binlerce yıllık tarihi ve sosyolojik karakterlerine uygun olarak yeniden inşa edelim. Aslında birer açık hava müzesi olan Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay gibi şehirleri, kişiliksiz mimari modaya değil aslına uydurmaya çabalayalım.
Bahsettiğim turistik bir hassasiyet değil, bölgenin coğrafi koşullarının şekillendirdiği kültürüne uyum... Hatta sadeliği abartmak!
Yakınarak, sürekli yapılan işe yanlış diyerek, sosyal medyada ukalalık yaparak tatmin olan çokbilmişlerimiz hemen burun kıvırmasınlar...
İşi büyük oranda TOKİ'nin üstlenecek olması estetikten feragat edileceği anlamına gelmiyor.
Depremde çok iyi sınav veren konutlarıyla zaman içinde büyük deneyim kazandığını kanıtlayan TOKİ, estetiğin maliyetle ilgili bir mesele olmadığını ortaya koyacak bir projeyi hayata geçirebilecek güçte.
Ve kuşkusuz bugünlerde yaratıcı fikirleri olan ve elini taşın altına koymak isteyen mimarlarımızın, sanatçılarımızın, tarihçilerimizin önerilerine, yardım tekliflerine de kulak tıkamazlar.
Önerisi olan ya şimdi buyursun ya da sonsuza kadar boş yapmayı bıraksın.
***
SERMAYE SINIFTA KALDI
Dün Türkiye örnek bir yardım kampanyasının altına imza attı. Tüm televizyonlarda aynı anda yayımlayan kampanyayla 115 milyar TL civarında para toplandı.
Lafı dolandırmaya gerek yok. Halkımızın ve resmi kurumların büyük destek verdiği gecede birkaç istisna dışında holdinglerimiz, işadamlarımız, zengin ailelerimiz, TÜSİAD'ımız ölü taklidi yaptılar.
Öyle ya, sadece geçen yıl devletin vazgeçtiği vergi miktarının yüz milyarlarca olduğu düşünülürse 115 milyar lira sermayemiz için nedir ki?
Ama biten, geçip giden bir şey yok...
Yük orada, orta yerde duruyor.
Bir an önce kendilerini de sahneye bekliyoruz.
***
BİZİMLE DEĞİLLER
"Türkiye Tek Yürek" isimli kampanyada kimsenin elini tutan yoktu...
Günlerdir "Yardım toplayacağız, program yapacağız ama engelleniyoruz" diye ağlayan çığırtkan takımı da pekâlâ katılabilirdi.
Ama tüm enerjilerini ulusal yardım kampanyasını itibarsızlaştırmak için harcamayı tercih ettiler.
Eski parayla konuşan bir esnafın "50 bin TL'lik" bağışını "50 milyar" diye telaffuz etmesini bile kullandılar.
Bugünlerde, müsilaj gibi su yüzüne çıkan toplumsal tortunun alkışıyla başı dönen bu lüzumsuzlar, çiğ insanlar, bizimle olmadıklarını kolektif hafızamıza kazıdılar.