Yapıldığında "1000yıl sürecek"denilen 28 Şubatdarbesinin üzerinden 20yıl geçti.
Dün o döneme ilişkin yürütülen davada savcı, 60kişi hakkındaağırlaştırılmışmüebbet istedi.
Aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı İsmailHakkı Karadayı ve general ÇevikBir de var.
İddianame daha önce kabul edildiği için sanıklar zaman aşımıyla yırtamayacak.
Mahkeme sonunda ne ceza alırlar, bilemiyoruz.
Önemi yok, zaten derdimizde üzüm yemek.
Sonuç ne olursa olsun sivil bir yönetim döneminde görülen davanın bu aşamaya gelmesi bile, Türkiye'nin "erken kalkanındarbe yaptığı" bir ülke olmaktan uzaklaştığının göstergesi.
Fakat yetmez!
***
Zira dönemin mağdurlarından olmasına karşın koalisyon ortağı Necmettin Erbakan kadar adı anılmayan eski başbakanlarımızdan Tansu Çiller'in söyledikleri önemli.
28 Şubat'la ilgili ifadesine kulak verelim: "Daha önce '28 Şubat darbedir' dedim. Bugün ikinci kez huzurunuzdayım.
Aynı şeyi ifade ediyorum.
Belki alışılmış bir darbe değildir. Bir post modern darbedir. Bu darbe içindeçeşitli unsurların,silahlıve silahsızkuvvetlerinbulunduğubir koalisyonunicraatıdır!"
***
İyi de kim bu "silahsızkuvvetler?" Kim olacak mesela medyanınönde gidenleri!
Eskiden bahsetmiyorum.
Çünkü o günlerde Genelkurmay'a gidip 'hazır ol'da dinledikleritehdit brifinglerini zerreutanmadan gazetelerine manşet atanlar...
"Bırak git", "Askerkararlı" diye yazılar yazıp,haberler yapan muhtıraulakları...
Namuslu işadamlarının, gazetecilerin, gençlerin, askerlerin... hayatını kaydıran tetikçiler...
Hırsızlar...
32 kısım tekmili birden hâlâ işlerinin başında.
İsim vermeyeceğim, sizler çok çok iyi tanıyorsunuz kendilerini. Bu darbe altlıklılarınınkimi medya patronluğuna,yayın yönetmenliğine,kimi ise köşeyazarlığına, televizyonculuğadevam ediyor...
Bazıları o günlerdeki rezilliğini unutturmak için ölü taklidi yapıyor...
Daha cesur ve arsız olanları ise "sınıfta namaz kıldılar" manşetleriyle "işine" devam ediyor.
Yani yok birbirlerinden ve eskiden farkları...
***
Peki, tek birini atlamadan darbelere destek veren bu yapıdan hesap sorulmayacak mı? Ülke o denli zenginleşmediğihalde, 28Şubat'ta 10 milyon dolarolan sermayesini bir anda10 milyar dolara katlayanlara...
En fazla orta halli bir yaşam sürmemizi sağlayabilecek aldısı verdisi belli medyadan, izahı imkânsızservetler elde edenlere "nereden buldun" diye sorulmayacak mı?
Sanırım bu kapsamlı ahlaki ve hukuki yüzleşmenin yolu 28 Şubat'ın"başörtüsü zulmünden"ibaret "duygusal" birsüreç olmadığını anlatmaktan geçiyor.
Zira içi boşaltıldıktan sonra batırılan bankalar, yurtdışına akıtılan paralar, haksız elde edilen kazançlar bize aitti... Solcuya da, sağcıya da, dindara da, sekülere de, Türk'e de Kürt'e de...
Haa, çalınan milyarlarca dolar için "lafı olmaz,siyasi husumetime fedaolsun" diyecek kadar tuzunuz kuruysa eyvallah.
Ama biliyorum ki, siyasi kimlikleri farklı olsa da yıllardırdüzenli darbelerlecebi boşaltılan bu halkay sonunu öyle kolaygetiremiyor.
O halde?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.