Ortak liste kararı tesadüf mü, PKK’nın talimatı mı?
07.04.2023, Cuma
Dünkü Sabah Gazetesi'nde ilginç bir haber vardı. PKK elebaşlarından Mustafa Karasu, muhalefetin ortak listeyle seçime girmesi gerektiğini sert bir dille ilan etmiş. Karasu'nun açıklamaları şu sözlerle son buluyor: "Bu seçimde en verimlisonucu almaları gerekiyor. Yani ortakliste daha fazla kazandırır."
Bu haberi okuyunca merakla 7'li koalisyon masasının ortak liste konusunda ne karar vereceğini takip etmeye başladım. Bakalım PKK elebaşı Mustafa Karasu'nun sert talimatına mı uyacaklardı yoksa her parti seçime bağımsız mı girecekti?
KÜÇÜK PARTİLERDEBÜYÜK HUZURSUZLUK
Dün öğle saatlerine ajanslara merakımı giderecek bir haber düştü. Saadet, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti, 14 Mayıs seçimlerine CHP listesinden gireceklerini açıkladı. Şimdi kafamı kurcalayan bir başka soru var: 7'li Masa bu ortak liste kararını PKK'nın dayatmasıyla mı aldı yoksa tamamen tesadüf mü? Bu soru çok anlamlı mı bilmiyorum. Çünkü Erdoğan nefreti ile gözleri körelmiş bu 7'li koalisyon masasının terör, PKK ve milli güvenlikle ilgili hiçbir hassasiyetinin kalmadığını düşünüyorum. Gelelim ortak liste kararına... Bu ne anlama geliyor? Partiler seçimlere kendi logolarıyla katılmayacak. Milletvekillerini CHP listelerinden aday gösterecek ve seçim çalışmalarında CHP'ye oy isteyecek?
Bütün seçim çalışmasını Erdoğan nefreti üzerine kuran bu 4 parti, toplumdan bir karşılık bulamadı. Ortak liste kararı aslında bunun bir itirafı. Oy oranlarıyla ilgili uçuk rakamlar açıklayan 7'li koalisyon masasının 4 küçük ortağının oy oranını kimse bilmeyecek. Seçim sonuçlarına göre ancak bir tahmin yürütebileceğiz. Bakalım CHP oylarını ne kadar artırabilecekler?
Öncelikle şunun altını çizeyim: Bu 4 partinin ortak listenin içinde ya da dışında kalmasının bir anlamı artık yok. Çünkü bu partiler o kadar yıprandılar, o kadar inandırıcılık sorunu yaşıyorlar ki dördünün oyu yüzde 1 bile etmiyor. Bir de küçük detay vereyim. Ortak liste kararı Saadet, Gelecek ve DEVA partilerinde büyük huzursuzluk yaratmış. Büyük vaatlerle seçim çalışması başlatan bu partilerin, "Biznasıl bu duruma düştük" diye kara kara düşündükleri siyasi kulislerde konuşuluyor.
Nitekim Gelecek Partisi'nin Kurucular Kurulu Üyesi Musa Arat, zehir zemberek bir açıklama yaparak partisinden istifa etti ve 14 Mayıs seçimlerinde AK Parti'yi destekleyeceğini açıkladı. "Bu vebale ortak olmakistemiyorum" diyen Musa Arat'ın açıklamasını okumanızı tavsiye ederim.
İKİ BÜYÜK SORUNYAŞAYACAKLAR
Ortak liste açıklamasıyla birlikte 7'li koalisyon masasında tartışma bitiyor mu? Bence yeni başlıyor. Şimdi CHP listelerinde CHP tabanının hiç tanımadığı, Türkiye'de adını kimsenin duymadığı birtakım isimler liste başı olacak. Bu yöntemin iki büyük sorun yaratacağını düşünüyorum. Türkiye'nin çeşitli illerinde yıllardır listeye girebilmek için çalışan CHP'li isimler ve taraftarları, listede kendi isimlerini göremeyince bir küskünler ordusu oluşturabilir. Bir CHP'li, misyon olarak kendisine taban tabana zıt biri için seçim çalışması yapar mı? Hiç sanmıyorum. Bu birinci risk.
İkinci risk ise biraz daha karmaşık. 4 küçük partiye kaç kontenjan verildiğini bilmiyoruz. Kılıçdaroğlu listeleri hazırlarken bu kontenjanlara uyacak mı? CHP uysa bile aday gösterildikleri illeri ve sıralamadaki yerlerini beğenecekler mi? Ayrıca muhafazakâr kökenli bu partilerin yüzde 1 de olsa tabanı var. Onlar hangi motivasyonla ellerine CHP bayrağı alarak seçim çalışması yapacak.
CHP çatısı altındaki bir ortak liste kararının 4 küçük partiye destek vermeyi düşünen muhafazakâr seçmen üzerinde olumsuz etki yapacağını düşünüyorum. İdeolojik bagajı nedeniyle CHP logosuna asla eli gitmeyecek milyonlarca seçmen var bu ülkede.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.