Muhalefet yani 6'lılar seçim hazırlıklarını ilerletiyor. 6'lı masa denilen siyasi yapı, Demokrat Parti'nin ev sahipliğinde 9. kez toplandı. Bu toplantı kayda değer bir ses getirmedi. Sosyal medyada konuşulmadı. Cılız birkaç paylaşım yapıldı. Altına da muhalif sosyal medya kullanıcılarının hakaretleri döşendi.
Kendi taraftarlarının bile 6'lı masaya inancı kalmadı. İyi Parti'nin pazar günü gerçekleştirilen Ankara Altındağ İlçe Kongresi karakolda bitti. Kürsüler devrildi, yaralılar ambulanslarla taşındı. İBB Başkanı İmamoğlu ise kendisine "Şizofren" diyen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun peşine düşmüş durumda.
Masanın buluşması haber olmadı ama ben birkaç kelime edeyim. Toplantı sonrasında 85 maddede değişiklik öneren anayasa taslağı açıklandı. Ama beklenen yine olmadı. Yani cumhurbaşkanı adayı açıklanmadı. Sadece cumhurbaşkanı adayları değil, aralarındaki görev ve yetki dağılımının nasıl olacağı da belirsiz. Türkiye'nin önemli stratejik konuları hakkında ne tavır alacaklarını zaten soran bile yok.
Mesela eğer seçilirlerse Rusya ile Ukrayna arasında Türkiye'nin bugünkü konumunu sürdürebilecekler mi yoksa Batı ve NATO'ya uyup ambargolar koyarak Putin'i düşman mı ilan edecekler? Şu anda Türkiye'nin, hatta dünyanın en önemli sorusu bu.
Adaylık konusu hem CHP'nin içinde hem de 6'lı masada çatlak yaratan Kemal Kılıçdaroğlu ise cumhurbaşkanı tanımını daha da geliştirdi. Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı bir programda, "Şu çok önemli, seçeceğiniz cumhurbaşkanı egosunun esiri olmayacak" dedi. Ne demek istediğini kimse anlamadı.
Türkiye, AK Parti'nin İstanbul'daki büyük buluşmasındaki coşkuyu konuşuyor. Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle başta enerji kaynakları olmak üzere önünde birçok fırsat var. Küresel birçok meselede Türkiye kilit rolde. Ama 6'lı masa havanda su dövmeye devam ediyor.
***
ÇİN'DE KOVİD AYAKLANMASI
Saçma sapan Kovid önlemlerini sıfır toleransla hâlâ devam ettiren Çin'de ayaklanmalar başladı. Çin'in "sıfır vaka" gibi saçma bir uygulama başlatması vatandaşı çıldırttı. Dünya normalleşirken Çin neden karantinaya dönüyor kimse anlamadı. Dün gerek Pekin'de, gerekse Hong Kong'da hükümet aleyhinde gösteriler vardı. Kalabalıklar, "Özgürlük istiyoruz, Şii Cinping istifa etmeli" diye ayaklandı.
Çin'in uyguladığı bu politikaların aslında Batı'ya yönelik olduğunu söyleyenler de var. Bunlara göre Çin yasakları artırdıkça üretim düşüyor, üretim düştükçe de ABD ekonomisi darbe görüyormuş. ABD bu tehlikenin farkında. Bazı Çin ürünlerine ambargo koydu ve bu bağımlılığını azaltma yönünde harekete geçti.
Çin istikrarsız bir döneme girerse bu dünya ekonomisi için hiç de iyi olmaz. Geçen ay Çin'de askeri darbe iddiaları ortaya atılmış ancak kısa süre içerisinde yalanlanmıştı. Çin'deki protesto eylemleri üretimi tehdit edecek noktaya gelirse dünyanın kırılgan ekonomisi bundan büyük zarar görür.