Kemal Bey’in dramı

Türk siyaset tarihinde kara bulutlardan hiç kurtulamayan, bir türlü güneş yüzü görmeyen, beceriksiz ve talihsiz politikacılar vardır. Kemal Kılıçdaroğlu galiba bunların başında geliyor.
"Karabulut" soyadını mahkeme kararıyla değiştirse bile o bulutlar onu takip etmeyi hiç bırakmadı. SSK'nın en kötü genel müdürü olarak tarihe geçti. Kaderi ilk kez merhum Deniz Baykal'a kurulan kaset kumpası ile değişti. Ancak bürokrasideki başarısızlığını siyasete taşıması uzun sürmedi. Tam 10 seçim kaybetti. Kaybetmek umrunda olmadı aslında. Onun asıl amacı Atatürkçü ve ulusalcı bir çizgideki CHP'yi dönüştürmekti. İnsanları tasfiye etmek ve koltuğunu korumakta çok başarılıydı. Bunu son olarak 6'lı masadaki herkesi susturarak adaylığını açıklamasıyla gösterdi.
HİÇ KONUŞMADAN OY KAYBEDEN ANA MUHALEFET LİDERİ
14 Mayıs seçimlerinde 7'li koalisyon masasının Cumhurbaşkanı adayı olmayı başaran Kemal Kılıçdaroğlu'nun en büyük zaafı sürekli pot kırmasıydı. Nedeni de bilgisizlik ve beceriksizlikti. En kötüsü de bunun farkında olmamasıydı. Bu nedenle seçim çalışması yaptıkları ajans ve danışmanları sanırım Kılıçdaroğlu'ndan az konuşmasını ve kısa videolar çekip sosyal medyadan yayınlayarak günü kurtarmasını istedi. Celal Şengör'ün söylediği gibi CHP'nin başına gelmiş en bilgisiz ve donanımsız genel başkandı. Celal hoca "Kılıçdaroğlu ile yemek yedim, utandım. Vay halimize" diyordu. Az konuşarak 14 Mayıs'a kadar durumu idare edecekti. Ama bazen paylaşılan bir fotoğraf saatlerce konuşmaya bedel olabiliyor. Cumartesi günü sosyal medyaya düşen seccadeye basma fotoğrafı gibi. Gündemi değiştirmek için Twitter'dan depremzedelere bedava 1 milyon konu vereceğini ilan etmiş. Kimse inanmadığı gibi seccade gündemini değiştirmeyi de başaramamış.
KONU SECCADE DEĞİL, BECERİKSİZLİK VE SAMİMİYETSİZLİK
Konu seccade değildi aslında. Bazı CHP'liler "Ne var seccadeye bastıysa, yıkanır geçer" diyor. Öyle değil. Sürekli muhafazakar camiaya göz kırpan, Peygamber soyundan geldiği, Kuran'ı ezbere bildiği iddia edilen bir liderin halkın hassasiyetlerinden bu kadar uzak olmasıydı. Kılıçdaroğlu seccadenin kutsal kabul edildiğini bilse herhalde sokakta giydiği ayakkabı ile üzerine basmazdı. O görüntü aslında kutsala saygısızlıktan çok beceriksizlik ve samimiyetsizliğin fotoğrafıydı. Kılıçdaroğlu sonuç olarak hiç konuşmadan, sadece bir fotoğrafla oy kaybeden bir Cumhurbaşkanı adayı olarak siyaset tarihine geçti.
Şimdi önümüzde 41 günlük bir seçim süreci var. Bakalım Kemal Bey'den daha ne neler duyacağız, neler göreceğiz…