Nasıl da şık şık demokrasiyi tehdit ediyor
Savcımız Mehmet Selim Kiraz'ı rehin alıp öldüren katilleri aklamak için Cumhuriyet'te teröristlerin ağzından attığı "Mecbur bırakıldığımız bir eylem" manşetinden tanıyoruz kendisini.
Firari FETÖ'cü Can Dündar'ın bir trol gazetesi haline getirdiği Cumhuriyet'teki bu performansı daha sonra ona HDP'nin kapılarını açacaktı.
Şimdilerde Türkiye İşçi Partisi isimli bir yapıyı temsilen Meclis'te bulunuyormuş.
Evet, Ahmet Şık'tan bahsediyorum. Geçen gün Boğaziçi eylemlerine benzin döktüğü konuşmasında aynen şöyle diyordu:
"Kimse seçimle gidiyorlar sayıklamasının peşinden gitmesin artık. Mafyayla hukukla, bunların hukuku ile mücadele edilmez!"
Hiçbir değişiklik yok değil mi?
Nasıl dün bir savcının katillerinin sırtını sıvazlarken derelerden dolaşıyorsa, şimdi demokrasiyi tehdit ederken de kıvrıla kıvrıla ilerliyor. Aklınca hiçbir hukuk devletinin kayıtsız kalamayacağı bu tehdidi, kitabına uyduruyor.
Yerinde bir kaygı.
Zira seçimle geleni hötzötle götürmeye niyetleneni, halk değil biz karar veririz diyeni, sokak kabadayılığına meyledeni hiçbir demokrasi hazmedemez.
Bu arada Şık'ın TİP milletvekili olduğunu söyleyince aklınıza Mehmet Ali Aybar, Sadun Aren, Behice Boran gibi entelektüellerin milletvekili olduğu ve Meclis'e ilk giren sosyalist parti sıfatını taşıyan efsane gelmesin.
Beyaz Saray'dan Boğaziçi eylemcilerine destek gelince heyecanlanarak sahneye fırlayıp sokakta vandallık çağrısı yapan bu "Tip" bambaşka bir "şey". Bir diğer vekili de Barış Atay diyeyim siz anlayın işte.
***
TWİTTER KADAR BİZİ DÜŞÜNEN VAR MIDIR?
Birkaç parlak Amerikalı gencin mütevazı evlerinin garajında icat ettikleri söylenen Twitter'ın gerçek yüzü, pandemi ve ABD seçim sürecinde deşifre oldu.
Adamlar, sanki hakem merciiymiş gibi, DSÖ'nün onay vermediği bilimsel tezlerin paylaşımını engellediler.
74 milyon oy alan ABD Başkanı'nın hukuksal olarak sorun taşımayan seçim tweet'lerini bile sildiler. Başkanın hesabını kapattılar. Adaylardan Joe Biden'ın aleyhindeki haberleri de uçurdular.
İddialardan bahsetmiyorum... Bizzat sahipleri, mahkeme önünde bu suçları itiraf etmek zorunda kaldılar.
Trump'ın söylediği gibi, Washington'u çevreleyen ilaç, finans ve yazılım şirketlerinin yani dünyayı yönetenlerin bu gözde silahı şimdi de Türkiye'ye ateş ediyor.
Şakirtlerin, PKK'lıların provokasyonlarına yol verip, yerli, yurtseverler hesapları kapatıyor, paylaşımlarını sınırlandırıp örtüyorlar. Geçenlerde
Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin hesaplarını sınırlandırdılar.
Neden olacak canım? Bizleri, demokrasimizi, haklarımızı, düzenimizi, dirliğimizi korumak içinmiş.
"İçeriklerden sorumlu değilim" diyerek hukuki sorumluluktan paçasını sıyıran ancak yerine gelince kırmızı çizgiler ilan edip takır takır sansür yapan bu şımarıklara Türkiye'nin de kırmızı çizgileri olduğu net şekilde hatırlatılmalı. Egemenlik haklarımız belletilmeli.
Zira belli ki Türkiye'yi, Arap Baharı'nda ya da Soros'un turuncu devrimlerinde hallaç pamuğu gibi atıp ABD'ye bağladıkları coğrafyalarla karıştırıyorlar.
***
DOLAR DÜŞÜYOR, HADİ BİR ZAHMET...
Dolar 1 TL'yi bırakın üç beş kuruş bile artınca "Maliyetler arttı" diyerek etiketlere yüklenenler, kurun hızla düşüşe geçtiği şu günlerde ıslık çalarak havaya bakıyorlar.
Hayır, devlet müdahalesiyle olmaz. Ya da bir yere kadar olur.
Serbest piyasa tüketiciyi korumak için bile olsa bu tarz müdahalelerin bedelini başka yerde ödetir. Olan yine korunmak için yola çıkılan tüketiciye olur.
Bu iş yine piyasanın doğal aktörlerine kalıyor.
Vatandaşlar bir kampanya başlatabilirler. Fiyatlarda fahiş artışlara giden firmalar, tüketici derneklerinin yöneteceği bir platformun süzgecinden geçtikten sonra ilan edilebilir. Hakkıyla kazanan, piyasayı manipüle etmeyen üreticiler de bu kampanyaya katılıp bedavaya reklamlarını yapabilirler.
Şu attığımız her topu kalemizde gördüğümüz mecra ne güne duruyor? Twitter'ı, Facebook'u, Instagram'ı bir kez de hepimizin faydasına olan bir iş için kullanalım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- 60 günde Trump’ın elini kolunu bağlayacaklar (20.11.2024)
- Parsel parsel... (18.11.2024)
- Bahçeli’nin Öcalan çıkışıyla balataları sıyırdılar (17.11.2024)
- Eyvah asgari ücret artıyor! (16.11.2024)
- Patronun çırakları (15.11.2024)
- Zulme karşı insanlık ittifakını genişletiyoruz (14.11.2024)
- Sanırsın Trump ABD’ye değil Türkiye’ye başkan seçildi (11.11.2024)
- CHP erken seçim diye diye erken kurultaya gidecek (10.11.2024)
- Yavaş’ı İmamoğlu medyası vuruyor (09.11.2024)
- Trump kazanınca kaybedenler (08.11.2024)