Radyo Televizyon Üst Kurulu dizi ve TV programlarındaki 'bip'lemelere el atacağının sinyalini vermiş.
"Bu işin masum olmaktan çıktığını" söyleyen RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya'nın gerekçeleri ise şunlar:
"Son zamanlarda bu 'bip'lemenin tadı tuzu kaçtı.
Dizi izlerken, seyir halinde araçla giderken emniyet kemerini takmamış gibi sürekli bip'lemeler olmaya başladı. Üstelik bu araçtaki bip sesi belirli aralıklarda olur. Dizilerde öyle ki bazen galiz küfürler de oluyor.
Kulağa hoş gelmeyen, tırmalayıcı bip'lemeler olmaya başladı. Aslamakul ve masum bir şey değil.
Bu diziler yeni yapılıyor. Yaparken bunu koymayın."
Özetle "televizyondaverilemeyecek şeylerisöylemeyin" diyor RTÜK "Böylece bip'lemek zorunda kalmazsınız..."
Allah'ın belası bir zorbayı, katili, sapığı İstanbul Türkçesiyle konuşan bir süt çocuğu olarak canlandırmak ne kadar gerçekçi olur bilmiyorum ama eyvallah!
Ancak bir televizyoncu olarak bip'lerin rahatsız edecek seviyeye gelmesinin nedeni küfrün artmasındanziyade, ceza korkusununartması gibi geliyor bana.
Öyle ya, mesela Görevimiz Tehlike 2 filminde geçen "penisilin iğnesi" ifadesinin ilk kısmının bip'lenmesinin başka bir izahı olabilir mi?
***
Üstelik "ekranı bozan" hatta katleden kirlilik, bip paranoyasıyla sınırlı değil...
Bir de blurlama, mozaiklemeya da TDK Türkçesiyle konuşursak,bulanıklaştırma belası var.
Bir sokak röportajı yapıyorsunuz diyelim. O sıra yoldan geçip kameranınkadrajına giren bir vatandaşınelinde sigara mı var? Yandınız.
Eğer montajcının gözünden kaçmışsa ve sigara mozaiklenmemişse cezayı yiyorsunuz.
Hadi bu konuda hassaslaştınız, vatandaşın sigarası gözünüzden kaçmıyor diyelim.
Peki ya sokaktaki tabelalar, montların, tişörtlerin üzerindeki markalar, geçen arabaların logoları ne yapacaksınız?
Hele bir markette çekim yapıyorsanız işiniz hepten zor. Tek birmarka görünmeyecek!
Korku dağları öylesine sarmış ki, dizide yere damlamış bir damla, evet bir damla kanın bile mozaiklendiğini gördü bu gözler...
O damlanın blurlanmamış olsazaten görülmeyeceğine mi yanarsınız...
Yoksa bulanıklaştırılan odamlanın zaten gerçekte kandeğil ketçap olmasına mı?
Delirdik mi dersiniz?
***
Sorun güncelle de sınırlı değil. Zira tarihi eser değeri taşıyangörüntüler ve klasikler bile televizyonlartarafından ceza kaygısıylamozaik mozaik katlediliyor. Atatürk'ün elindeki sigara da nasibini alıyor bu işten, Bond'un kraliçeye kaldırdığı kadeh de...
Tamam, anlıyoruz, gençleri kötü alışkanlıklardan korumak lazım...
Gizli reklama karşı tedbir de şart...
Ama bunun yolu ekranları biplerle,mozaiklerle karartmaktan,izlenemez hale getirmekten geçmiyor.
Hatta bu uygulamalar göze dahaçok sokuyor gizlenmek isteneni.
Ve inanın daha çok özendiriyor.
Biraz rahatlamakta yarar var.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.