Organize kötülük işbaşında
Şimdi biz yüzyılın en büyük deprem felaketiyle karşı karşıyayız. 10 bine yakın binanın yıkıldığı belirtiliyor. 130 atom bombası gücündeki bir afetten bahsediyoruz. İlçeleriyle birlikte tam 10 şehri yıktı geçti. 13.5 milyon kişi bu felaketten etkilendi. Etki alanı Sırbistan ve Portekiz gibi birçok Avrupa ülkesinden daha büyük.
Şehirleri, ilçeleri, köyleri birleştiren yollar yıkılmış; dondurucu soğuk, kar ve tipi etkisini artırmış. İşte böyle bir ortamda devlet tüm imkânlarıyla sabah 06.00'da deprem bölgesine müdahale ediyor. Bakanlar deprem bölgesine dağılıyor. Uzmanlar, "Bütün dünyadaki arama kurtarma ekipleri bir araya gelse bu depremde etkisiz kalırdı" diyor.
SOSYAL MEDYADAKİ KİRLİLİK
Biliyorum bunların hiçbiri göçük altında kalanları geri getirmeyecek. Onların yakınlarının da acısını dindirmeyecek. Ölenlere Allah'tan rahmet, geride kalanlara başsağlığı diliyorum. Acılarını yürekten paylaşıyorum. O acılı insanlar ne derlerse susmak ve yaralarını sarmaya çalışmaktan başka elimizden bir şey gelmez.
Ama bir de sosyal medya üzerinden yalan haber yapan ve bunları yaygınlaştıran kötü niyetli bir kitle var. Bu "organize kötülük" hep acı günlerimizde ortaya çıkıyor. İçlerindeki nefret öyle büyük ki gözleri hiçbir şeyi görmüyor. Tek amaçları, deprem bölgesinde 4 gündür yaşamını tehlikeye atarak bir insanı daha kurtarmak için zamana karşı yarışan binlerce insanı itibarsızlaştırmak ve moralleri bozmak. Yalan haberleri üretmekte ve yaygınlaştırmakta çok başarılılar. Yalanlarının ortaya çıkmasından hiç rahatsızlık duymuyorlar. Hemen yenisini üretiyorlar. Bu yalana da sorgusuz sualsiz inanan ve yayacak olan bir kitlenin olduğunu biliyorlar.
UMUDUNUZU KAYBETMEYİN
Bunları görmemeye ve okumamaya çalışıyoruz. Bizim gözümüz kulağımız deprem bölgesinden gelecek müjdeli haberlerde. Hayatım boyunca çok büyük felaketler gördüm bu topraklarda. Hepsinden güçlenerek çıktık. Elbette bugünler de geçecek. Yaralar sarılacak, yeni hayatlar kurulacak.
Göçük altında kalan bir kardeşimiz duvara "Umudunu kaybetme" yazmış. Çok şükür kurtardılar. Siz de umudunuzu kaybetmeyin.
MİLLET, ERDOĞAN'A GÜVENİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün deprem bölgesinde kameraların karşısına geçti ve "1 yılda deprem bölgesini yeniden inşa edeceğiz" dedi. Erdoğan'ı seven ya da sevmeyen tek bir kişi "Hayır yapamazsın" demedi, diyemedi. Nedeni çok açık. Elazığ, Bingöl, Van ve İzmir depremlerinde, Kastamonu ve Giresun sel felaketlerinde sözünü tuttu. Şehirleri bir yılda yapıp teslim etti. Bugün de yapmaması için hiçbir sebep yok. Yeminli Erdoğan karşıtları bile onun sözünü tutacağını biliyor.
Ancak FETÖ, PKK ve bazı CHP medyasının koro halinde, "Erdoğan tökezledi artık ayağa kalkamaz" demeye başladığını görüyorum. Deprem umurlarında bile değil. "Erdoğan gitsin, isterse ülke yıkılsın" istiyorlar. Ama Erdoğan'ın siyasi hayatının hiçbir döneminde rahatlık yüzü görmediğini, hep zorlukları aşarak bugünlere geldiğini unutuyorlar. Dahası Erdoğan'ın bu zorluklardan motive olduğunu, gücünü de buradan aldığını bilmiyorlar.
Önce yaraları saralım, ömrümüz yettikçe konuşacağımız çok şey olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Atatürkçüleri tasfiye etti, FETÖ’cüleri aday yaptı’ (15.04.2023)
- FETÖ ve PKK’nın adayı belli, sizin adayınız kim? (14.04.2023)
- CHP’den ‘PKK ile müzakere’ sözü (13.04.2023)
- Erdoğan arayı gittikçe açıyor (12.04.2023)
- Atatürk’ün kurduğu partide Atatürkçü aday yok (11.04.2023)
- Hesap uzmanı Kemal Bey’in tutmayan liste hesabı (10.04.2023)
- Seçim, yerliler ile küreselciler arasında geçecek (09.04.2023)
- Kemal Bey gerçeklikten kopuyor mu? (08.04.2023)
- Ortak liste kararı tesadüf mü, PKK’nın talimatı mı? (07.04.2023)
- Akşener mermileri PKK’nın yoldaşlarına fırlatmalıydı (06.04.2023)