2021 yılının Temmuz ayında ABD'nin Florida eyaletinin Miami şehrinde 13 katlı bir bina yıkılmıştı. 24 kişinin yaşamını yitirdiği bu yıkımda 121 kişi de enkaz altında kalmıştı. Birçoğunun cenazesine ulaşılamadı. Bu enkaz 15 gün boyunca kaldırılamadı. ABD basını günlerce arama kurtarma çalışmasını haber yaptı. Yetkililer binanın üzerinde görüntü almak isteyen drone'lara bile izin vermedi. Sonra ne mi oldu? Arama kurtarma ekibi, çökme tehlikesi olduğu için çalışmalarını yarıda bıraktı.
Şimdi biz yüzyılın en büyük deprem felaketiyle karşı karşıyayız. 10 bine yakın binanın yıkıldığı belirtiliyor. 130 atombombası gücündeki bir afetten bahsediyoruz. İlçeleriyle birlikte tam 10 şehri yıktı geçti. 13.5 milyon kişi bu felaketten etkilendi. Etki alanı Sırbistan ve Portekiz gibi birçok Avrupa ülkesinden daha büyük.
Şehirleri, ilçeleri, köyleri birleştiren yollar yıkılmış; dondurucu soğuk, kar ve tipi etkisini artırmış. İşte böyle bir ortamda devlet tüm imkânlarıyla sabah 06.00'da deprem bölgesine müdahale ediyor. Bakanlar deprem bölgesine dağılıyor. Uzmanlar, "Bütün dünyadakiarama kurtarma ekipleri bir arayagelse bu depremde etkisiz kalırdı" diyor.
SOSYAL MEDYADAKİ KİRLİLİK
Biliyorum bunların hiçbiri göçük altında kalanları geri getirmeyecek. Onların yakınlarının da acısını dindirmeyecek. Ölenlere Allah'tan rahmet, geride kalanlara başsağlığı diliyorum. Acılarını yürekten paylaşıyorum. O acılı insanlar ne derlerse susmak ve yaralarını sarmaya çalışmaktan başka elimizden bir şey gelmez.
Ama bir de sosyal medya üzerindenyalan haber yapan ve bunlarıyaygınlaştıran kötü niyetli bir kitlevar. Bu "organize kötülük" hep acıgünlerimizde ortaya çıkıyor. İçlerindekinefret öyle büyük ki gözleri hiçbir şeyigörmüyor. Tek amaçları, deprem bölgesinde4 gündür yaşamını tehlikeye atarakbir insanı daha kurtarmak için zamanakarşı yarışan binlerce insanı itibarsızlaştırmakve moralleri bozmak. Yalan haberleriüretmekte ve yaygınlaştırmakta çokbaşarılılar. Yalanlarının ortaya çıkmasındanhiç rahatsızlık duymuyorlar. Hemenyenisini üretiyorlar. Bu yalana da sorgusuzsualsiz inanan ve yayacak olan birkitlenin olduğunu biliyorlar.
UMUDUNUZU KAYBETMEYİN
Bunları görmemeye ve okumamaya çalışıyoruz. Bizim gözümüz kulağımız deprem bölgesinden gelecek müjdeli haberlerde. Hayatım boyunca çok büyük felaketler gördüm bu topraklarda. Hepsinden güçlenerek çıktık. Elbette bugünler de geçecek. Yaralar sarılacak, yeni hayatlar kurulacak.
Göçük altında kalan bir kardeşimiz duvara "Umudunu kaybetme" yazmış. Çok şükür kurtardılar. Siz de umudunuzu kaybetmeyin.
MİLLET, ERDOĞAN'A GÜVENİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün deprem bölgesinde kameraların karşısına geçti ve "1 yılda deprem bölgesiniyeniden inşa edeceğiz" dedi. Erdoğan'ı seven ya da sevmeyen tek bir kişi "Hayır yapamazsın" demedi, diyemedi. Nedeni çok açık. Elazığ, Bingöl, Van ve İzmir depremlerinde, Kastamonu ve Giresun sel felaketlerinde sözünü tuttu. Şehirleri bir yılda yapıp teslim etti. Bugün de yapmaması için hiçbir sebep yok. Yeminli Erdoğan karşıtları bileonun sözünü tutacağını biliyor.
Ancak FETÖ, PKK ve bazı CHP medyasının koro halinde, "Erdoğan tökezlediartık ayağa kalkamaz" demeye başladığını görüyorum. Deprem umurlarında bile değil. "Erdoğan gitsin,isterse ülke yıkılsın" istiyorlar. Ama Erdoğan'ın siyasi hayatının hiçbir döneminde rahatlık yüzü görmediğini, hep zorlukları aşarak bugünlere geldiğini unutuyorlar. Dahası Erdoğan'ın bu zorluklardan motive olduğunu, gücünü de buradan aldığını bilmiyorlar.
Önce yaraları saralım, ömrümüz yettikçe konuşacağımız çok şey olacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.