Aydınlık'ta yazar olduğunu öğrendiğimiz Ufuk Söylemez Sabah'a, aHaber'e ve Hürriyet'e seslenmiş.
Beyefendi, Fenerbahçe'nin Kadıköy'de Galatasaray'a 3-1 yenilmesi üzerine başlayan tartışmayı şaşkınlıklı izliyormuş. Çünkü adı geçen yayınlarda, Berat Albayrak yerine Ali Koç'u istifaya çağıran yorumlar yapılıyormuş! Sıkıysa Bakanı istifaya çağırsalarmış!
Ne kadar ilginç değil mi?
Bir futbol takımında işler kötüye gidiyor... Son maçta da, 20 yıldır evinde hep ezdiği ezeli rakibine yeniliyor... Ve gazeteciler, spor yorumcuları Hazine Bakanı yerine tutup Kulüp başkanını eleştiriyorlar! Olacak iş mi hakikaten sevgili okurlar!
Bu arada ben Ali Koç'a dair en son eleştiri yapılacak konunun, Pazar günü Kadıköy tribünlerinde yaşananlar olduğunu düşünüyorum.
Gördüğüm tek şey, takımı fena yenildiği için çok üzgün olan bir kulüp başkanının bir an önce ortamı terk etme telaşı. Taraftara saldırı falan da yok. Koç "Kimseden korkum yok" demek için taraftarların arasına dalıyor...
Ali Bey o anlarda kendisini yuhalayanların bir önceki maçta da "Hazine Bakanı istifa" diye bağırttırılan taraftarlar olduğunu düşünüp ders almış mıdır bilmiyorum ama, insani bir durumla karşı karşıya olduğumuz ortada.
Ve gördüğünüz gibi bu satırları hedef tahtasına oturttuğunuz grubun gazetesinde yazıyorum Ufuk Bey.
Çünkü ben gazeteciyim.
Sizi ise 28 Şubat döneminin ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak tanıyoruz.
İşinizi ne kadar iyi yaptığınızı da "Banka yönetmenizi bile yasaklayan" yargı kararlarından...
Ki bugün yıldönümü olan 28 Şubat, bu halkın cebinin, bankalarının boşaltılması için gerçekleşmiş bir operasyondu. Yaşanan insan hakları ihlalleri de bir kesimi uyutmak için soygunun kılıfı oldu.
23 yıl sonra hiçbir şey olmamış gibi, Koç Holding'in hissedarlarından girip, Hazine Bakanı'ndan çıkıp yeşil sahalarda top çevirdikten sonra Sabah'a ve meslektaşlarımıza bulaşacağınıza, yönetici koltuğunda olduğunuz o soygun günlerini anlatın.
Bize değil, gençlere...
Zira aralarında sizi gazeteci sananlar mutlaka vardır.
***
HÜRRİYET'İN AĞIR TOPU
28 Şubat darbesinin basın ayağında önemli rol oynayan dönemin Hürriyet'inin patronu Aydın Doğan bile (kim derdi ki) medyadan çekildi.
Bir tek Ertuğrul Özkök yerli yerinde. 28 Şubat'taki gibi yayın yönetmeni değil. Koltuğunu Ahmet Hakan kaptı. Ama hala gazetenin ağır topu o. Evet, 28 Şubat'ın tek kazananı olan Ertuğrul Beyi gerçekten tebrik etmek lazım.
***
TBMM BAŞKANI ŞENTOP'TAN ÖZEL BİR TALEBİM VAR
TBMM resmi Youtube sayfasında 100 yıl dolayısıyla bazı kişilerin mesajları yayınlanıyor.
Onlardan biri de Fatih Altaylı.
Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Cumhuriyet'in kuruluşunun, milli egemenliğin ve demokrasinin sembolü olan bu gazi kurumu anlatması için ondan daha iyisini bulamazdı!
Ama bir eksiklik hissediliyor.
Meclis Başkanımız, Altaylı'dan 28 Şubat cadı avında, seçtikleri devrilen milli iradenin bir kısmına yönelik hakaretleri için de bir video istemeli.
Mesela, hani şu Fatih Bey'in "Kendime yeni bir iş buldum" dediği... Türbanlıları, sakallıları, cübbelileri kolundan tutup karakola götüreceğini, araçlarının plakalarını alıp ihbar edeceğini ilan ettiği (03.03. 1997) o ibretlik yazısı var ya...
Gençler görsün, bu meclisin ve demokrasimizin ne badireler atlattığını.
Tebrikler Mustafa Bey.