Yıpratırlar annem diye diye...
Seçimlere birkaç ay kalmasına rağmen hala bir adayın ismini açıklayamayan 6'lı masanın gerekçesi malum...
"Açıklarsak adayımız yıpranır, yıpratılır" diyorlar. Elbette bu durumun bilinçli bir tercihten kaynaklanmadığının herkes farkında. Zira altılı masanın kurulmasının tek amacı var o da Erdoğan'ı sandıkta yenebilecek bir aday bulup üzerinde anlaşmak.
Muhalefetin kızıl elması bu.
Bu uğurda "HDP'ye bile katlanan" masanın sonrasına dair vaatleri, parlamenter sisteme dönüş başlıkları falan oyalamalık çerezler. Sağdan sola her olasılığı yokladılar, yirmi yıldır 1 numara olan Erdoğan'ı zorlayacak birini bulamadılar. Umdukları gibi Okyanus ötesinden, Avrupa başkentlerin de de tüyo gelmedi. Top çeviriyorlar işte. Anlıyoruz, Ali Babacan'ın ciddi ciddi dediği gibi ortak yazı puntosu belirlemek gibi işlerle günü kurtarmaktan başka çareleri yok.
Ne var ki buldukları çözüm, fayda sağlamaması bir yana ters tepti. Devirmeye çalıştıkları Erdoğan yegane aday pozisyonunda karizmasına cila atarken onlar tartıştıkları ne kadar aday varsa hepsini birkaç tur ezip suyunu çıkardılar. Kılıçdaroğlu'nun, İmamoğlu'nun, Yavaş'ın ve hatta gündemde bile olmayan Akşener'in adaylığı açıklanmış olsaydı iktidar bugünkünden daha fazla ne söyleyebilirdi ki? Hiç olmazsa seçmenleri azıcık ciddiyet, iddia, coşku hissederdi. Üstelik sözünü ettiğimiz belirsizlik, plansızlık hali Millet İttifakı'nın içindeki liderlik heveslerini, rekabeti, küçük hesapları, hizipleri güçlendirdi. Görüyorsunuz muhalefet medyası bile kaça bölündü. Her olağan adayın gazetesi televizyonu var. Hep bir ağızdan "Yıpratırlar annem" ezgisini mırıldana mırıldana birbirlerini yıpratıyorlar...
Hakkını yemeyelim.
Bu projeden karlı çıkmayı başaran tek isim Kılıçdaroğlu oldu. Çalışmasa da, geri tepse de şu ana kadar Erdoğan karşısında muhalefetin konuşulan tek projesine o ön ayak oldu. Kim ne derse desin, tüm eleştirilere rağmen muhalfette en öne çıktı. Meral Akşener'in masadaki pazarlıkta elini yükseltip günden güne daha açık ve cesur restler çekmesinin nedeni de zaten bu gerçeğin hissedilir olması değil mi?
***
8 DOLAR ALAYIM DERKEN...
Twitter'ı satın alan Elon Musk'ın onaylı hesaplara verilen mavi tik uygulamasından 8 dolar ücret alacağını açıklamıştı.
Ancak uygulama ilk anda manipülasyona hizmet etme tehlikesini barındırdığını gösterdi... Geçtiğimiz gün dünya ünlü ecza ve ilaç firması olan 'Eli Lilly' nin ismiyle açılmış mavi tik'li bir hesap ortalığı salladı. Hesaptan atılan bir twitte firmanın inüsilini ücretsiz olarak dağıtacağı yazıyordu. Açıklama ilaç dünyasında ve sosyal medyada sansasyon yarattı. Daha sonra paylaşımı yapan hesabın Eli Lilly firmasına ait olmadığı ve Twitterdan ücret karşılığı mavi tık alan bir kişi olduğu açıklandı. Ne var ki iş işten geçmişti. Borsadaki hisseleri sert bir düşüş yaşayan şirket büyük zarar etmişti.
Kuşkusuz bu olayda sadece parasını verip mavi tık alarak Twitter'ın onayıyla trollük yapan manipülatör suçlanmayacak. Evet, Musk'ın mavi tik projesi Twitter'ı daha güvenli, eşit ve şeffaf hale getirmeyi hedefliyor.
Ama çok acele etti.
Çünkü Twitter'ı, alemeti farikası olan anonimlik özelliğine zarar vermeden bireyselleştireyim derken, platformlardaki içerikten doğan sorumluluk da üstüne kalabilir. Bu mecralar da zaten bugüne kadar kendilerini yerel ve uluslararası hukuktan böyle korudular. Tam da Biden Musk'ın yabancı bağlantılarını araştırmaktan falan bahsederken... En kolayı seçip, bedava bağımlı yapılan bir üründen ücret istemeye başlamak kolaycılığına tenezzül etmek pek dahice görünmüyor. Hele ki başarısının sırrı umut vermek olan ve paradan daha büyük hedefleri olduğu imajını güçlendiren bir mucit için...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- 60 günde Trump’ın elini kolunu bağlayacaklar (20.11.2024)
- Parsel parsel... (18.11.2024)
- Bahçeli’nin Öcalan çıkışıyla balataları sıyırdılar (17.11.2024)
- Eyvah asgari ücret artıyor! (16.11.2024)
- Patronun çırakları (15.11.2024)
- Zulme karşı insanlık ittifakını genişletiyoruz (14.11.2024)
- Sanırsın Trump ABD’ye değil Türkiye’ye başkan seçildi (11.11.2024)
- CHP erken seçim diye diye erken kurultaya gidecek (10.11.2024)
- Yavaş’ı İmamoğlu medyası vuruyor (09.11.2024)
- Trump kazanınca kaybedenler (08.11.2024)