Boğaziçi Film Festivali isimli bir etkinlikte ödül alan yönetmen Özcan Alper'in ödülünü, PKK'nın kimyasal yalanlarını yayan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya adaması konuşuluyor.
Şaşırtıcı bir durum yok.
Kültür endüstrisinin tüm kolları gibi sinemada da suyun başı tutulmuş.
PKK gibi Küreselci çetenin sevk ve idaresindeki kiralık örgütlere methiye düzmenin serbest, bu oyuna itiraz etmeninse "eril dil" denilerek kaba sabalığa, gericiliğe, "yandaşlığa" eşitlendiği bir cangıl.
Adana Film Festivali'nde yönetmen Semih Kaplanoğlu'nu sahneye çağırıp elini sıkmaya tenezzül etmeyen Meltem Cumbul'dan da hatırladığımız bu güler yüzlü faşizm bize özgü bir durum da değil.
Bütün tarz etkinlikler dünyanın her yerinde, politik doğruculuk kalıplarıyla cilalanmış küreselci söylemin şovlarına sahne oluyor.
Öyle ki Hollywood'da Amerikalıların lideri Trump'a cinsiyetçi, ayrımcı diye hakaret etmeyene ödül mödül yok.
Yönetmen Alper de bu sadece bu yoldan yürüyen, sürüye uyan bir isim.
"Asla savaş olsun demeyen hep barış olsun diyen bir kadın. Fincancı sadece barış dediği için linç kampanyasına maruz kaldı" şeklindeki konuşmasıyla gerçeği eğip büküyor. Üstelik en vasat, sığ kalıplarla.
Zira Fincancı'ya "barış" dediği için tepki gösterilmiyor. Hanımefendi, anayasal bir kurumun başında olmasına karşın, terör örgütünün "TSK'nın kimyasal silah kullandığı" şeklindeki delilsiz iddiasını yaydığı için eleştiriliyor.
Ne var ki sektörden bir isim, oyuncu Burak Haktanır, sağ olsun bu ucuz, b sınıfı ajitasyon ayinine bir yabancılaştırma efekti olarak dalıverdi.
"TSK kendini savunamıyor mu zıpçıktı" sözleriyle Burak Haktanır'ı hakaret ederek susturan sunucu Korhan Abay'ın durumu da ayrıca içler acısıydı.
Salonu dolduran sinemaseverlerin klişe tekrarla hiptonize olmuş gerçeklik algısına cesurca şok tedavisi yaptı. "Övdüğünüz o kadın TSK'ya iftira attı" diyerek haykırdı.
Artık o mahallede işinin zor olduğu kesin... Konforlu diye kolayı seçene, mahallede kalmak için uygun adım yürüyüşe geçene sanatçı denilemeyeceği de...
***
TWİTTER'DAN FETÖ'CÜLERİ DE TEMİZLE ELON!
Twitter'ı alan Elon Musk manipülasyon aygıtına dönen Twitter'ı temizlemek için pek çok kişiyi işten çıkartacağını söylemişti.
Dediğini yapıyor. Son olarak Küresel Isınma İnkarcıları ile Mücadele biriminin başını işten atmış.
Vay be birime bak çay demle.
Gerçi pandemi zamanı eleştirel yazılarıma nasıl ağır bir sansür uyguladıklarını biliyorum. Ama kim bilir daha ne manipülasyon, sansür birimleri vardır diye düşünmeden de edemiyorum.
Twitter'da daha fazla özgürlük vadeden Musk bir CIA aparatı olan FETÖ'nün Twitter örgütlenmesine de neşter atmalı.
Duyuyor musun sesimizi reis?